Kadıköy Halk Tiyatrosu, Sivas Katliamı’nı sahneye taşındı: Sivas’a Ağıt

Kadıköy Halk Tiyatrosu, Sivas Katliamı’nı sahneye taşındı: Sivas’a Ağıt
Kadıköy Halk Tiyatrosu, Madımak Katliamı’nı sahneye taşıdı. “Sivas’a Ağıt” oyunun yazarı ve yönetmeni Ali Yalçıner, “Hayatım boyunca unutamayacağım bir travma benim için. Televizyonun başında insanların canlı...
Kadıköy Halk Tiyatrosu, Madımak Katliamı’nı sahneye taşıdı. “Sivas’a Ağıt” oyunun yazarı ve yönetmeni Ali Yalçıner, “Hayatım boyunca unutamayacağım bir travma benim için. Televizyonun başında insanların canlı canlı yakılmasını, boğularak ölmesini izledim. Nasıl unutturacağım bunu, ben unutamıyorum ki!” dedi.

Sivas Katliamı’nın üzerinden 30 yıl geçti. Madımak Oteli’nde katledilen 33 aydın, yazar ve sanatçının katilleri ya zaman aşımı gerekçesiyle beraat ettirildi ya da yurt dışına kaçarak mahkeme salonuna dahi getirilmedi. Bu katliamın acıları ise yüreklerde hala çok yeni.

Kadıköy Halk Tiyatrosu katliamın 30. Yılında Sivas’ı unutturmamak şiarıyla yola çıkarak yaşananları tiyatro sahnesine taşıdı. Ali Yalçıner’in yazıp yönettiği “Sivas’a Ağıt” oyunun başrollerini Ayşegül Yalçıner, Onur Can Kaplan ve Arda Yükselener paylaştı.

Başrol oyuncularından Ayşegül Yalçıner’in rüyasında Madımak Otel’inde katliama tanık olmasıyla kurgulanan oyunda, Alevi yurttaşların 30 yıldır mücadele ettiği ‘Madımak Otel’i utanç müzesi olsun’ talebine pek çok kez yer verilmiş.

PİRHA’nın sorularını yanıtlayan oyunculardan Ayşegül Yalçıner, oyunun sahnelenmesine giden süreci şöyle anlattı:

Ali Bey ile beraber Kadıköy Halk Tiyatrosu’nu kurduk. Her sezon yeni oyun yapıyoruz ve yaptığımız oyunlar genelde toplumsal değeri olan oyunlar. Yani komedi oyunu çıkardığımızda dahi yine söyleyeceğimiz sözü söylüyoruz, hiç sakınmıyoruz. 30 yıl dolayısıyla ben de Sivaslı olduğum için Sivas’a Ağıt’ı çıkaralım dedik. İsim annesi de benim oyunun. Araştırdık, bir takım insanlarla görüştük, röportaj yaptık, okuduk.. Mazlum Çimen’le görüştük mesela, o beni çok etkilemişti. Konuşurken o ana gitmesi, o gün yaşadığı duygular hala taze. 31. seneye girdik ama  benzer acılar yaşanıyor. Korkunç bir ülke, korkunç bir zaman biz de sesimizi çıkarmak için böyle bir oyun yapmaya karar verdik

“Seyirciye Sivas’ı hatırlatıyor olması değerli”

Oyunculardan Onur Can Kaplan  Sivas’a Ağıt’ın hem kendileri hem de seyirciler için bir hafıza oluşturduğunun altını çizerek, “Belli bir süre sonra insanın kulağı ister istemez duruma alışıyor gibi geliyor oynuyorken ama hala bu cümleleri duyuyor olmak, Sivas’ı oynayacağımız gün sahneye geldiğimiz zaman bunları hatırlatıyor olması ve en önemlisi bence seyirciye bunları hatırlatıyor olması bizim için değerli” dedi.

“Deprem sürecinde benzer şeyler yaşadık”

Deprem süreciyle beraber oyun çıkarırken benzer acılar yaşadıklarını ifade eden oyuncu Ayşegül Yalçıner “Nasıl orada insanlar yakıldı, Hatay’da da insanlar enkaz altında donarak öldüler. Arama kurtarma ekipleri günler sonra gitti. Çok zorlu bir süreç, bir oyuncu olarak. Dert hepimizin, acı hepimizin. Bunu böyle iliğinle, kemiğinle hissederek bir oyun çıkarmaya çalışmak hakikaten çok zor ama sözümüzü söylememiz lazım. Hep bunun için mücadele ediyoruz işte. Orayı utanç müzesinden önce restaurant yaptılar, orada yemek yedi insanlar. Böyle bir saçmalık olabilir mi, bunlar kabul edilebilir şeyler değil” diye konuştu.

Oyunun yazarı ve yönetmeni Ali Yalçıner ise katliamı unutturmamak için mücadele edeceğini belirterek şunları dile getirdi:

“30 yıl geçmiş üzerinden toplum olarak herkes kulağının üstüne yatıyor. Halk da öyle politikacılar da öyle. Bir insanın böyle bir katliama karşı çıkması için, bundan acı duyması için mutlaka Alevi, Sünni ya da solcu olması gerekmiyor sadece insan olmak gerekiyor. Bizim derdimiz acının altını çizip insanları üzmek değil. Oyunun belgesel bir tarafı var. O zamanki orijinal sesleri, konuşmaları kullanıyoruz. Oyundaki karakterler Süleyman Demirel şapkası takıyorlar. Kocaman bir tane asker şapkası, imam şapkaları var.

“80 yaşında da unutturmamak için uğraşacağım”

Bizim amacımız bunu unutturmamak. 30 sene daha yaşarsam 80 yaşında da bunu unutturmamak için mücadele edeceğim, çünkü üstü kapatıldı. Cumhurbaşkanı kararıyla geçtiğimiz sene faillerden bir tanesi yaşlı diye cezaevinden salındı. Bu insanların acıları ne olacak? Burada katledilen insanların aileleri ne olacak? Babanızın bir yerde yakıldığını düşünün. Ben o zamanlar lise öğrencisiydim. Hayatım boyunca unutamayacağım bir travma benim için. Televizyonun başında insanların canlı canlı yakılmasını, boğularak ölmesini izledim. Nasıl unutturacağım bunu ben unutamıyorum ki!” 

Dilan ŞİMŞEK/PİRHA/İSTANBUL