Sen olduğun için albümün ‘Mücevher’ Cem Adrian!
Ben bu yazıyı geciktirdim çünkü aşkla sadece Cem Adrian külliyatını dinlerim. Hatta Cem Adrian’a sevgimiz ortaktı ( Cem Adrian sevmeyen bende olamaz zaten) konuştuğumuz bir şeydi. Biz onunla duygumuz yetmediğinde, sıkıştığımız her duyguda Cem Adrian sayesinde şarkılarıyla aşka gelendik. Aramız bozulunca Cem Adrian şarkılarına başvururdum. Cem Adrian elbette bende olandı ama o gidince onunla tamamlanan hikâye elbette geçmedi. Ama Cem Adrian dünden bugüne kadar olan bütün şarkılarını mücevhere dönüştürünce önce içim cız etti sonra dedim ki; bu külliyat duygulara ait silinmez ki! Her şarkısı ilk çıktığı zaman dinleyendim, bu albümüyle ‘Mücevher’ bulmuş gibi sevindim ondan önce de zaten vardı ve benim hayatımda hep olacak nadir mücevherlerden biriydi Cem Adrian zaten.
Cem Adrian, müzik kariyerindeki 20. yılını ‘Mücevher’ albümüyle kutluyor!
Cem Adrian her aşkın sonunda bana kalan tek kişi. Albümünün basın toplantısına da öyle gittim sanki tek başıma bir tek ben varım gibi, tek başıma bana konuşuyor gibi gördüm o kalabalık içinde kendimi. Cem Adrian bugüne kadar yapmadığı bir şeyi yapacaktı basının karşısına çıkacaktı. Sabahın köründe onu görmek ayrı heyecandı ama onun basınla buluşmasının heyecanını o kadar çok anlıyordum ki. Kalabalık içinde buldum kendimi ama sadece ben tek davetli gibi davrandım ne tuhaf! Cem Adrian da zaten normalde böyle bir basın toplantısının içinde yer almayacağını anlatarak söze başladı ki anlıyorum; çünkü onluk olmayan bir hikâyenin içindeydi. O açıklama yaptıkça ben tedirgin oldum çünkü alışkın olmadığı hareketler içinde bir Cem Adrian’ı en seven olarak ancak ben anlayabilirdim.
Yine O kendi gibi cümleler kurdu; “Bu albüme o kadar çok değerli isim destek oldu, içinde yer aldı ki aslında ben onlar adına buradayım ve ilk kez albümümü anlatma gereği duydum. Basın toplantısı olarak görmüyorum sohbet olarak görüyorum bu buluşmayı. Albüm hakkında konuşmak istiyorum artık, daha önce neden konuşmadığımla ilgili öncelikle ben utangaç biriyim yaptığım şeyleri anlatmak konusunda çok başarılı değilim, insanların anlamasını bekliyorum sadece. Bir de niye konuşmadığımla ilgili ünlü olmaktan biraz korkuyorum, doğal bir hayat yaşıyorum ve işimle anılmak istiyorum ve bunu da başardım. Niye 20 yıl sonra konuşmak istiyorum? Nostaljik ve tatlı bir şey olacağını düşündüm çünkü benim sorumluluğum dışında bir iş bu albüm; sadece benim albümüm olsa çıkıp anlatmazdım ama çok değerli kıymetli insanların emekleri var ve ulaştırılması gerekiyor. Özellikle şöyle düşünüyorum değerini tam olarak gösteremeyen, bilinmeyen çok fazla sanatçılar var yeni jenerasyonun bu insanları tanımasını, eski jenerasyonun da bu insanları hatırlamasını istiyorum. Bu yüzden de bu albümün tanıtımını yapmaya karar verdim”
Yani yine saygı ve hep saygılı kalma durumu, incelikler içinde bir Cem Adrian gibiydi, boş yere sevmiyoruz kendisini. Cem Adrian, müzik kariyerindeki 20. yılını ‘Mücevher’ albümüyle kutladı. Birçok farklı disiplinden 92 kıymetli sanatçı albümde yer aldı.

