Virolog Semih Tareen: "Suçlu Covid aşısı değil mükemmel olmayan bağışıklık sistemimiz"

Virolog Semih Tareen: "Suçlu Covid aşısı değil mükemmel olmayan bağışıklık sistemimiz"
Virolog Semih Tareen, Covid19 aşısının hastalıklara ve ölümlere neden olduğuna dair iddialara detaylı bir açıklama metniyle yanıt verdi. Son olarak Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Canan Karatay, "Covid aşısı bağışıklık...

Virolog Semih Tareen, Covid19 aşısının hastalıklara ve ölümlere neden olduğuna dair iddialara detaylı bir açıklama metniyle yanıt verdi. Son olarak Kalp ve İç Hastalıkları Profesörü Canan Karatay, "Covid aşısı bağışıklık sistemimizi çökertti. Kızamık diye örtbas etmeye çalışıyorlar" demişti.

Virolog Tareen, insan bağışıklık sisteminin yüzyıllar içinde evrimleştiğini ancak mükemmel olmadığını söyledi ve hastalıklara neden olan şeyin aşılar ya da bakteriler değil bağışıklık sisteminin kusursuz olmaması olduğunu ifade etti.

Dr. Tareen'in açıklamasının tamamı şöyle:

"Normalde vaktimi böyle gereksiz bilim dışı paylaşımlarla harcamam ama yüzbinlerce takipçisi olan hesaplar paylaşınca doğal olarak insanların kafası karışmış ve halkın doğru bilgiye ulaşması önemli. Covid aşısının yan etkileri gerçekten nedir?

Aşı yan etkilerini anlamak için önce bağışıklık sistemini anlamak gerek. Covid aşıları ve tüm virüs aşıları virüsün belli proteinlerine karşı bağışıklık sistemini tetikler.

Bağışıklık sistemi milyonlarca senelik evrim sonucu oluşmuş ve buna rağmen kusursuz olmayan bir sistemdir. Neden kusursuz değil? Çünkü tamamen dengede olması lazım ve bu denge kimsede mükemmel değil. 

Denge daha güçlü bağışıklığa kayarsa o zaman otoimün hastalıkları gibi durumlar olur. Denge zayıfa kayarsa o zaman daha çok kanser ve bulaşıcı hastalıklara maruz kalırız. 

Bu dengenin bozulmaması için pek çok alt sistem evrimleşmiş, mesela gelişim sırasında Timus isimli organımızda T hücrelerimizin repertuarı gelişir. Kendi vücudumuzu tanıyıp saldırabilecek T hücrelerinin çoğu yok edilir, geriye kalan T hücreleri ise bizi hayatta karşılayacağımız bazı bulaşıcı hastalıklara karşı hazır ordu gibi beklerler.

Hayatımız boyunca da T hücrelerimiz dahil bir sürü özelleşmiş bağışıklık hücresi karşılaştığı virüslere ve patojenlere karşı etki ve bağışıklık geliştirir.

"Virüs veya bakteri enfeksiyon sonucu oluşan yeni bağışıklık hafızası ender de olsa bazen vücudumuzdaki organlara saldırıp başka bir hastalık yaratabilir"

Bu bağışıklık yine mükemmel değildir. Mesela virüs veya bakteri enfeksiyon sonucu oluşan yeni bağışıklık hafızası ender de olsa da bazen vücudumuzdaki organlara saldırıp başka bir hastalık yaratabilir.

Bunun en güzel örneğini Streptococcus pyogenes bakteri enfeksiyonu sonucu görebiliyoruz. Bu enfeksiyon sonucu oluşan bağışıklığımız malesef ender durumlarda kalbimize veya böbreklerimize saldırıp "aküt ateşli romatizma"ya sebep olabilir ve ömür boyu kalp hastalığına sebep olabilir. Bu yüzden boğaz ağrısı durumunda doğru teşhis yapılması ve Strep varsa antibiyotik tedavi hemen önemlidir.

"Suçlu bakteri değil, herhangi bir aşı değil, burada suçlu bizim mükemmel olmayan bağışıklık sistemimiz"

Bu örnekte bakın bir bakteri enfeksiyonu sonucu oluşan bir kalp hastalığı var. Burada suçlu bakteri değil, herhangi bir aşı değil, burada suçlu bizim mükemmel olmayan bağışıklık sistemimiz. Bir patojene karşı korumaya çalışırken kalp hasarına sebep oluyor.

Benzer durumu Covid19'da da görüyoruz. Ciddi Covid vakalarında gördüğümüz akciğer hasarı ve ölümlerinin sebebi aslında virüs değil, aşı değil. Sebep bağışıklık sistemimizin Covid enfeksiyonuna karşı harekete geçmesi sonucu oluşturduğu akciğer hasarı. Sistemimizin uyarılması sonucu oluşan bağışıklık molekülleri (bunlara sitokin diyoruz ve bu duruma sitokin fırtınası diyoruz).

