İki aydır cezaevinde olan Hüda Kaya: Silivri’de hala tek başıma tutuluyorum; üç hafta çorap verilmedi

İki aydır cezaevinde olan Hüda Kaya: Silivri’de hala tek başıma tutuluyorum; üç hafta çorap verilmedi
Silivri Cezaevi'nde iki aydır tutuklu bulunan eski HDP milletvekili Hüda Kaya, cezaevine girdiği üç hafta boyuna çorap verilmediğini dile getirerek 'hala tek kişilik hücrede kaldığını' söyledi.Kobani soruşturması kapsamında...
Silivri Cezaevi'nde iki aydır tutuklu bulunan eski HDP milletvekili Hüda Kaya, cezaevine girdiği üç hafta boyuna çorap verilmediğini dile getirerek 'hala tek kişilik hücrede kaldığını' söyledi.

Kobani soruşturması kapsamında 1 Kasım 2023’te tutuklanan HDP’li siyasetçi Hüda Kaya, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde Bianet’ten Evrim Kepenek’in sorularını yanıtladı. Kaya, cezaevinde tek kişilik hücrede tutulduğunu belirterek üç hafta çorap verilmediğini, mektupların teslim edilmesinde sorunlar yaşadığını dile getirdi.

28 Şubat sürecinde başörtüsü eylemlerine destek veren Kaya, başörtüsü mücadelesinin masalarda verilmediğini söyledi.

“On binlerce insanımız tutsak ediliyor”

 

Cezaevi koşullarından bahseden Kaya, “Ülkenin yarısı kendi evinin koşullarından çok cezaevleri koşullarına hakim durumda artık. Kimseye hakaret etmemiş, kötü söz söylememiş, karınca bile incitmemiş, incitemez en vicdanlı insanlarımızla dolu hapishaneler. Sadece ve sadece ‘yanlış yapıyorsunuz, hak budur, hukuk budur, savaşla nefretle olmaz, barışla olur’ dediği için on binlerce insanımız tutsak ediliyor” dedi.

[caption id="attachment_532224" align="alignnone" width="267"] "Hüda Kaya çocuklarıyla açık görüşte" notuyla[/caption]

“Üç hafta çorap verilmedi”

Cezaevindeki bir gününü anlatan Hüda Kaya, “İki ayı geçti, Silivri’de hala tek başıma tutuluyorum. Elbette üç hafta çorap verilmemesinden, mektupların teslim edilmemesine kadar birçok sorunlar, sıkıntılar oldu, olmaya devam ediyor. Bilindik keyfi uygulamalar. Betonlar ve demir kapılar arasında 8-10 adımlık da olsa yürüyüşlerimi egzersizlerimi aksatmamaya çalışıyorum. Okuyarak, düşünerek geçiriyorum vaktin çoğunu. Tabii evimde hiç açılmayan televizyon ve sınırlı yayınlar olsa da gazeteler burada dünya ile en önemli bağlantım durumunda. İnsan her çeşit olumsuzluğu pozitif fırsatlara dönüştürme potansiyeline sahiptir eğer inançlı ise umudu ve direnci bitmez. Barışı savunuyorsak önce kendimizle barışık olacağız, adaleti istiyorsak önce kendimize adaletli davranacağız. Nerede hangi koşulda olursak olalım her anımız her nefesimizi daha iyi daha verimli nasıl geçirebiliriz diye düşünerek hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Başörtüsü oy kullanarak özgürleşmedi'

Kaya, ‘başörtüsü sorununa’ da değinerek, “Dün 28 Şubatçı darbecilere karşı, yasaklara, baskılara karşı direndik. Başörtüsü yasağı bu uluslararası darbenin ve müdahalenin bir yansımasıydı. Darbecilerle, küresel sistemle ve derin devletle uzlaşanlar baş üstüne, iktidara direnenler ise ayaklar altına alındı. Başörtüsüne özgürlük mücadelesi hak mücadelesi ve yasakçı rejime karşı bir karşı duruşla beraber aynı zamanda güçlü bir kadın özgürlük mücadelesiydi. Başörtüsü oy kullanarak özgürleşmedi, masa başlarında özgürleşmedi. Zenginleşenler, saraylara, saltanatlara bel bağlayanlarla, sistemle, darbecilerle uzlaşımlarla özgürleşmedi başörtüsü. Sokaklarda, meydanlarda direnerek, bedeller ödenerek özgürleşti. Bizler direndik ve bedel ödedik. Başörtüsü için sokağa çıktığımızda da ‘anayasal düzeni yıkmak’ suçlamasıyla idamla yargılandık üç kızımla beraber, yıllarca tutsak edildik” diye konuştu.