Kulis: Varlık Fonu'ndan kaybolan 25 milyon doların 6 milyonu Türkiye'ye iade edildi

Kulis: Varlık Fonu'ndan kaybolan 25 milyon doların 6 milyonu Türkiye'ye iade edildi
Varlık Fonu'ndaki kayıp 25 milyon doların hangi şirketlere aktarıldığı ve paranın 6 milyon dolarının bahse konu şirketlerden birince Türkiye'ye iade edildiği bilgisi paylaşıldı.Patronlar Dünyası yazar Toygun Atilla edindiği...

Varlık Fonu'ndaki kayıp 25 milyon doların hangi şirketlere aktarıldığı ve paranın 6 milyon dolarının bahse konu şirketlerden birince Türkiye'ye iade edildiği bilgisi paylaşıldı.

Patronlar Dünyası yazar Toygun Atilla edindiği bilgileri bugünkü köşesinde paylaştı. Atilla'nın "derin gırtlak" adını verdiği kaynağından edindiği ve köşesinde aktardığı bilgiler şöyle:

"Tam bu noktada "Derin gırtlağa" soruyorum. Bu 25 milyon dolar kimlere ödendi ?  Konsorsiyum içinde hangi şirketler vardı ? 75 milyar dolarlık fon nereden gelecekti? 

Anlatıyor: 

Mc Kinsey'e 6 milyon dolar ödendi. New Oak Capital'e 3 küsür milyon dolar, iki yerel avukatlık bürosuna 500 bin dolar, Allen Assıciate'ye 2 milyon dolar, Deutsche Bank'a 3 milyon dolar, dünyanın en büyük hukuk bürosuna 4 milyon dolar, dünyanın en büyük hukuk ofisine 4 milyon dolar, geri kalanı ise derecelendirme şirketlerine ödendi

Bu paranın hepsi gitti mi ? Kayıp 25 milyon dolar bu şirketlere mi dağıtıldı ? Bu para hangi sistem üzerinden bu uluslararası şirketlere aktarıldı ?  

"Derin gırtlak" yanıtlıyor:

Aynen öyle, bu paranın gittiği yerler bu şirketler. Türkiye tarafından örtülü bir şekilde Bülent Göktuna'ya oradan da uluslararası şirketlere gönderildi. Ancak Mc Kinsey, 6 milyon doları iade etti. Türkiye ile halen iş yaptıkları için ilişkileri bozulsun istemediler" 

Yazının tamamı için tıklayın

Ne olmuştu?

2018'de Maliye ve Hazine Bakanlığına atanan Berat Albayrak, Varlık Fonunda 25 milyon dolarlık bir açık olduğunu tespit etti. 

Yapılan incelemeler sonunda bu paranın Mneks Uluslararası Sermaye ve Yatırım Danışmanlığı firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Göktuna'ya transfer edildiği anlaşıldı. 

Bundan sonrasında ise olaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan el koydu. Olayı, Devlet Denetleme Kurulu'nun incelemesini istedi. Bu aşamada dönemin Başbakanı Binali Yıldırım ise olayın Devlet Denetleme Kurulu'na gitmesine gerek olmadığı yönünde görüş belirtti.  

Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı ile olay Devlet Denetleme Kurulu tarafından incelendi ve en nihayetinde yargıya taşındı.