Pek çok viral hastalık sonucu miyokardit oluşabiliyor. Covid19'a sebep olan SARS-Cov-2 dahil pek çok virüs myokardite sebep olabiliyor. Myokardite sebep olabilen virüsler: Grip virüsü, Hepatit C virüsü, HIV, Adenovirüs, ve benzerleri. Burada myokardit sebebi yine virüsün kendisi değil. Bu virüsler kalbi enfekte etmiyor. Ama viral enfeksiyon sonucu oluşan bağışıklığımız malesef kalbimize de zarar verebiliyor. Bu bağışıklık sistemimizin mükemmel olmamasına en güzel örneklerden biri. Hatırlayalım: Evrim mükemmel değil, evrim sadece yeterli bir şekilde avantaj sağlayan özellikleri seçiyor. Bu virüsler ve myokardit bağlantısı için bilimsel kaynak:

Aşıların amacı nedir?

Şimdi gelelim aşılara. Aşıların amacı hastalığa sebep olmadan en az riskli bir şekilde o virüse karşı etken bağışıklık ve hafıza oluşturmak.

Bağışıklık sistemimiz mükemmel olmadığı için tahmin edeceğiniz gibi bazı aşılar işe yaramıyor ve onaylanmıyor. Pek çok virüsün hala aşısı yok mesela.

Bazı aşılar ise işe yarasa da ve oluşturduğu bağışıklık etkili olsa da o bağışıklığın vücudumuzda tetikleyebildiği yan etkilerden dolayı kabul edilemiyor ve onaylanmıyor. Virüse karşı etkili olduğu halde bu sebepten onaylanmaya pek çok aşı var. Örnekler RSV aşısı, Zika virüs aşısı, Dengue virüs aşısı. Bunlar hakkında da yazdım. 

Bir de bu ikisinin arasında kalan aşılar var: Virüse karşı etkili ve aynı zamanda da tetiklediği bağışıklık sonucu vücudumuza riski az. İşte bu aşılar eğer yeterli şekilde etkili olursa ve vücudumuza riski az ise veya riski kabul edilirse o zaman bu aşılar onaylanabiliyor. 

Bunu bir fayda/risk oranı gibi düşünebilirsiniz. Pandemi boyutunda bir salgın olduğu zaman halk sağlığı seviyesinde etkili olan bir aşı ve risk profili kabul edilebilecek bir aşı elimizdeki en iyi kozdur. Çünkü toplumsal seviyede o virüse karşı toplumsal bağışıklığı en az zararlı şekilde ne kadar çabuk oluşturabilirsek hepimiz için daha iyi. 

"Pandemide iki seçenek vardı..."

Covid19 pandemisinde bu toplumsal bağışıklığı en kısa sürede oluşturmak için iki seçenek vardı: Ya herkesi sokağa salıp bir an önce herkesin virüsü kapması, ölenlerin ölmesi, sağ kalanların kalması seçeneği vardı. Ya da aşı ile daha az riskli bir şekilde toplumsal bağışıklığı sağlamak seçeneği vardı. 

İki seçenek de ideal değil. Çünkü pandemi zaten ideal değil. Pandemiden dolayı dolup taşan hastaneler, ve bu yüzden çöken sağlık sistemi, Covid'den ölmese de ikincil bir pnömoniden ölenler, ölmeseler de Covid sonrası Long Covid denen uzun Covid semptomlarından dolayı hayatları kararanlar. 

Bunların hepsi neden oldu? En başta anlattığım gibi, çünkü bağışıklık sistemimiz mükemmel değil. Yarasalarda mesela tam tersi: Yarasalar Covid'e sebep olan koronavirüsleri hastalanmadan barındırabiliyorlar. Bunun sebebi ise onların bağışıklık sistemi bizden biraz farklı evrimleşmiş. Önceden bahsettiğim sitokin fırtınası bizde daha ciddi onlarda ise daha az sorunlara sebep oluyor. Bunun için bir bilimsel kaynak:

Şu ana kadar bağışıklık sistemini, bu sistemin neden mükemmel olmadığını, viral enfeksiyon sonucu ender olsa da bağışıklığımızın vücutta oluşturabildiği hasarı anlattım. 

Tekrar aşılara gelelim: Covid aşıları mesela BioNTech mRNA aşısı bağışıklığımızı virüsün dışındaki Spike proteinine karşı tetikliyor. Bu tetikleme sonucunda vücudumuzda hem hücresel bağışıklık oluşuyor (T hücreleri gibi) hem de antikorlar oluşuyor. 

