10 Kasım'la ilgili cunta iddialarında MSB'nin soruşturma raporu ortaya çıktı: Teğmen, Atatürk'ün fotoğrafını neden takmadı?

10 Kasım'la ilgili cunta iddialarında MSB'nin soruşturma raporu ortaya çıktı: Teğmen, Atatürk'ün fotoğrafını neden takmadı?
Yeni Şafak'ın “Teğmen Cuntası” başlıklı haberi, Milli Savunma Bakanlığı'nın yürüttüğü soruşturmanın ardından hazırladığı raporlara dayanarak yalanlandı. Gazeteci Müyesser Yıldız, haberde yer alan iddiaların doğru...

Yeni Şafak'ın “Teğmen Cuntası” başlıklı haberi, Milli Savunma Bakanlığı'nın yürüttüğü soruşturmanın ardından hazırladığı raporlara dayanarak yalanlandı. Gazeteci Müyesser Yıldız, haberde yer alan iddiaların doğru olmadığını yazdı.

Gazeteci Müyesser Yıldız, 12punto.com'da Yeni Şafak gazetesinin 14 Aralık'ta yayınladığı “Teğmen Cuntası” manşetli haberindeki iddiaların iç yüzünü kaleme aldı. Geçtiğimiz 10 Kasım'da Tuzla Piyade Okulu'ndaki Atatürk'ü anma töreninde bir teğmenin Atatürk fotoğrafı takmayı reddettiği için kavga çıktığı iddia edilmişti. Olaydan 12 gün sonra gündeme gelen iddiaya dair MSB “dezenformasyonun bariz bir örneği” diyerek konuyla ilgili adli ve idari sürecin başladığını duyurdu. Söz konusu haberde bazı askerlerin namaz kıldıkları için fişlendikleri ve darp edildikleri öne sürülerek, olayın ardından başlayan idari ve adli soruşturmada bir “teğmen cuntası”nın ortaya çıkarıldığı iddia edildi. Yeni Şafak, 10 Kasım'da yakasına Atatürk'ün fotoğrafını takmayan bir teğmenin bölük komutanına iğne olmadığını söylediğini yazdı. Komutanın iğne getirtmesiyle teğmenin fotoğrafı taktığı, teğmeni daha sonra koğuşta 15 teğmenin taciz ettiği öne sürdü. Gazete, 13 Kasım'da ise "cuntacı" olduğunu iddia ettiği teğmenlerin 3 teğmenin kaldığı koğuşun kapısına 3 Atatürk fotoğrafı yapıştırdığını, saldırıya uğrayarak darp edildiklerini ve Tuzla Devlet Hastanesi'nden darp raporu aldıklarını yazdı.

EDOK, teğmenlerden savunma istedi

Konuyla ilgili MSB 'nin soruşturma başlatması üzerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) 29 Kasım'da soruşturma emri verdi. Disiplin Soruşturma Heyeti, 5 Aralık'ta bir rapor hazırladı. Bu rapordan sonra KKK Eğitim ve Doktrin Komutanlığı (EDOK) 11 Aralık'ta, 10 Kasım'daki olaya karıştığı iddia edilen teğmenlerin savunmalarının alınması talimatını verdi. Bu teğmenlerden Yeni Şafak'ın haberi yayınladığı 14 Aralık'ta 8 gün içinde savunma yapmaları istendi.

