Hastanesiz Tıp Fakültesi?

Bu yıla kadar vakıf üniversitelerinin, tıp öğrencilerinin uygulamalı eğitim alabilmeleri ve sağlık hizmeti sunabilmeleri için, bir hastane ile ikili anlaşma yapması yeterli oluyordu. Fakat geçen ay yapılan bir yasal düzenleme ile vakıf üniversitelerinin tıp fakültesi kurabilmeleri için kendisine ait hastanesi olma şartı getirildi. Belirli bir süre sonunda bu kural geriye dönük olarak da çalıştırılacak.
Hastane şart mı?
Tıp eğitimi veren bir üniversitenin kendisine ait bir hastanesi olması gerektiğini düşünmüyorum. Önemli olan tıp öğrencilerinin uygulamalı eğitim alabilmesidir. Bunu bir hastane ile anlaşma yaparak güvence altına alabilen bir üniversiteyi hastane açmaya zorlamak doğru olmayabilir. Hastane yönetimi uzmanlık işidir ve zordur. Hastane kurmak üniversite kurmak kadar masraflı bir iştir, ve bir hastanenin bütçesi üniversitenin bütçesini çok yükseltir. Ayrıca şu anda neredeyse tüm üniversite hastaneleri mali sıkıntılar içinde. Her kurum kendi işini en iyi yapmakla yükümlüdür. Bir eğitim kurumunu sağlık sektörüne girmeye zorlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Üniversite yönetmek, işin içine bir hastane sokmadan da yeteri kadar zor. İsteyen üniversite hastane kurabilmeli, fakat tüm tıp fakülteleri için zorunlu olması gereksiz.
Yurt dışındaki durum?
Dünyadaki örneklere bakacak olursak, hastanesi olan birçok üniversitenin yanında, kendi hastanesi olmayan tıp fakülteleri de olduğunu görürüz. Örneğin Case Western Üniversitesi’nin hastanesi yoktur, ama dünyanın en prestijli hastanelerinden olan Cleveland Clinic ile ikili anlaşması vardır. Harvard’ın ise kendi hastanesi yoktur, fakat çok prestijli Mass General başta olmak üzere birçok hastane ve sağlık kurumu ile anlaşmaları vardır. Bir hastanenin birden fazla tıp fakültesine hizmet vermesi de mümkündür. Örneğin New York Presbiteryen Hastanesi hem Cornell hem de Columbia Üniversiteleri ile ilişkilidir ve bu iki prestijli üniversitenin tıp öğrencileri bu hastanede eğitim alırlar. Avrupa’nın en büyük hastanelerinden olan Charite, hem Humboldt hem de Hür Berlin Üniversiteleri ile ilişkilidir.
Neden bu karar?
Üniversite-hastane afiliasyon şartları belirlenirken YÖK çok titiz bir çalışma yapmıştı. Geçen süre içinde bu alınan kararı haklı kılacak usulsüzlükler yaşanmış olabilir. YÖK Başkanı bu kararı açıklarken “tıp eğitiminde ihmalin müsamaha ile karşılanmasının telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açacağını” belirtti. Bu görüşe katılmamak mümkün değil. Ama ihmali güçlü bir denetim ile tesbit etmek ve engellemek mümkün. Ayrıca üniversitenin kendi hastanesi olması ihmal olasılığını ortadan kaldırmıyor. Belki de YÖK bu kararı yeni tip fakülteleri açılması yönündeki baskılara karşı bir savunma yöntemi olarak düşündü.
Bir orta yol?
Umuyorum bu karar tıp fakültesi kurmak isteyen bir üniversitenin hastanesini inşa ettikten sonra işletmesini deneyimli bir kuruma devretmesini engellemez. Bu güzel bir orta yol çözümü olabilir. Tıp öğrencileri kendi üniversitelerinin hastanesinde uygulamalı eğitime kavuşurlar fakat üniversite hastane yönetimi yükünün altına girmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi