Türk armatörün gemisinde 9 ton kokain: Tanıdık isimler çıktı
Karayipler’de Fransa’ya bağlı Martinik Adası açıklarında Fransız donanması tarafından Ocak ayında durdurulan Türk bandıralı gemide ele geçirilen 9 tonluk kokainin sahipleri belli oldu. Halk TV'nin haberine göre, piyasa değeri 3 milyar doları aşan uyuşturucunun İranlı uyuşturucu baronu Naci Zindaşti ile Türk vatandaşları A.Ö. ve İ.Y.’ye ait olduğu ortaya çıktı.
Soruşturmaya yakın güvenlik kaynakları, üç ismin de şu anda Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) bulunduğunu değerlendiriyor.
H.B.T. isimli bir Türk armatöre ait olan gemi, 12 Kasım 2024’te İstanbul’dan hareket etti. 10 Aralık’ta Batı Afrika ülkesi Gine-Bissau’ya ulaşan gemi, ardından 13 Aralık’ta Karayipler’deki Martinik Adası açıklarına yöneldi. Uyuşturucu trafiği açısından kritik bir bölge olan Martinik, Fransa’nın denizaşırı toprakları arasında yer alıyor ve Fransız ordusunun denetiminde bulunuyor.
250 paket kokain ele geçirildi
28 Aralık’ta radar sinyalini kapatan gemi, Fransız donanmasının dikkatini çekti. 10 Ocak’ta düzenlenen operasyonda gemide 250 paket kokain bulundu. Yapılan testlerde tüm paketlerin kokain içerdiği doğrulandı. Ele geçirilen uyuşturucunun miktarının 9 tonu aştığı ve sokak piyasa değerinin 3 milyar doların üzerinde olduğu açıklandı.
Zindaşti yine sahnede
Olayın perde arkasında, Türkiye'de daha önce de siyasi bağlantılarıyla gündeme gelen İranlı uyuşturucu baronu Naci Zindaşti yer aldı. Zindaşti’nin ismi, bir dönem Cumhurbaşkanı eski başdanışmanı Burhan Kuzu'nun adli makamlara baskı yaparak kendisini cezaevinden çıkarmaya çalıştığı iddialarıyla gündeme gelmişti. Kuzu’nun 2020 yılında hayatını kaybetmesinin ardından bu ilişkiler yeniden tartışma konusu olmuştu.
Tahliyesinin ardından BAE’ye kaçtığı belirtilen Zindaşti’nin, bu kez A.Ö. ve İ.Y. isimli iki Türk ortağıyla birlikte kokain sevkiyatını organize ettiği ileri sürülüyor. Üç ismin de halen BAE’de olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye bağlantılı ağlara dikkat
Geminin Türk bir armatöre ait olması, uluslararası uyuşturucu trafiğinde Türkiye bağlantılı yapıların rolünü yeniden gündeme taşıdı. Güvenlik kaynakları, olayın yalnızca uyuşturucu kaçakçılığıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda çok uluslu organize suç ağlarının Türkiye üzerinden para akladığı bir sistemin parçası olabileceğini değerlendiriyor.
Fransız makamlarının soruşturmayı derinleştirdiği, Türk adli makamlarıyla da iletişime geçildiği ve şüpheliler hakkında uluslararası yakalama kararı çıkarılması için hazırlık yapıldığı belirtildi.
Kaynak:Haber Merkezi