Onat Kutlar’ın doğum gününde Hakkari’de Bir Mevsim
Eda Yılmayan
Sinematek salonunda izleyiciyle buluşan filmin gösterimine Onat Kutlar’ın oğlu Gazel Kutlar, Ferit Edgü’nün eşi Filiz Edgü ve kızı Esma Edgü, Genco Erkal’ın kızı Ayşe Erkal katıldı. Filmin sunumunu ise sinema yazarı Burçak Evren yaptı.
1983 yılında Berlin Uluslararası Film Festivali’nde dört ödül kazanan Hakkari’de Bir Mevsim filminin bir başyapıt olduğunu söyleyen Burçak Evren “Öyle filmler vardır ki defalarca izlendiği halde aynı hazzı ilk kez izleniyormuş gibi verir. Sinema literatüründe bu filmlere baş yapıt diyoruz. Hakkari’de Bir Mevsim sadece Erden Kıral’ın başyapıtı değil, Türk sinemasının da çizgi üstü filmlerinden birisi” dedi.
Filmin 1983 yılında Berlin’de gösterildiği dönemde Erden Kıral ve Onat Kutlar’la birlikte olduğunu anlatan Evren, filmin yurtdışında büyük ses getirdiğini söyledi. “O güne değin hiçbir Türk filminin uluslararası festivallerde gösterilmediği bir ortamda bu film Avrupa’da dergilere konu oldu, hakkında uzun yazılar yazıldı, bazı dergilere kapak oldu. Ne yazık ki Türk sinemasının atağa geçtiği bir dönemde bu filmler Türkiye’de aynı değeri görmedi. Toplumsal içerikli konulara değinen her iyi film gibi bu film de bedelini ödedi. Tıpkı Metin Erksan’ın Berlin Film Festivali’nde ilk Altın Ayı ödülünü kazanan Susuz Yaz filmi, yine Cannes’de Altın Palmiye kazanan Yol, Umut ve diğer filmler gibi Hakkari’de Bir Mevsim de sansüre uğradı.”
Film 1983 yılında çekilmesine rağmen ancak dört yıl sonra 1987 yılında Türkiye’de gösterilir.
Hakkâri’nin dağlarla kaplı bir kasabasında yedek subaylığını köy öğretmeni olarak yapan bir gencin karşılaştıklarını konu alan film hem kişinin kendi iç yolculuğu hem de farklı bir kültürle karşılaşmanın zorluğunu konu alır. Burçak Evren filmin biraz Yakup Kadri’nin Yaban romanı, biraz da Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu ile Kemal Tahir’in 1930’lardaki köy enstitülerini konu alan Bozkırdaki Çekirdek romanıyla benzerlikler taşıdığını, ayrıca filmde Jean Paul Sartre’ın Sözcükler’inden de izler bulunabileceğini söyledi.
“Sartre’ın dediği gibi düşle gerçek, masal aynıdır. Saplantılar sadece onları ortaya çıkaran oyundur. Filmde de bir adamın serüvenini izlerken farklı yerlere gideceksiniz. Bu filmleri 80’li yıllarda yapmak cesaret isteyen bir işti. Bütün paranızı riske atmak demekti. Bu yönetmenler ve filmde oynayan kişiler bunların bedelini fazlasıyla ödediler. Bugün bu filmi rahatlıkla aynı hazla izleyebiliyorsak bunu onlara borçluyuz. Ben çok şanslıyım çünkü onlarla aynı çağa denk geldim.”
Film Hakkında:
Ferit Edgü’nün 1964’te er-öğretmen olarak görev aldığı Hakkâri’nin Pirkanis köyündeki deneyimini düşsel bir kurguyla anlattığı 1977 basımı romanı ‘O’, Onat Kutlar tarafından romanın ruhuna uygun biçimde senaryolaştırılıp 1982’de Erden Kıral tarafından beyazperdeye uyarlanmış fakat doğunun yoksulluğunu, devletin zafiyetini gösterdiği gerekçesiyle uzun yıllar yasaklı kalmıştır. Türkiye’de ancak 1987’de gösterime girebilen film 1983’te Berlin Uluslararası Film Festivali’nde dört ödül kazanır. Müziğini Timur Selçuk’un yaptığı filmin şiirsel görüntüleri Kenan Ormanlar’a aittir.
Film, kendine ve çevresine yabancılaşmış kentli bir aydının hem mecburen hem isteyerek sürgün geldiği; yolu, elektriği olmayan köyde kendi dünyasına tamamen yabancı bir toplum ve kültürle, yokluk ve yoksullukla karşılaşmasını, bu sarsıcı karşılaşmanın kendi kimlik arayışına, varoluş meselesine yansımasını anlatır. Aslında hikâye kişinin kendini ararken başkalarını bulmasını anlatır.
Kaynak:Eda Yılmayan