"İstanbul’un Resmi" ile paha biçilemez bir İstanbul yolculuğu

İş Sanat, öncü adımlarla Türkiye’de kültür ve sanat dünyasına katkılarını artırarak sürdürüyor. Zuhal Üreten yönetimindeki ekibin büyük emeklerle imza attığı, Türkiye İş Bankası Resim ve Heykel Müzesi Cumhuriyet’in 100. yıldönümünde açıldığından beri sergilenen paha biçilemez resim ve heykel koleksiyonlarının yanı sıra kültür ve sanat etkinlikleriyle artan bir ilgi görüyor.

Müzenin kurucu küratörü Prof.Dr. Gül İrepoğlu, kısa süre önce yayınlanan Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu Işığında Türk Resmini İzlemek isimli kitabının ardından İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki müze binasında İstanbul’un Resmi kitabının sunumunu yaptı.

İSTANBUL’A AYRICALIKLI YOLCULUK

Mimar, sanat tarihçisi ve yazar Prof.Dr. Gül İrepoğlu’nun muhteşem bir seçki yaptığı kitabı İş Bankası Kültür Yayınları’nın özel dizi kategorisinde İş Sanat tarafından yayınlandı. 428 sayfalık kitap Zaman İçinde İstanbul bölümüyle ve Milat’tan önceki İstanbul’a bir yolculukla başlıyor.

Esin Kaynağı İstanbul bölümünde Edebiyatta İstanbul, Müzikte İstanbul, Fotoğrafta ve Sinemada İstanbul, Bin Bir Malzemede İstanbul başlıklarıyla bir derleme yapan Prof.Dr.İrepoğlu, okuru ve sanatseverleri şölene hazırlıyor ve Semt Semt İstanbul başlığıyla tur devam ediyor. Galata Köprüsü, Haliç-Kasımpaşa, İstanbul Limanı, Tophane-Cihangir, Dolmabahçe, Beşiktaş’tan Boğaziçi’ne uzanırken Yahya Efendi, İbrahim Çallı, İbrahim Safi, Mustafa Nuri Paşa, Şadan Bezeyiş Hüsamettin Koçan, Şevket Dağ, Şeref Akdik, Feyhaman Duran, Hüseyin Zekai Paşa, Celal Uzel ve daha birbirinden değerli pek çok ressamın tuvallerinde İstanbul’un semtlerinden enstantaneleri onların fırçalarından izleme ayrıcalığını yaşıyorsunuz.

Tuvallerde Boğaz’ın kıyısında gezinirken Hikmet Onat, İbrahim Çallı, Selahattin Teoman İstanbul’a şiir yazan ünlü ozanların dizeleriyle selamlıyor bir kez daha ve Rumelikavağı’ndan sonra yolculuk Anadolu Yakası’na akıyor. Beykoz, Kanlıca, Anadoluhisarı, Göksu, Kandilli, Çengelköy, Çamlıca, Beylerbeyi, Üsküdar, Kız Kulesi, Moda, Kalamış, Bostancı ve muhteşem Adalar tablolarıyla semtleri bitiriyoruz.

TABLOLARDAKİ İSTANBUL DETAYLARI

Prof.Dr. Gül İrepoğlu bu muhteşem turdan sonra İstanbul’un detaylarına dikkat çekiyor, İmge İmge İstanbul bölümüyle. İstanbul’un Sokakları, İstanbul’un Mevsimleri, çoğu artık kaybolmaya yüz tutmuş İstanbul’un Balıkları, İstanbul’un Tekneleri, neredeyse unutmaya başladığımız İstanbul’un Çiçekleri tablolarıyla İstanbul şöleni Fransız doğa tarihçisi Petrus Gyllius’tan ‘’Diğer bütün kentler ölümlüdür ama İstanbul, sanırım, insanlar var oldukça yaşayacaktır’’ alıntısıyla sona eriyor.

19. yüzyıldan beri resmedilen İstanbul tabloları, 21. Yüzyıla gelene kadar İstanbul’un değişiminin de belgeleri niteliğinde… Zamanda bir yolculuk da yaptırıyor kitaptaki ve müzedeki eserler okurlarına ve misafirlerine… Tablolar, kentin doğal ve tarihi dokusunun yaşayanlar tarafından nasıl tahrip edildiğinin de belgeleri oluyor.

Prof.Dr. Gül İrepoğlu, İş Bankası Resim ve Heykel Müzesi’nde de sergilenen eşsiz sanat koleksiyonundan seçki yaptığı kitabını İstanbul’a ve özellikle Adalar’a olan aşkıyla anlatırken müzedeki tüm projelerinin sloganlarının ‘Herkes için sanat’ olduğunu vurguladı. Müzenin, sergilerin ve etkinliklerin gördüğü ilgiden memnun olduğunu belirten Prof.Dr. İrepoğlu, ‘’Sergileri gezen herkesin bir şeyler öğrenerek ayrıldığını görmek çok değerli’’ diyerek müzeyi ziyaret etmenin de önemine değindi.

YERYÜZÜNDEKİ BİRİCİKLERDEN BİR TANESİ

İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, İş Sanat Proje Koordinatörü Nisan Necimoğlu’nun davetlisi olduğumuz sunumda İstanbul’un Resmi kitabını imzalayan Prof.Dr. Gül İrepoğlu, sergiye ve kitabına dair bilgilendirme yaparken duygularını da paylaştı:

‘’İnsan bazı günleri büyük heyecanla bekliyor, bu öyle günlerden birisi. Çünkü bu kitaba büyük bir emek verdiğimizi söylemem lazım. İstanbul’un Resmi dedik biz kitaba. İstanbul öyle bir şehir ki yeryüzündeki biricikliklerden bir tanesi İstanbul. Bunu sadece bizler söylemiyoruz tabii ki tarih boyunca, çağlar boyunca birçok kişi söylemiş bunu. Tarihçiler, yazarlar, gezginler, birçok yetkin kişi söylemiş. İstanbul’u betimlemenin, beste yapmanın, şiir yazmanın her türlü kreatif çalışmanın neler getirdiğini özetlemek istedim bu kitapta. Bu yüzden de bu kitabın başına çok eski çağlardan bugüne kadar gelen bir İstanbul tarihi yazdım, özetlemeye çalışarak. Hemen resimlere geçmiyoruz çünkü edebiyat ve İstanbul demek elzem bir şeydi. İstanbul resmi dediğimiz zaman şiir onun doğrudan bir parçası. Ahmet Hamdi Tanpınar, ‘Her İstanbullu biraz şairdir’ demişti. Ve şiirleri bu kitabın içine uygun bir biçimde yerleştirmek için gayret ettim. Müzedeki sergiye de aynı şekilde… Çünkü bazı İstanbul peyzajlarına bakıyorsunuz o size aşina olduğunuz şiiri hemen hatırlatıyor, size o söylüyor hangi şiir olduğunu ve bunu yaptım. Ve böylece bu kitapta edebiyat da yer alıyor. Bununla yetinmedim müziksiz İstanbul olamaz dedim, böyle bir şehir İstanbul. Filmlerde İstanbul var, buna da değinmek lazımdı, fotoğraflarda İstanbul mesela… Ve İstanbul’un resmi kitabın esas konusuna geliyoruz… Sergide olduğu gibi semt semt harikulade tablolarla İstanbul’u dolaşıyoruz.’’

Türkiye İş Bankası Resim ve Heykel Müzesi, İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde ziyaret edilebilir…