Sinan Ateş cinayeti davası görüldü: MHP'li avukat Serdar Öktem: FETÖ’cülerin attığı tweetler iddianameye giriyor

Sinan Ateş cinayeti davası görüldü: MHP'li avukat Serdar Öktem: FETÖ’cülerin attığı tweetler iddianameye giriyor
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin dava bugün görüldü. Esas hakkında savunmalar alındığı davada MHP'li avukat Serdar Öktem, "FETÖ’cülerin attığı tweetler iddianameye giriyor" dedi. Duruşmaya yarın devam edilecek.

Ülkü Ocakları eski Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın duruşmasına bugün devam edildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, 12'si tutuklu olmak üzere toplam 22 sanığın yargılanıyor.

Duruşma nedeniyle cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevi istikametindeki yollarda trafik polisleri ve çevik kuvvet ekipleri görev alırken, cezaevi önünde ise çok sayıda polis aracı, TOMA ve çevik kuvvet polisi hazır bekliyor. Cezaevi çevresinin yanı sıra duruşmanın görüldüğü mahkeme salonunda da çok sayıda polis, jandarma ve cezaevi görevlisi önlem alındı.

Esas hakkında savunmalar alınacak

Hafta boyu devam etmesi öngörülen duruşmada esas hakkındaki savunmalar yapılacak. Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.

'Ateş'in avukatı çekildi' iddiası

NTV'de yer alan habere göre; duruşma öncesi Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel'in davadan çekildiği, Yücel’in yerine avukat Hüseyin Kaya'nın duruşmaya katılacağı iddia edildi.

Ayşe Ateş: Avukat Yücel, davadan çekilmedi

Ayşe Ateş’in Gazete Pencere’ye yaptığı açıklamada, Avukat Ali Yücel’in davadan çekilmediği yönündeki iddialara yanıt verdi. Ateş, “Davadan çekilmedi, eşi ve çocuğu rahatsız o sebeple katılmadı” dedi.

Avukat Hüseyin Kaya ise davaya müdahil olduğunu ve duruşmayı takip ettiğini aktardı.

Tutuklu sanık avukatından 'duruşma kapalı yapılsın' talebi

Duruşma salonunda mahkeme tarafından kendisine söz verilenler dışında kimsenin konuşmaması konusunda uyarıda bulunuldu. Mahkeme Başkanı, Mustafa Ensar Aykal’ın avukatının duruşmanın kapalı yapılmasına karşı dilekçe verdiğini kaydederek, mahkeme heyetinin talebi oy birliğiyle reddettiğini bildirdi.

Turkuaz basın kartı olmayan gazeteciler duruşmaya alınmadı

Öte yandan, geçtiğimiz duruşmalarda basın mensupları duruşmaya alınırken, bu duruşmaya turkuaz basın kartı bulunmayan basın mensupları alınmadı. Konuya ilişkin açıklama yapan Mahkeme Başkanı, “Cumhurbaşkanlığı akreditasyonu yapıyor. Bizim kimin basın mensubu olup olmadığına dair belirleme yetkimiz yok, bu yetki Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda. Biz, 'bu da basın mensubudur' deyip de yetkimizi aşamayız. Bu yüzden de sadece yeni basın kartı olanları duruşmaya alıyoruz” dedi.

Daha sonra bilirkişi raporuna dair sanıkların beyanlarının alınmasıyla duruşma başladı. Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun, “Ben herkesin huzurunda bu bilirkişiyi tebrik etmek isterim, kendisi insanüstü bir tutum göstermiştir. Selman Bozkurt’un dahil bu bilirkişi raporunu okurken kahkaha attığını düşünüyorum çünkü Selman Bozkurt solundan değil sağından vurulmuştur. Ben söz konusu bilirkişi hakkında da suç duyurusunda bulundum ve bu bilirkişi raporunun reddedilmesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık avukatından bilirkişi raporuna itiraz

Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl de söz konusu bilirkişi raporuna itiraz etti.

Süleyman Kavak, kovuşturmanın genişletilmesi talebini yineledi. Duruşmaya tevsii tahkikat taleplerinin değerlendirilmesi için bir saat ara verildi.

