Yetmez ama evet

Yetmez ama evet
Davada, “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçlamasından Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ...

Davada, “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçlamasından Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ile Emre Ekinci beraat etti.
“MİT mensuplarının kimliklerini ifşa etmek” suçundan ise Ağırel, Keser ve Çelik 4 yıl 8 ay, Pehlivan ve Kılınç 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edilirken Terkoğlu ve Ekinci’nin bu suçlamadan da beraatine karar verildi. Erk Acarer’in ise dosyası ayrıldı.
Hükümle birlikte tutuklu yargılanan gazeteciler Pehlivan, Ağırel ve Kılınç’ın tahliyesine karar verildi. Dün akşam saatlerinde Silivri Cezaevi’nden tahliye olan gazetecileri büyük bir kalabalık karşıladı.
6 gazeteci, MİT personelinin Libya’da hayatını kaybetmesine ilişkin haberleri ve tweet’leri nedeniyle 19 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyordu.
Odatv’de yayımlanan, “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı” başlıklı haberin ardından Pehlivan, Terkoğlu ve haberde imzası bulunan muhabir Hülya Kılınç hakkında soruşturma başlatılmıştı. Terkoğlu 24 Haziran’da görülen ilk duruşmada tahliye edilmişti.

Çelik: İki satır haber üzerinden 19 yıla kadar hapsimiz isteniyor

İddianamede “MİT mensuplarının kimlik bilgilerinin, fotoğraflarının, görev ve konumlarıyla birlikte ilk defa yazılı basında yayınlamakla” suçlanan Mehmet Ferhat Çelik ile Aydın Keser de ilk duruşmada tahliye edilerek tutuksuz yargılanan gazeteciler arasındaydı.
Keser, Covid-19 testinin pozitif çıkan biriyle temasta olmasını nedeniyle karantinada olduğu için duruşmaya katılamadı.
Çelik ise savunmasında Yeni Yaşam gazetesinin haberi başka internet sitelerinden derlediğini, içinde yer alan bilgilerin daha önce kamuoyuna açıklandığını, haberde yaşamını yitirenlerin MİT mensubu olduklarının belirtilmediğini söyledi.

Pehlivan: İfşayı savcılar yaptı

Barış Pehlivan savunmasında, “MİT mensubuna dair fotoğraflar ve bilgilerin Odatv’den çok önce açıklanmasına rağmen Odatv’nin haberinde MİT mensubunun ve ailesinin kimliğine ilişkin bilgi verilmediğini” söyledi.
Haberde yer alan fotoğrafta da MİT mensupları olduğuna ilişkin bilgilerinin olmadığını söyleyen Pehlivan, “Biz, ilgili bir adet fotoğrafta MİT mensubu olduğu iddiasını ilk kez iddianameden öğrendik. Yani ifşayı savcılar yaptı” dedi.
Pehlivan’ın avukatı Serkan Günel, yaptığı savunmada, Edirnekapı’daki 15 Temmuz Şehitliği’nde mezar taşları bulunan MİT görevlilerinin fotoğraflarını gösterdi. Söz konusu mezar taşlarında; MİT görevlilerinin ad ve soyadları, doğum ve ölüm yıl dönümleri bilgilerinin yanı sıra, “MİT görevlisi” ifadesinin yer aldığına dikkat çekti.

Terkoğlu’ndan istismarcı şeyh vurgusu

Barış Terkoğlu ise savunmasında, Odatv’nin gazetecilik faaliyetlerine değindi ve Uşşaki Cemaati şeyhi Fatih Nurullah’ın 12 yaşındaki çocuğu istismar ettiğini ortaya çıkaran Odatv haberini örnek gösterdi:
“Tarikat şeyhi her türlü hakareti ettiği Odatv’den korkuyor. Ben huzurluyum. ‘Çok şükür’ diye iç geçiriyorum. ‘Gazetecilik budur’ diyorum.”

Ağırel: Tweet’i vatana olan sevgimden attım

Bir diğer tutuklu yargılanan isim ise iddianamede, Libya’da hayatını kaybeden kişilerin MİT mensubu olduklarını “sosyal medyada ifşa eden ilk kişi” olmakla suçlanan Murat Ağırel.
Ağırel yaptığı savunmada, “Hakkımdaki suçlama bütünüyle yanlış, delilsiz, mesnetsiz bir suçlama ve niyettir” dedi. Ağırel, gizli ajandalarla hareket etmediğini ve vatan sevgisi nedeniyle söz konusu tweet’i attığını söyledi.

Kılınç: Ben sadece gazetecilik yaptım

Haberde imzası bulunan muhabir Kılınç da savunmasında deşifre amacı olsaydı haberi başka türlü yazacağını söyledi ve “Ben yalnızca gazetecilik yapmak için haberi hazırladım” dedi.
Muhabir Kılınç’la cenaze töreninin fotoğraflarını paylaşan Akhisar Belediyesi basın görevlisi Eren Ekinci SEGBİS ile katıldığı duruşmada, fotoğrafı mesleği gereği Kılınç’a yolladığını ve gizli olarak çekim yapmadığını söyledi.
Cenaze sırasında hayatını kaybeden kişinin MİT personeli olduğunu bilmediğini söyleyen Ekinci, “Hülya Hanım tutuklandıktan sonra MİT personeli olduğunu öğrendim. Kasıtlı olarak yaptığım bir şey yoktur” dedi.