18. İstanbul Bienali'nin rotası açıklandı: Üç Ayaklı Kedi Beyoğlu-Karaköy hattında
Beyoğlu’ndan Karaköy’e uzanan bienal yürüyüşü
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 18. İstanbul Bienali, bu yıl “Üç Ayaklı Kedi” başlığıyla 20 Eylül–23 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Bienal, sabit bir sergi salonu yerine, Beyoğlu-Karaköy hattında yürüyerek gezilebilecek sekiz farklı mekânda izleyiciyle buluşacak. Bu tercih, İstanbul’un dokusunu sergiyle iç içe geçirerek kentin ritmini sanatla harmanlamayı amaçlıyor.
Sokaklar da sergi deneyiminin bir parçası
Bienalin küratörlüğünü Christine Tohmé üstlenirken, mekânlar da onun kavramsal çerçevesiyle belirlendi. Tamamı birbirine yürüme mesafesinde olan sergi alanları, izleyiciye ulaşım stresi yaşatmadan, kenti keşfederek bir sergi deneyimi sunacak.

Tarihi yapılar yeniden sanatla buluşuyor
Bienal mekânları arasında daha önce de sergilere ev sahipliği yapmış olan Galata Rum Okulu, kapsamlı restorasyonun ardından yeniden kapılarını açıyor. Bir diğer önemli durak olan Zihni Han, ilk kez bienal kapsamında sanat mekânına dönüşüyor.
Zihni Han’a yakın konumdaki Muradiye Han ve karşısında yer alan Galeri 77, Karaköy’ün tarihi dokusuna sanatla yeni bir soluk katacak. Ayrıca bir dönem dondurma külahı üretimi yapılan Külah Fabrikası da bienal mekânı olarak değerlendirilecek.

Sokakların ortasında beklenmedik karşılaşmalar
Bienal rotası üzerindeki dikkat çekici duraklardan biri de Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi. Boğazkesen Caddesi üzerinde yer alan bahçe, bir yerleştirmeye ev sahipliği yapacak. Ziyaretçiler, bu alanda eserlerle şehir arasında kurulan ilişkiyi gözlemleyebilecek.
Elhamra Han, bienale ilk kez katılıyor
Bienalin Beyoğlu ayağında ise Elhamra Han öne çıkıyor. İstiklal Caddesi üzerindeki bu ikonik yapı, ilk kez İstanbul Bienali'nde sanatseverlerle buluşacak. 1827’de tiyatro salonu olarak inşa edilen ve yıllar içinde farklı işlevler üstlenen yapı, bienalin en özel duraklarından biri olacak.

Şehirle sergi arasında ritmik bir ilişki
18. İstanbul Bienali, izleyiciyi mekânlar arasında yürüyüşe çıkmaya ve şehri sergi deneyiminin bir parçası olarak görmeye davet ediyor. Küratöryel kurgunun merkezine şehirle karşılaşmayı alan “Üç Ayaklı Kedi”, sanatseverleri hem tanıdık hem beklenmedik mekânlarda sanatla baş başa bırakacak.

Kaynak:Haber Merkezi