Temmuz ayındaki son duruşmada, sanıklardan Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atay tahliye edilmişti.

Bilirkişi raporuna yapılan itiraz reddedildi

Mahkeme Başkanı bilirkişi raporuna yapılan tüm itirazları reddetti.

Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu duruşmaya katıldı

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Ateş ailesine destek için duruşmaya katıldı.

Özel, "Sincan'da eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş suikastı davasını takip ediyoruz.

Suikast üzerindeki sis perdesi aralanana, Ayşe Hanım adalet tecelli etmiştir diyene kadar yanı başında olmayı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.

gyuk-9kwqaajasc.jpg

Tetikçi hakkında yapılan bilirkişi raporuna 'soruşturmaya yer yok' kararı

Mahkeme Başkanı celsenin avukat beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi. Mahkeme Başkanı, dava dosyasına son olarak hazırlanan ve “Sinan Ateş’i öldüren tüm kurşunların tetikçi Eray Özyağcı’nın silahından çıktığına” yönelik tespiti yapan bilirkişi hakkında soruşturma açıldığını ancak Başsavcılık tarafından "soruşturmaya yer olmadığına" karar verildiğini bildirdi.

Özyağcı: Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti

Duruşmada tutuklu sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçildi. Eray Özyağcı, maktul Ateş’i tasarlayarak öldürmediğini iddia ederek, şu savunmayı yaptı:

"Tasarlayarak kimseyi öldürmedim. Amacım yaralamaktı, kastım öldürmek olsaydı ben kafeden çıktığımda Sinan ve Selman hep beraber gidiyordu. Sırtlarından vurur olay yerinden uzaklaşırdım. Ben bunu yapmadım, kaldırımda bekledim. Karşılarına çıktım üç el ayaklarına ateş ettim. Yüz üstü düştü, arkadaşları hareket edince panik oldum. Selman silahını bana doğrulttu. Ben de Selman’ın omuz bölgesine ateş ettim. Ben zaten onları vurabilirdim, macera aramazdım. Selman kameranın görmediği yerden bana ateş etti. Hedef gözetmeksizin ben de ona karşılık verdim. O sırada Ahmet Keşik de ateş etti, sonra olay yerinden hızlıca kaçtım. Benim niyetim öldürmek olsaydı öldürürdüm. Karşısına çıktığım zaman ayağına ateş etmezdim, kafasına, göğsüne ateş ederdim. Siz beni ölümden sorumlu tutuyorsanız kamera kaydından kastım net olarak belli. Ben suçumu zaten kabul ediyorum. Ama bu şekilde bana zulmedilmez. Benim kastım vallahi öldürmek değildi. Ben direkt kafasına ateş eder kaçardım. Yanındaki kişilerle benim hiçbir alakam yok. Selman’ın koluna ateş etmek istedim, öldürmek istemedim. Sesimizi de kimseye duyuramıyorum. Ben kimseden korkmuyorum."

Silahlı eylemi organize eden ve azmettirici olarak yargılanan tutuklu sanık Doğukan Çep de "Vereceğiniz her türlü karara saygılı ve de razı olduğumu bilmenizi isterim. Gönül ister ki olguya göre karar verilmesidir. Gönlüm rahat vicdanım rahat. Ben Ankara’ya kimseyi öldürmeye göndermedim, gönderirsem gönlüm rahat olmazdı. Çünkü ben birinin ölüm emrini vermiş olacaktım. Bunu da yapsaydım zaten derdim ki 'Evet ben bunu öldürmeye gönderdim' derdim. Delikanlı gibi söylerdim daha önce de söyledim" savunmasını yaptı.

