Haldun Solmaztürk: Somali'deki büyükelçimize neden sormuyorlar?

Haldun Solmaztürk: Somali'deki büyükelçimize neden sormuyorlar?
Somali, toplumsal ve siyasi gelişmenin ilkel aşamalarında kalmış ne ulus ne devlet bir ülke… Türkiye’den biraz büyük ama 18 milyon nüfusun artış hızı Türkiye’nin dört katı.! Somali’de çok sayıda klan ve kabile otuz...

Somali, toplumsal ve siyasi gelişmenin ilkel aşamalarında kalmış ne ulus ne devlet bir ülke… Türkiye’den biraz büyük ama 18 milyon nüfusun artış hızı Türkiye’nin dört katı.! Somali’de çok sayıda klan ve kabile otuz yılı aşkın süredir birbirleriyle savaşıyor. Milyonlarca Somalili aç, susuz ve her yıl yüzbinlerce çocuk açlıktan ölüyor ama aldırmıyorlar.

Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un oğlu on gün önce İstanbul’da Somali konsolosluğuna ait bir araçla bir kuryeye çarparak ağır yaraladı, sonra tarifeli uçağa binip babasının yanına gitti. Hasan Şeyh Mahmud, Müslüman Kardeşlerden… Önce İslam Mahkemeleri Birliği sonra da klanlar arası çıkar dengeleri sayesinde iktidara geldi. Birbiri ardına gelen İslamcı hükümetler, bir türlü ‘devlet’ kuramıyorlar. Son Cumhurbaşkanlığı seçimi ancak havalimanındaki bir hangarda Afrika Birliği gücünün korumasında yapılabildi. Dışişleri (Yok-Hükmündedir Bakanlığı) Türkiye-Somali ilişkilerini 2011’de Başbakan Erdoğan’ın ziyaretiyle başlatıyor. Mogadişu Büyükelçiliği ‘külliyesi’ Türkiye’nin en büyük dış temsilcilik binası… Somali'ye yapılan yardımlar 1 milyar doları aştı ve her yıl 30 milyon dolar
‘hibe’ veriliyor. 2020’de IMF’ye olan 3,5 milyon dolar borcunu da Türkiye ödedi. Binlerce Somali vatandaşı yüksek öğrenim burslarından yararlanıyor. Binlerce Somalili asker ve özel harekât polisi Türkiye’de eğitildi. Mogadişu'da TURKSOM Askeri Eğitim Üssü var. TİKA, AFAD, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Kızılay, Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi, çeşitli belediyeler, asker ve polisin yanı sıra, çok sayıda sivil toplum kuruluşu da oradalar… Mogadişu Aden Adde Havalimanı, Mogadişu Limanı, Hobyo Limanı -- bir kısmı Katar’la ortak -Türk firmaları tarafından işletiliyor. Albayrak Grubu'nun 14 yıllık liman imtiyaz anlaşması var.

Ancak çok küçük, minnacık bir sorun var; Somali dünyadaki 180 ülke arasında yolsuzluk sıralamasında 180. sırada… Yani devlet ve özel sektörü daha yoz bir başka ülke yok.! (Türkiye’yi merak eden olursa, Sırbistan ve Arnavutluk’un da ardında, 101. sıradayız.) Hasan Şeyh Mahmud, 2022’de seçildiğinde hemen koşup Ankara’ya gelmişti; 28 Mayıs 2023 akşamı da Tayyip Erdoğan’ı ilk kutlayanlardandı. Geçtiğimiz Ekim ayında da Ankara’daydı. Önceki Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullahi Muhammed 2017’de Kudüs Zirvesi’ne, 2018’de Tayyip Erdoğan’ın yemin törenine gelmişti. Yani ikisiyle de ‘kişisel’ ilişkiler hep çok yakındı. Kaza konusuna gelirsek; Ekselansları Mahmud kaza haberini aldığında—30 Kasım—Dubai’de İklim Zirvesindeydi. Hiç tınmadı, toplantıya devam etti. Oğlu ifadesi alınıp karakoldan—adli kontrol olmaksızın—bırakılmıştı. O sırada yoğun bakımda olan motosiklet sürücüsünün ifadesi alınamıyordu. 6 Aralık günü motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti; savcılık gözaltı (!) talimatı verdi…?
Ertesi gün—7 Aralık—Hasan Şeyh Mahmud, “Kardeş ülke Türkiye’nin büyükelçisini ve askeri görevlilerini kabul etti”. Açıklamaya bir de ‘mutlu’ fotoğraf eklenmişti ama kazadan bahis yoktu. Başsavcılık, 8 Aralık’ta ‘yakalama’ ve ‘yurt dışına çıkış kaydı’ kararı çıkardı. Şimdi arıyorlar ama bulamıyorlar…!
Büyükelçi İbrahim Mete Yağlı, Ocak 2023’ten beri Mogadişu’da ama nedense ona sormuyorlar.?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı'nın oğlunun "Yakalanması için uluslararası prosedür dahil tüm süreç titizlikle işletilmektedir" diyor. Adalet Bakanı olan bey de “Soruşturma tüm yönleriyle sürdürülmektedir. Hiç kimsenin şüphesi olmasın" diyor ama asıl sorun da orada—şüphemiz var…! ‘Uzatmalı’ adalet bakanı da Kaşıkçı dosyası Nisan 2022’de Suudilere teslim edildiğinde, “Yargılama devam edecek. Gerekçeli karar çıktığında, Türk mahkemesi durdurmayı kaldırarak yargılamaya kendi de devam edebilir” dediğinde Suudi Arabistan yargılamayı çoktan—Aralık 2019’da—bitirmiş, Kaşıkçı ailesi de idama mahkum edilenleri “Allah rızası” için affetmişti. Türk mahkemesi o ‘kararı’ inceledi, yeterli (!) gördü ve dosyayı Haziran 2022’de kapattı. Ve HSK, aynı gün, dosyanın Suudilere verilmesine şerh koyan hakimi Kahramanmaraş’a sürdü. Bütün bunları anlaşılabilir bir şekle sokmaya çalışırken şaşırtıcı iki durum daha ortaya çıktı. İnanması güç ama Büyükelçi İbrahim Yağlı bir yıldır orada olmasına rağmen, büyükelçilik internet sayfasındaki özgeçmiş ve mesaj bir önceki ‘büyükelçi’ TİKA’cı Mehmet Yılmaz’ın… Öte yandan, bakanlık da Mogadişu büyükelçiliği de, Mogadişu’da Aralık 1992’den Şubat 1994’e kadar 1. Marine Tümeni (Unified Task Force) ve sonraları UNOSOM II bünyesinde görev yapan Somali Türk Birliği’ni ve UNOSOM II Komutanı Türk korgenerali yok sayıyorlar. Tarihi kafalarına göre yazıyorlar.!
Bunlar olurken TBMM Dışişleri ve Milli Savunma Komisyonları nerede derseniz, Ankara’dalar.! Hani dünyanın en ‘yozlaşmış’ hükümetine her yıl vergilerimizden—aktarılan 30 milyon dolar vardı ya, o para sözde ‘kurumsal kapasite artırımı’ için veriliyor. Kendi kurumsal ‘kapasitemiz’, hemen her alanda bu haldeyken…!
Anladınız değil mi…?