Geleneksel Mücevher Sadekarlığı, sergide buluştu
İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında sergilenen “Mücevher Sadekarlığı” koleksiyonu, Anadolu’nun tarih ve kültür hazinesinden ilham alarak, Diyarbakır'ın zengin el sanatlarını dünyaya sunmayı hedefliyor. Mücevherlerin her bir parçası, Diyarbakır'ın sokaklarında yankılanan efsaneleri, taşlara ve metale işlenen hikayeleri barındırıyor.
Kopyalama çılgınlığına bir isyan: HANDeMADE'den benzersiz tasarımlar
Ortak sergide genç tasarımcı Hande Çalık Baş'ın mücevher tasarımları da yer alıyor. HANDeMADE markasını yaratan Hande Çalık Baş, tasarıma felsefik olarak bakan genç bir sanatçı. ''Kolektif hayaller çağındayız. Bu, benim 'benzersizlik' kavramına yakınlaşmamı sağladı'' diyen Hande Çelik Baş, bu nedenle mücevherlerini tek bir model olarak tasarladığını söylüyor. Genç sanatçı bu tavrını, 'üretme ve kopyalama çılgınlığına karşı küçük bir isyan, pasif bir direniş' olarak tanımlıyor.
Geleneksel Mücevher Sadekarlığı
Geleneksel Mücevher Sadekarlığı sanatının ilk örneklerine tarihin ilk çağlarında rastlandı. MÖ 4.000-3.500 yıllarında Sümerlerin, Mezopotamya’daki Ur kentinde altını ve gümüşü işledikleri biliniyor. Arkeolojik kazılar sonucunda; bu döneme ait pek çok küpe, kolye, gerdanlık ve saç tokası gibi süs eşyası örnekleri ortaya çıktı. Dünyanın farklı müzelerinde Sümer, Mısır, Minos, Miken, Finike, Asur, Etrüsk uygarlıklarından kalma süs eşyaları sergileniyor. Küratörlüğünü M. Nasuh Ortak’ın yaptığı sergi festival boyunca ücretsiz olarak 10.00-22.00 saatleri arasında Galataport İstanbul'da Paket Postanesi, Üst Kat’ta ziyaret edilebilir.
Kaynak:Haber Merkezi