'Basit bir alacak verecek meselesi'

Olayda motosikleti kullanan tutuklu sanık Vedat Balkaya da "Kullanmış olduğum motosikletin plakasının bantlı olduğunu iddia eden buraya iki tane yalancı tanık geldi. Bunlara bir yerlerde dokunulduğuna ben kesinlikle inanıyorum. Bunu kesinlikle reddediyorum. Asılsız bir iddiadır, tanık beyanları ve bu konudaki iddialar kesinlikle mesnetsiz ve iftiradır. Bunları reddediyorum. Bu olay benim gözümde basit bir alacak verecek meselesi, bunun ötesine geçmeyeceğini ben kendimce düşünüyordum. Fakat bunların olabileceğini, bu tür bir elim olaya dönüşebileceğini ben düşünemedim. Bu yüzden plakayı kapatma ihtiyacı da duymadım" iddialarını dile getirdi.

'Azmettirici olduğuma dair delil yok sadece savcı inanıyor buna'

Tutuklu sanıklardan eski Ülkü Ocakları Genel Merkez Yöneticisi Tolgahan Demirbaş da savunmasında şunları öne sürdü:

"Daha önce de söylediğim gibi iddianameyi reddediyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu mütalaada üzerime atılan suçlamaları reddediyorum. Olaya karışanları tanımıyorum. Maktul ile herhangi bir husumetim yoktur. Benim azmettirici olduğumla ilgili bir delil bile yoktur. Kimse de buna inanmıyor Sayın Savcı dışında. Gözaltına alındığım sırada 4 kişinin adı sorulduğunda emniyette hiçbirini tanımadığımı söyledim, telefonumun şifresini verdim. Bir camiayı karalamak için telefonumun aparat haline geleceğini bilemedim. Azmettiricilikle ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Siyasi parti üyeliğim soruldu. Bana ağırlaştırılmış müebbet istenmesini anlamak mümkün değil. Doğukan ve Tolgahan’ın plan yaptığı söyleniyor ama herhangi bir delil yok. Ben müebbet ceza istenecek herhangi bir suça bulaşmadım. Eray Özyağcı'nın tutuklandığını televizyondan öğrendim. Hatta buna sevindim, olayın failleri yakalandı ben özgür kalacağım diye."

Duruşmaya 15 dakika ara verildi.

Pehlivan: Özyağcı bizim olduğumuz yöne tetik işareti yaptı

Gazeteci Barış Pehlivan, duruşmada Ateş'in katil zanlısı Eray Özyağcı'nın kendilerine tetik hareketi yaptığını belirtti:

Pehlivan'ın sosyal medyadan yaptığı paylaşım şöyle:

"Mahkeme sonunda, Sinan Ateş’in katili Eray Özyağcı bizim olduğumuz yöne doğru eliyle tetik işareti yaptı"

Asarkaya: İsmini bile duymamıştım bu olaya kadar

Sanıklardan, Sinan Ateş'e yönelik "toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçuna yardım etmekten yargılanan Zekeriya Asarkaya, savunmasında şu iddialarda bulundu:

"Mütalaada 15-20 sene ceza almam isteniyor. Yer temin ettiğim söyleniyor. Ben daha önce yatıp çıktım. Bunu hukuken biliyorum. Bence hiçbir insanın bir cinayete isteyerek yardımcı olacağını sanmıyorum. Sinan Ateş'in adını dahi duymamıştım bu olaya kadar. Tanımadığım birine ne husumetim olabilir? Hakan Saraç dışında buradaki hiç kimseyle tanışıklığım yok. Ben bu olayda kandırıldım. Borç meselesi diye geldiler evime, adam öldürdüler. Ben bu olayda masumum ve beraatimi talep ediyorum. Ben bu olayın içerisinde değilim. Bu insanlara yer temin ettim ama adam öldüreceklerini bilmiyordum. Bu insanları hiçbir şekilde tanımıyorum."

Saraç: Eğer Sinan’ın kanında payım varsa 4 çocuğumu görmeyeyim

Asarkaya'nın ardından savunma yapan tutuklu sanık Hakan Saraç da "Filmlere konu olacak saçma bir cenderenin içine atıldım. 18 aydır neyle uğraştığımı anlamış değilim. Bütün samimiyetimle söyledim her şeyi açıkça. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Fotoğrafını ilk defa televizyonda gördüm. Bu olaydaki hiç kimseyi tanımıyorum. Eğer Sinan’ın kanında payım varsa 4 çocuğumu görmeyeyim. Çok hakaret ettiler, olsun, acıları var" dedi.