Covid aşılarının etkin olduğu ve ne tür bağışıklığı oluşturduğu hakkında defalarca yazdım ve kaynak paylaştım. Onlardan bir tanesi

Aşıların yan etkileri

Aşılarda da ender de olsa "yan etkiler" olabilir. Önceden dediğim gibi bu yan etkiler fayda/risk oranına göre kabul edilmezlerse o zaman onaylanmazlar ve onaylanmayan pek çok aşı var. 

Bu yan etkilerin sebepleri çok yönlü olabilir. Bağışıklığımızın mükemmel olmaması sonucu oluşan bağışıklık bu sefer vücudumuzun başka bir yerine hasar verebilir. Veya aşının içindeki herhangi bir maddeye karşı alerjimiz olabilir ve bu alerjiye karşı hafif veya ciddi semptomlar yaşayabiliriz. Bunları şimdi açalım: 

Arı sokması sonucu oluşan alerjiyi veya fıstık alerjisi gibi alerjileri duymuşsunuzdur. Bazı insanlarda hafif ama bazı insanlarda hayati tehlike oluşturabilirler. Bu insanlar yanlarında epinefrin iğnesi taşımak zorundalar ve hayati bir tehlike sonucu bu iğne sayesinde hayatları kurtulur. Bu örnekte de o alerjen madde sonucunda (arının zehirindeki protein veya fıstıktaki küfün aflatoksini) ani bir bağışıklık harlaması olur ve bu anafilaktik şok sonucunda müdahele edilmezse ölüm bile olabilir. Bunun hakkında kaynak

BioNTech aşısında bu tür bir alerjik reaksiyon sonucu anafilaktik şok çok ender. Bir milyon kişide 11.1 kere görülmüş. Bu olasılık çok düşük olsa da yine de bu aşıları olduğumuz zaman 15-30dk beklettiler bizi. Neden? olur da alerjik bir reaksiyon gösterirsek hemen müdahele etsinler diye. Milyonda 11.1 gibi bir olasılıkla tahmin edeceğiniz gibi bu çok nadir görülen bir durum. Aşı etkili olduğu için ve biz bir pandemi içinde olduğumuz için anafilaktik şok açısından bu aşının faydası riskinden çok daha fazla. Bu yüzden tedbirler ile bu risk kabul edilir. Covid aşısı ile olan anafilaktik şok olasılığı için kaynak

BioNTech aşısı sonucunda ender olsa da görülebilecek diğer yan etkiler arasında Myokardit var. Bunun hakkında da defalarca yazdık. Yukarıda bahsettiğim gibi viral enfeksiyonlar sonucunda oluşan bağışıklığımız mükemmel olmadığı için başka organlara saldırabilir. Bunun sonucu oluşan enflamasyon yani iltahap eğer kalpte ise buna myokardit denir. Aşı olan deredeyse bir milyon kişide yapılan takipler sonucunda BioNTech aşısı sonucunda ender de olsa myokardit olabileceğini gördük ve bunun hakkında yazdım. Bu olasılık bu çalışmada milyonda 10 ila 50 olarak gözüktü. Bu myokardit vakalarının hemen hepsi kendi kendine geçiyor. Önemli olan, asıl myokarditin Covid19 sonucunda olduğunu hatırlamak ve bu bir milyon kişilik çalışmada Covid sonucu myokardit riskini aşı düşürüyor. Covid sonucu myokardit riski milyonda 110. Yani aşı myokardit riskini 2 ila 10 kat azaltıyor. Fayda/risk oranına göre bu aşının dolayısıyla faydası Covid'in yarattığı riskin önünde kalıyor. Bu verileri paylaşan kaynak:

Bu arada hatırlatalım, myokardit sadece BioNTech aşısıyla olabilecek ender bir durum değil. Grip aşısıyla bile nadir olsa da görülebilir. Kaynak

Sebep? Dediğim gibi bağışıklığımız mükemmel değil. Pek çok viral enfeksiyon sonucu harlayan bağışıklığımız organlara saldırabilir. Aşılar bu riski azaltır. Nadir olsa da bazı aşılar bu riske sebep olabilir. 

"BioNTech aşısı kalp krizine sebep oluyor mu?"

Peki BioNTech aşısı kalp krizine sebep oluyor mu? Hayır, hatta Covid'in sebep olduğu kalp krizi riskini azaltıyor. Açıklıyorum.

Önce hatırlatalım: Myokardit ile kalp krizi aynı şey değil. Myokardit yukarıda bahsettiğim gibi bağışıklığımızın harlaması sonucu kalpte yarattığı enflamasyon. Kalp krizi ise damar tıkanması sonucu kalp kasının beslenememesi ve bunun sonucunda oluşan iskemi, fibroz vb. 