İyi ki doğdun Cem Adrian!
Cem Adrian bu açıklamaları yaptığından ve albümü çıktığından bu yana bir zaman oldu elbette. Sonra onun doğum günü oldu ve ben hala bu kadar insanı nasıl bir araya getirdiği hikâyesinde kaldım. Cem Adrian’ın doğum gününü ben kendimce kutlarken onun ne kadar zengin olduğunu anladım çünkü albümünde; Zülfü Livaneli, Cahit Berkay, Fatih Erkoç, Kerem Görsev, Haluk Bilginer, Yılmaz Erdoğan gibi isimler vardı ve yanılmış olmazlardı değil mi? ‘Mücevher’e herkes dokunmuştu Erkan Oğur üstüne Mustafa Alabora bile gelmiş inanmakta zorluk çekiyorum, evet saymakta zorluk çektiğim herkes bu albümde, aslında kendisi de inanamıyor bence…

Cem Adrian şarkılarını aklıma gelmeyecek isimlerden dinlemek ise çok acayip
Uzun bir yolculuktu bu ve kendisinin albümünü dinlemek müthişti hala kendimde değilim. Neden mi? Çünkü sonsuz duygu var içinde. ‘Mücevher’ albümünü dinlemek için zaman gerekiyor çünkü inanılmayacak isimler, bir insanın albümünde böylesi nasıl bir araya gelir? İsimlerin devamı şöyle sayabildiğim kadarıyla; Zülfü Livaneli, Cahit Berkay, Sagapo Kajmer, Haluk Bilginer, Emel Sayın, Selda Bağcan, Sena Şener, Rutkay Aziz, Okan Bayülgen, Redd, Mazlum Kiper, Selçuk Yöntem, Bülent Ortaçgil, Demet Evgar, Mert Fırat, Erdal Erzincan daha bir sürü burada sayamayacağım ismi nasıl bir araya toplarsın güzel insan? Elbet sen olduğun için bu albüm ve hikâye… Kendisi bile inanmadığını söylüyor ama bunu sadece Cem Adrian başarabilirdi diyorum albümünü dinleyince ve bir mucize bu!
“Senin gırtlağına orkestra oturmuş”
Bundan 20 yıl önce bir Ekim akşamı tanıdım onu diyor Banu Zeytinoğlu; “Bir tanıştık ve sarıldık ve onu hiç bırakmadım. Bana verdiği sevgiyle dile kolay bir 20 yıl geçti insan duruşuyla, karakteriyle aynı iyi kalabilir mi ama öyle o, seçmeyi bildi her gün daha fazla çalıştı ve hiçbir zaman şımarmadı annem senin gırtlağına orkestra oturmuş porselen çocuğum derdi gerçekten öyle…”

Bu coğrafyaya gelmiş güzel insan!
Geçtiğimiz hafta Cem Adrian’ın doğum günüydü, ‘Mücevher’ albümü yazısını bugüne sakladım çünkü bir basın toplantısı hikâyesinde olamayacak kadar benim için özel kendisi. Ben seni çok sevdim diye bir hikâye ile başlayan bir durum ile baş başa bırakmak istemem kendisini ama ‘Mücevher’ albümünün olmasını bekleyen biri olarak porselen çocuk mücevher zaten olacaktı hikâyesindeyiz, ne olduğun değil de aynı kaldığı ve iyi ki doğdun hikâyesindeyim. İyi ki doğdun Cem Adrian, sana sevgimi anlatmakta zorluk çekebilirim çünkü zor ama bence bu coğrafyanın başına gelmiş en güzel şey olabilirsin! Bir röportajımız var arşivde kalacak ve şanslıyım dediğim; iyi ki doğdun diyerek linki buraya bırakıyorum ama varlığın topladığın ekipten belli gerçekten ‘Mücevher’ olan albüm dijital platformlarda!
Kaynak:Mutlu Hesapçı