İstanbul'da et sırasındaki vatandaş: Bizi bu duruma düşürenler utansın

İstanbul'da et sırasındaki vatandaş: Bizi bu duruma düşürenler utansın
İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Et ve Süt Kurumu satış mağazası önünde yurttaşlar, ucuz ete ulaşabilmek için her gün sıra oluşturuyor. Sabah erkence numara alabilmek için kuyruğa giren vatandaşlar daha sonra numara takibi...
İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan Et ve Süt Kurumu satış mağazası önünde yurttaşlar, ucuz ete ulaşabilmek için her gün sıra oluşturuyor. Sabah erkence numara alabilmek için kuyruğa giren vatandaşlar daha sonra numara takibi yaparak sıra bekliyor. Zaman zaman tartışmaların da yaşandığı et sırasında bir vatandaş, “Bu hale düştüğümüz için üzülüyoruz. Sanki bedava alacakmışız gibi böyle utanıyoruz. Paramızla alacağız ama utanıyoruz” dedi. Emekli bir yurttaş da “Bizi bu duruma düşürenler utansın. Emekliyiz. Paramızla rezil oluyoruz sıralarda” diye konuştu.

İktidarın tartışmalı ekonomi politikalarının faturasının yurttaşa yansımasının bedeli her geçen gün ağırlaşıyor. Ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşamayanların sayısı da hızla artmaya devam ediyor. Özellikle dar gelirli ve emekliler, asgari ücretin altında maaş aldıkları için çareyi, ucuz gıdanın satıldığı yerlerde arıyor.

İstanbul’un Beylikdüzü ilçesinde bulunan Et ve Süt Kurumu’nda da piyasaya göre daha ucuz gıda satıldığı için önünde her gün sıra oluşuyor. Geceden ya da sabahın erken saatlerinden itibaren bekleyen insanlara önce bir sıra numarası fişi veriliyor. Sırası gelen de buradan et ihtiyacını alabiliyor. Bir kilogram kıyma 229 liraya satılırken kuşbaşı ise 259 liradan yurttaşa sunuluyor.

ANKA Haber Ajansı, dün akşam saatlerinde sıranın kendisine gelmesini bekleyen yurttaşlara sıkıntılarını sordu.

“Sadece gençler için üzülüyorum”

Emekli ve 50 yaşında olduğunu söyleyen bir yurttaş da “Ben artık bu saatten sonra kendim için değil, sadece gençler için üzülüyorum. Niye diyeceksiniz, şuraya bakar mısınız? 70’li yıllarda mı yaşıyoruz? Şeker kuyruğu, tüp kuyruğunda mı yaşıyoruz? Hangi çağda yaşıyoruz? Yani bir ülkede cumhurbaşkanı halkı tehdit ediyorsa benim çocuğumun bu ülkede yaşaması normal değil. Doktorlarımız niye Avrupa’ya gidiyor? Avrupa’da niye insan çalışma hakkına sahip de burada değil. Bakıyorum herkese, herkes razı. Neye razısın arkadaş, bana 10 bin lira maaş veriyor. Et veriyor. Ne veriyor? Bedava mı veriyor? 10 bin lira emekliyim ben. Çalışmasam nasıl geçineceğim? 14 bin lira kira veriyorum. Nasıl geçineceksin? Sayın Cumhurbaşkanı’na, Sayın Adalet Bakanı’na soruyorum. Adalet Bakanı çıkıp oy istiyor ya... Niğde milletvekili çıkmış diyor ya, ‘Cumhurbaşkanımız yatırım yaptı’. Ne yaptı diyorum. Ben de zannediyorum ki ülkeye bir fabrika açtı. Ne, F tipi cezaevi açmış da yatırım. Ben suçlu değilim ki kardeşim. Ben bu ülkede yaşamak istiyorum. Hırsız olmak istemiyorum.

“Bizi bu duruma düşürenler utansın”

Başka bir emekli de “Bizi bu duruma düşürenler utansın. Emekliyiz. Paramızla rezil oluyoruz sıralarda” dedi. Başka bir kişi, “Et kuyruğunu bekliyoruz. Yarım saat oluyor ben geleli. Gerçi saat 14.00’te geldim, fiş aldım. Halen bekliyoruz. Benimkisi 276 ama daha 83 girmiş. Çok bekleyeceğiz daha” derken 84 yaşındaki bir emekli de “Böyle bir kıtlık görülmemiş, yaşanmamış. Türkiye bir tarım ülkesidir ama tarımı bitirdiler. Bugünden sonra insanlar bunu yaşayacak olursa mutluluk diye bir şey kalmaz. İnsan hayatından bezdi. Hayatından vazgeçmek istiyor bu yaşamda. Böyle bu kalabalık olduktan sonra sıra beklemek de mümkün değil. Söylenecek çok şeyler var ama bu kadar” diye sorunlarını anlattı.