Tutuklu sanıklardan Aşkın Mert Gelenbey, "Üzerime atılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Eray Özyağcı’nın böyle bir şey yapacağını bilsem ön koltukta mı getiririm? Eray benim çocukluk arkadaşım. Dedesinin hasta olduğunu söylediği için getirdim, ben de abimi görmeye geldim. Beraatimi talep ediyorum" savunmasını yaptı.

Tutuklu sanıklardan polis memuru Murat Can Çolak da "Ben cinayete yardım etmedim. Olaydaki kimseyi tanımıyorum. Yolculuk boyunca uyudum. Hayatımda ilk defa gördüm. Cinayete götürülen biri saklanır. Bu adam yolculuk boyunca ön koltukta geldi. Beraatimi talep ediyorum" savunmasında bulundu.

Serdar Öktem: FETÖ'cülerin attığı tweetler iddianameye giriyor

Tutuklu sanıklardan otopark işletmecisi Mustafa Uzunlar ise şu iddialarda bulundu:

"Mütalayı reddediyorum. Olayla ilgisi olmayan aracımın 2 saat Ankara’da bulunmasından dolayı tutukluyum. Sinan Ateş'i tanımıyorum. Aracı kiralayanların polis olduğunu öğrenince sözleşme yapmaya gerek duymadım. Doğukan Çep beni kandırdığını, aracı farklı bir amaç için kullanmak için kullandığını ifadesinde söyledi. Beraatimi talep ediyorum."

Tutuklu sanıklardan eski MİT personeli Çağlar Zorlu da "Mütaalayı kesinlikle kabul etmiyorum. Olaydan 9 ay önce internetten uydurduğum konum yüzünden suçlanıyorum. İşlemediğim bir suçun cezasını yatıyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" savunmasını yaptı.

Tutuklu sanıklardan MHP'li avukat Serdar Öktem ise şunları öne sürdü:

"Biz 16 ay iddaname bekledik ama yalan beyanların olduğu bir beyanname mahkemeye sunuldu. Şüpheli dahi değilken görüntülerim alındı. Hakkımdaki soruşturmanın gayriahlaki yapıldığını düşünüyorum. Birden fazla Cumhuriyet savcısı tarafından ifadem alınmasına rağmen tek bir savcıyla ifademin alınmış gibi gösterilmesi, ardından yaratılan algıyla, üç dakikada tutuklanmam için talimat verildi. Ben tutuklu olarak yargılanmayı kendime hukuki olarak izah edemiyorum. İfadem tarafıma dahi verilmedi. Haksız ve hukuka aykırı işlemler yapılmıştır. FETÖ’cülerin attığı twettler iddianameye giriyor. Tahliyemi talep ediyorum."

Yüksel: Neden tutuklu olduğum belli bile değil

Tutuklu sanıklardan Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de "Suçlamayı reddediyorum. Delillerin olmadığı, kime yardım ettiğimin tarif edilemediği bir hengame var. Doğukan Çep ile bilgi paylaştığım söyleniyor. Ne bilgi paylaşmışım? Tolgahan Demirbaş ile arama kayıtlarımıza baktığımızda çoğu ulaşılamamış. Yemek yemeye gittiğimiz yerden fotoğrafımız alınmış. Cevapsız çağrılar ortadadır. Sinan Ateş’in avukatı Ali Yücel’e ait bir araç sorgulatması yapmadım. Ömrüm boyunca karakola bile gitmedim. İlk defa hakim karşısına çıktım. Neden tutuklu olduğum bellli değil. 20 yılla yargılanıyorum. Eray Özyağc'ıyı İstanbul'a götürmekle yargılanıyorum. Kendisiyle bir irtibatım yok."

Duruşmaya yarın sabah 09.00'da devam etmek üzere ara verildi.

Ne olmuştu?

Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’da arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde bir binadan çıkarken silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda başına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Ateş, götürüldüğü hastanede hayatını kaybetti.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar