Türkiye uyuşturucu baronlarının radarında! Kırmızı Bülten'le aranan baron Brezilya sayesinde ortaya çıktı!
İsmail Saymaz'ın haberine göre, Marmaris'te tatil yapan uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı suçundan iki Kırmızı Bülten’le aranan Brezilyalı uyuşturucu baronu 64 yaşındaki Waleed İssa Ahmad Khamees'in Marmaris'te tatil yaparken yakalandı.
Khamees, aranırken ‘Robert Sekeres’ adına düzenlenmiş sahte Sırp pasaportuyla ikamet izni almış ve bir şirket kurmuş.

Sahte pasaportla yakalandı
Saymaz'ın aktardığına göre; 17 Temmuz 2020'de Brezilya İnterpolü, Khamees’in yabancı uyruklu kız arkadaşıyla Marmaris’te kaldığı oteli Türkiye’ye bildirerek, yakalanıp iade edilmesini istedi.
Emniyet 22 Temmuz 2020’de Khamees’in kaldığı otelde ve aracında arama yaptı. Khamees, “Ben o değilim” dedi. Adının Robert Sekeres olduğunu söyledi. Pasaportunu gösterdi.
Fakat üzerinden Brezilya, Ürdün, Filistin ve Sırbistan kimlikleri de çıktı.
Alınan parmak izi Kırmızı Bülten’deki parmak izleriyle eşleşti.
Resmi evrakta sahtecilikten gözaltına alınan Khamees, ifadesinde, Sırp uyruklu olduğunu, Brezilya’ya sekiz yıl önce turist olarak gidip 10 gün kaldığını ve Kırmızı Bülten’den haberi olmadığını ileri sürdü.
İsmail Saymaz'ın yazısının devamı şu şekilde:
İki kırmızı bülten
Dosyaya göre Khamees hakkında 2018 ve 2020 yıllarına ait iki Kırmızı Bülten var.
İlk bültende, İtalya’daki suç örgütleriyle irtibatının bulunduğu, uluslararası uyuşturucu madde ticaretine karıştığı öne sürülüyor. Brezilya’da tutuklanan M.J. adlı baronun tahliyesi için çabaladığı ileri sürülüyor. Bu suçtan üç yıl sekiz aya kadar hapsi isteniyor.
İkinci Kırmızı Bülten’de ise 545 kilogram kokain bulundurmaktan 19 yıl altı gün hapis cezasına çarptırıldığı ifade ediliyor.
Nasıl ikamet izni aldı?
Khamees’in Brezilya’dan kaçarak, Robert Sekeres adıyla sahte Sırp pasaportu temin ettiği ve Türkiye’ye geldiği anlaşılıyor.
Kırmızı Bülten’le aranırken ikamet izni almış. Ve nasıl mümkün olmuşsa, parmak izinden yakalanmamış!
İstanbul’da ‘Jakarta Export Tekstil Gayrimenkul Danışmanlığı Limited Şirketi’ni kurmuş.
Bir kosovalı, bir Filistinli
Khamees, resmi belgede sahtecilikten sevk edildiği İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nce adli kontrolle serbest bırakıldı.
İade yargılaması İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Eylül 2020’de başladı.
Duruşmada “Türkiye’de kalmak istiyorum. Suçsuzum. Çalışmak amacıyla geldim. Müslümanım” dedi.
O gün tutuklanarak, Maltepe 3 No’lu L Tipi Cezaevi’ne kondu.
Avukatı Ali Cem Alıcı, itiraz dilekçesinde, Brezilya ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşmasının olmadığını vurgulayarak, “Kaldı ki Brezilya, FETÖ sanıklarını Türkiye’ye iade etmeyip ısrarla mütekabiliyet esasını ihlal etmektedir” dedi.
Müvekkilinin adının Robert Sekeres...
Sekeres’in Kosovalı bir Müslüman olduğunu savundu.
“Ülkemize çalışmak amacıyla gelmiş ve uzun yıllardır istihdam sağlayan kişidir” diye yazdı.
Ancak dilekçenin bir diğer paragrafında, Khamees’in Filistinli olduğunu savunarak, “Filistin Halk Kurtuluş Ordusu üyesi olup Filistin’in bağımsızlık mücadelesine iştirak etmiştir” dedi.
İsrail bahanesine sığındı
Khamees, Türkiye’deki Filistin hassasiyetini bildiği için İsrail ipine sarıldı.
Daha önce Brezilya’ya yalnızca 10 günlük tatile gittiğini iddia etmişti.
İfadesini değiştirdi.
Bu kez, Filistin kökenli olduğunu, babasının vefatından sonra Ürdün’e gittiklerini ve İtalya’ya geçtiklerini ileri sürdü. 1987’de İtalya’dan sınır dışı edilince Brezilya’ya gittiğini, bu ülkedeki evliliğinden üç çocuğunun olduğunu kaydetti.
Filistin kökenli olduğu için Brezilya’dan İsrail’e gönderilmek istendiğini ileri sürdü.
Sınır dışı edildi
Khamees’in iade davası 11 Nisan 2023’te kesinleşti. Yargıtay, Brezilya’nın talebini yerinde buldu.
Khamees, 31 Ekim 2023’te İstanbul Havalimanı’nda Brezilya’dan gelen görevlilere teslim edildi.
Türkiye, ikamet izni verdiği bir barondan işte böyle kurtuldu.
Şayet Brezilya ihbar etmeseydi, belki Türk vatandaşı olabilirdi!
Khamees, ilk ve tek örnek değil.
Geçen yıl 13 Kasım’da bu köşede yazmıştım.
Avusturalya merkezli Comanchero adlı uluslararası uyuşturucu çetesi liderlerinden Maximillian Rivkin, Kırmızı Bülten’le aranırken sahte Bulgar pasaportu ile Türkiye’ye geldi.
Rivkin, ev satın aldıktan sonra 16 Eylül 2022’de İzmir İl Göç İdaresi’ne oturum izni için başvurdu. Rivkin, 2023 yılında vatandaşlık alıp adını ‘Cem Cansu’ diye değiştirdi.
Sahi...
Nasıl olabiliyor da Kırmızı Bülten’le aranan iki baron, imzaları alındığı halde ikamet izni ve vatandaşlık temin edebiliyor?
