İNSANA YAKIŞIR İŞ NEDEN ÖNEMLİ?

İNSANA YAKIŞIR İŞ NEDEN ÖNEMLİ?
İnsana Yakışır İş ve Ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için gerekli maddelerden birini oluşturuyor. 8. amaç olan İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyümeyi ve neden önemli olduğunu daha yakından...

İnsana Yakışır İş ve Ekonomik büyüme, sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesi için gerekli maddelerden birini oluşturuyor. 8. amaç olan İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyümeyi ve neden önemli olduğunu daha yakından inceleyelim.

Konuya giriş yapmadan önce, dilerseniz “İnsana Yakışır İş” kavramını biraz açalım. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) tanımına göre, “decent work” yani düzgün iş veya insana yakışır iş, üretken ve adil bir ücret getiren, iş yerinde güvenli ve ailelere sosyal koruma sağlayan, kişisel gelişim ve toplumla bütünleşme açısından daha iyi fırsatlar sunan, insanların kaygılarını serbestçe dile getirme özgürlüğüne sahip oldukları, örgütlenerek yaşamlarını etkileyen kararların alınmasına katılabildikleri, tüm kadınlar ve erkeklerin eşit fırsatlardan yararlanıp eşit muamele gördükleri işlerdir. Sürdürülebilir bir yaşam için ise bireylerin insana yakışır bir işe sahip olmaları kritik önem taşımaktadır. Çalışma, insanların iyi olma halleri açısından büyük önem taşır. Ayrıca gelir getirmesinin yanı sıra sosyal ve ekonomik ilerlemenin yolunu açabilir; kişileri, ailelerini ve toplulukları güçlendirir. Böyle bir ilerleme ise çalışılan işlerin insana yakışır olmasına bağlıdır.

Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre, 2015 yılında 204 milyondan fazla insan işsizdi. Türkiye’de ise, DİSK’in Eylül 2020 araştırmasına göre genç işsizlik oranı yüzde 26,4 iken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ekim 2020 işgücü istatistiklerine göre, genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 24,9 olarak belirtiliyor. Pandemi döneminde olumsuz iş piyasasından dolayı iş bulma ümidini tamamen yitirip iş gücü dışı kalan genç sayısı da 714 bine çıkmıştır. Öyle ki pandemi sürecinde, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünya çapında işsizlik oranlarındaki en büyük artışı bekleyebiliriz. Ek olarak, araştırmada kadın işgücünün Covid-19’dan daha olumsuz etkilenmesiyle birlikte yüzde 7 ve kadın istihdamının yüzde 5,2 azaldığı bilgisi yer alıyor. Eylül 2019’da Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 34,9 iken Eylül 2020’de bu oran yüzde 31,9’a; Eylül 2019’da yüzde 72,6 olan erkeklerin işgücüne katılma oranı Eylül 2020’de yüzde 69,5’e düştü.

Yarın Daha İyi Bir Dünya İçin Bugün Daha Sağlam Ortaklıklar


Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan on yedincisi olan “Amaçlar İçin Ortaklık”, bütün amaçların bütünlüğünü ve sürdürülebilirliğini sağlamak için atılması gereken önemli bir adımdır. Çünkü yarının dünyasını daha iyi bir hâle getirmenin temeli bugünün dünyasında sağlam ve sürdürülebilir ortaklıklar yapmaktan geçmektedir. Peki, on yedinci amaç tam olarak neleri kapsar? “Amaçlar İçin Ortaklık” veya daha açıklayıcı hâliyle “Uygulama Araçlarının Güçlendirilmesi ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Ortaklığın Canlandırılması”, gezegenimizi korumak, barışçıl toplumlar inşa etmek; yoksulluk, açlık gibi insani sorunlarla mücadele etmek için hükûmetler, yerel yönetimler, çok uluslu örgütler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve akademik kurumlar gibi farklı paydaşlar ile çok yapılı ve işlevsel ortaklıkların kurulmasını, kurulan ortaklıkların güçlendirilmesini ve gelişmişlik düzeyine bakılmaksızın her ülkeye eşit şekilde ulaşılmasını hedeflemektedir. Küreselleşmenin yaygın bir trend hâline gelmesine rağmen her türlü inovasyonun dünyanın her yerinde farklı şekillerde yaşanıp farklı sonuçlar meydana getirmesinden ötürü on yedinci amaç; bilim, teknoloji, yenilikçilik ve çevreyle uyumlu teknolojinin eşit imkânlar doğrultusunda yayılmasının sınır ötesi iş birlikleri ile sağlanabileceği görüşündedir. Bundan dolayı da özellikle bu alanlarda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların merkezinde “küresel kalkınma” yer almaktadır. Dünya çapında bir kalkınma yalnızca ortak bir çalışma, iş birliği ile gerçekleşebilir. Bu düşünce doğrultusunda 2000 ile 2014 yılları arasında gelişmiş ülkelerin sağladığı resmî kalkınma yardımları yüzde 66 oranında artmıştır. Resmî kalkınma yardımı, 2015 yılından 2016’ya ise yüzde 8,9 artarak 142,6 milyar ABD dolarını bulmuştur ancak, çatışmaların ve doğal afetlerin yarattığı insani krizler nedeniyle mali kaynak ve yardım talepleri, resmî kalkınma yardımlarının artışıyla doğru orantılı olarak artmaya devam etmektedir.


