Çorum'un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya Köyü'nde taş ocağı çalışmalarına jandarma eşliğinde başlandı. Taş ocağına karşı açılan yargı süreci devam etmesine rağmen çalışmalara başlanması üzerine köylüler direnişe geçti.
CHP Çorum İl Başkanı Dinçer Solmaz ve Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız da köylülere desteğe gelerek çalışmaların durdurulmasını talep etti.
Jandarma barikatı önünde açıklama yapan Dinçer Solmaz, köylülerin haklı mücadelesine destek vererek, yargı süreci tamamlanmadan iş makineleriyle müdahale edilmesini kabul etmediklerini söyledi.
"Buradaki suyu, havayı, doğayı katledecektir"
CHP Çorum Milletvekili Tahtasız da "ÇED olumlu" kararına itiraz ettiklerini ve 25 Eylül 2025'te dava açtıklarını belirterek, mahkemenin kararının beklendiğini ifade etti.
Tahtasız, şöyle konuştu:
"Buradaki taş ocağı köyün 50 metre dibindedir. Buradaki suyu, havayı, doğayı katledecektir. Biz, Sayın Valimizden şunu talep ediyoruz: Köylü bir dava açtı. 25 Kasım'da bilirkişi heyeti gelecek; bilirkişi heyeti gelene kadar bu makineler çalışmamalıdır. Sayın Valim, sizden rica ediyoruz, köylü adına, insanlık adına, mahkeme kararı beklensin. Mahkeme, burada maden aranmasına veya taş ocağı kurulmasına izin verecekse o zaman başka eylemler yapacağız; ama şu anki işlem doğaya, yaşama ve insanlığa aykırıdır. Burada, jandarma eşliğinde, bu köy halkının havasına, suyuna, doğasına dokunmayın.
Biz hızlı trene karşı değiliz; hızlı tren, Çorum'un ihtiyacıdır. Karşı çıktığımız ise, yandaş şirketlere verilen bu ihalelerin miktarıdır. Şimdi de bu işletmenin yol kenarında yer alması ve buradaki taşın başka bir yerden temin edilip edilemeyeceğidir. Belki, 30–50 kilometre ötede bu taş yine bulunabilirdi. Ancak maalesef yola yakınlığı nedeniyle bu karar hızla alındı. Buradaki yaşamı koruyun, burada yaşayan insanlar köylerinden göç etmek istemiyor; köylerinde kalmak istiyorlar.
Bu taş ocağı açıldığında dinamit patlatılacak ve köye 50 metre mesafedeki çatılara taş düştüğünde, bir insanın hayatını kaybetmesine neden olursa bunun sorumluluğunu kim üstlenecek, Sayın Valim, Sayın Bakan, Sayın Cumhurbaşkanı? Bu insanları dinleyin ve mahkeme kararını bekleyin. İnsan sağlığı, insan hayatı, her şeyden önemlidir.