Covid enfeksiyonu sonucu kalp krizinin olduğunu biliyoruz ve bu defalarca yayınlandı biz de defalarca yazdık. Hatta sadece kalp krizi değil, Covid sonucunda perikardit, myokardit, anjina, damar trombozu, bunların hepsi olabilyor. Kaynak

Pek çok bilimsel yayın defalarca Covid'in kalp krizlerine sebep olduğunu ve defalarca aşının bu riski azalttığını gösteriyor. Biz de defalarca burada bunu yazdık. 

Örnek bir kaynak

Başka örnek bir kaynakta yine Covid aşısı kalp krizi riskini azaltıyor

Başka bir örnek kaynakta da "mRNA aşısı ile kalp krizi arasında bir bağlantı yoktur"

Yukarıda size bilimsel kaynaklarla Covid BioNTech aşısı ile kalp krizi arasında bir bağlantı olmadığını, hatta aşının Covid sonucu kalp krizi riskini azalttığını verilerle gösterdik. 

Aşı, pıhtı atmasına neden oluyor mu?

Bunların dışında bir de aşı ile pıhtı arasında bir söylenti dolanıyor. Yine bilimsel kaynak paylaşalım: Burada toplam 3 milyon kişilik çalışmada Covid mRNA aşısı Covid sonucu oluşan pıhtı riskini 32 kat azaltıyor. kaynak

Ha, kafaları karıştırmayalım, Astrazeneca Oxford aşısı ve JJ Covid aşısı Adenoviral vektör olduğu için o aşı ile bir pıhtı bağlantısı biliniyor ve yayınlandı. Ama bu aşı Türkiye'de yok o yüzden endişe etmeniz gereken bir durum değil. Bu yüzden de durduk yerde kan sulandırıcı almayın çünkü gereksiz yere iç kanama riskinizi arttırabilirsiniz. JJ Adenoviral vektör Covid aşısı ile tromboz riski milyonda 2.2 ila 5.8 (erkek ila kadın). Kaynak

Bunun dışında arkadaşlar, mRNA aşıları ile pek çok diğer aşıda görülen standart yan etkiler olabilir. Bunlar yine bağışıklık sisteminizin tetiklenmesi yüzünden olur. Örnek: ateş, kırıklık, halsizlik, lenf bezi şişmesi, kas ağrısı, bunların hepsi bağışıklık sisteminizin çalıştığını gösterir. Bunlar normal. Kaynak

Viral enfeksiyonlar sonucunda Zona görülebilir, bu normal. Neden? Çünkü Zona dediğimiz şey Herpes Zoster yani suçiçeği virüsüdür. Hemen hemen hepimiz çocukken kaparız ve bu virüs vücudumuzdan atılmaz, sinir hücrelerimizde daimi olarak kalır. Aynı ağzımızda çıkan uçık gibi, ki o da bir çeşit Herpes virüsüdür, vücudumuzda yaşayan suçiçeği virüsü de zaman zaman reaktive olabilir ve buna Zona diyoruz. Reaktivasyonu azaltmak için hatta Zona aşısı bile var. 

Dolayısıyla, uçuk nasıl stres, ateş, hastalık sonucunda çıkıyorsa zona da belli uyarılar sonucunda çıkabilir. Bu uyarı yine bağışıklık sistemimizle alakalı, dolayısıyla bazı aşılar sonucunda vücudumuzdaki suçiçeği virüsü uyanabilir ve zona görüleblir. Bu gerçek, grip aşılarında da ender olsa da görülür, kaynak https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/irv.13055… ve bu yüzden ender de olsa Covid aşısında da görülür. Zona virüsü zaten sizin içinizde var ve aşı sonucu bağışıklığınızın tetiklenmesi ile uyanabilir. Bu normaldir ve virüslerle içi çe yaşamanın gerçeğidir. Kaynak

Özetle, olağanüstü bir durummuş gibi sansasyonel bir şekilde "aşı olanlarda zart zurt oluyor! o arttı bu arttı!" demek yerine bilimsel verilerle kaynaklarla bilimi doğru şekilde anlatmak önemli. 

Aşı karşıtlarına bir lafım yok. Onlar bilim karşıtı zaman kaybı. Alttaki fotodaki kişiye de bir lafım yok. Ama haber yazan arkadaşlara sesleniyorum. Sizler lütfen alttaki örnekteki gibi tıklama ve reyting arttırmak için bilim dışı sansasyonel seslere yer vermeyin. Halkın doğru bilgiye ihtiyacı olduğu bir dönemde gereksiz paniğe sebep olmayın, saygımızı yitirmeyin. "