“Risklerimizi ortadan kaldıran daha güçlü bir ekosistem yaratıyoruz ve bu durum aynı zamanda ürünlerimizi genişletmek için de büyük fırsatlar yaratıyor çünkü; hükümetlerle ya da sivil toplumla sık sık ortaklaşa çalışmaya başladığınızda, bu işinizi büyütmek için başka fırsatlar yaratır.” (Paul Polman, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, UN Global Compact)

Gündem

*İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı ve İzmir Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı tamamladığını duyurdu. Böylece, İzmir’in iklim ve çevre konularıyla ilgili 2030 yılına kadar nasıl yol izleyeceği belli oldu. Her iki planda da 61 eylem bulunuyor. Bu iki eylem planıyla kentin iklim krizinin etkilerine uyum sağlayarak dirençli hale gelmesi planlanıyor.

*Facebook, bünyesinde faaliyet gösteren İklim Değişikliği Bilgi Merkezi’ni geliştireceğini duyurdu. Şirket tarafından yapılan açıklamada, merkezin birkaç ülkede daha faaliyete geçeceği ve ortak iklim mitlerini çürüten gerçekleri içeren bir bölüm oluşturmak gibi yeni özellikler ekleyeceğini söyledi.

*Kraliyet Bahçıvanlık Derneği’ndeki (RHS) bilim insanları gür ve tüylü yaprakları olan dağ muşmulasının araç trafiğinin yoğun olduğu yollardaki kirliliği emmeye yardımcı olabilecek bir “süper bitki” olduğunu açıkladı. Araştırma sonucunda dağ muşmulasının (Cotoneaster franchetii) trafiğin yoğun olduğu yollarda, kirliliği emmede diğer çalılıklara kıyasla en az yüzde 20 daha etkili olduğu ancak trafiksiz bölgelerde çok fazla fark olmadığı tespit edildi.

*TEMA Vakfı, korona virüs salgını ile mücadelede hayatını kaybeden sağlık çalışanları için, duyduğu minnet ve saygıyı ifade etmek üzere 'Sağlık Çalışanları Ormanı’ oluşturdu. Ankara Akyurt’ta oluşturulan ormanda büyüyecek fidanlarla hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının adları ve mücadelelerinin onurlandırılması amaçlanıyor.

*Çevre Kanunu ile korunan kardelen çiçeğine zarar vermenin cezası bu yıl 73 bin liradan 80 bin liraya çıkarıldı. Endemik bir tür olan kardelen çiçekleri Kuzey ve Doğu Anadolu’da yetişiyor. Kardelenleri koparan ve ticari amaçla zarar verip soğanlarından kökleyenlere ise mevcut cezanın üç katı uygulanacak.

HADİ KEŞFEDELİM

*Evlerin tasarımı ve Güneş'e göre konumu enerji verimliliği açısından çok önemlidir. Pencerelerin çoğu güneye bakan bir evde kışın ısınmak için harcanan enerjide yaklaşık yüzde 20 tasarruf sağlanabilir. Pencerelerin üzerindeki saçaklar ise yazın daha dik açıyla gelen güneş ışınlarının içeri girmesini engelleyerek evin aşırı ısınmasını önleyebilir.

*A4 boyutundaki bir kâğıt üretilirken yaklaşık 13 litre su tüketilir. Kâğıtların geri dönüştürülmesiyle yaklaşık yüzde 40 su tasarrufu yapılabilir. Yani kullandığımız kağıtları geri dönüştürerek sadece ağaçların değil tatlı su kaynaklarının korunmasına da katkıda bulunabiliriz.