Disiplin Soruşturma Heyeti ise hazırladığı raporda, Yeni Şafak'ın iddia ettiği gibi bir “teğmen cuntası”ndan bahsetmeyerek, 10 Kasım'da yaşananlara dair şu tespitleri yaptı:

“10 Kasım 2023 tarihinde Atatürk'ü Anma Günü’ne yönelik yapılan tören esnasında, 3'üncü subay temel kurs bölüğü kursiyerlerinden P. Teğmen A.A.'nın emir verilmesine ve kendisine fotoğraf ve iğne dağıtılmasına rağmen yakasına Atatürk fotoğrafını takmadığının tespit edilmesi sonrasında arkadaşları tarafından tepki görerek ikaz edildiği, arkadaşlarının Atatürk fotoğrafını takması yönündeki uyarılarına rağmen iğnesinin olmadığı bahanesiyle takmaktan imtina ettiği, bu durumun Bölük Komutanı P. Üsteğmen Y.K.'ye iletilmesi sonrasında onun tekrar verdiği emir ile gecikmeli olarak Atatürk fotoğrafını yakasına taktığı, tören esnasındaki bu olay nedeniyle subay temel kursiyerlerinden bir grubun tören sonrasında saat 10.00 sularında tepki göstermek maksadıyla P. Teğmenler A.A., M.F.Ş. ve F.A.'nın kaldığı vardiya yatakhanesi 405 nolu koğuşa gittiği, orada kursiyer teğmenler arasında sözlü tartışma ve gerginlik yaşandığı, bu gerginliğin gün içerisinde devam ettiği, subay temel kursiyerleri tarafından mesajlaşma gruplarında olaya ilişkin paylaşımlar yapıldığı, müteakiben yaşanan gerginliğin 13 Kasım 2023 tarihinde devam ettiği, bu kez öğlen saatlerinde yine bir grubun 405 nolu koğuşa giderek orada kalanlara tepki gösterdiği, aralarında tartışma ve arbede yaşandığı...”

Raporda darp ve cebir izine rastlanmadı

Gazetenin darp edildiklerini iddia ettiği teğmenlerde darp izine rastlanmadığı ortaya çıkan raporda darp iddialarına dair şu ifadeler kayda geçti:

“Arbede sonrası P. Teğmen A.A.'nın darp raporu almak maksadıyla amirlerine müracaat ettiği, ilk olarak Piyade Okulu Birinci Basamak Muayene Merkezi’ne, devamında da Tuzla Devlet Hastanesine sevk edildiği, yapılan muayene sonrasında darp ve cebir izine rastlanılmadığı, rapor sonrasında A.A.'nın amirlerinin onay vermemesine rağmen kendiliğinden Tuzla Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi olduğu, müteakiben olayın Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettiği...”

Gazeteci Yıldız, olaylara karışan 7 kursiyer teğmenden 3'ünün Atatürk'ün fotoğrafını asmayı reddettiğini, 4'ünün ise buna itiraz ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırıldığını köşesine taşıdı. Heyetin 3 teğmenle ilgili yapacağı işlemi öğrenemediğini belirten Yıldız, şunları yazdı:

"Ama dört teğmene; 'A.A., M.F.Ş. ve F.A.'ün koğuş kapısına onların rızası dışında Atatürk fotoğrafları asmak ve ağır nitelikte tahrik edici WhatsApp paylaşımları yapmak suretiyle bu koğuşta kalanları hedef konumuna getirdikleri ve bu şekilde askeri disiplinin ağır bir biçimde zedelenmesine sebebiyet verdikleri' gerekçesiyle TSK Disiplin Kanunu ve TSK Disiplin Kurulları Yönetmeliği uyarınca 'Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası verilmesi' istendi. Yıldız, Bakanlığın 14 Aralık'ta haftalık basın bilgilendirme toplantısı yaptığına dikkat çekti. Yeni Şafak'a haberi yayınlamadan önce "MSB'ye niye sorulmadı?" diyerek tepki gösteren Yıldız, MSB'nin de habere sessiz kaldığını kaydetti.

“Yeni bir tasfiyenin mesajı mı?”

Müyesser Yıldız, yazısını şöyle noktaladı:

"Yeni Şafak'ın, 'Cuntacı teğmenler' hükmü... Bunların 'Harp Okulu'na alınırken güvenlik soruşturmasının yapılıp yapılmadığını, yapıldıysa nasıl gözden kaçtıklarının' hesabını sorması... Ve dahi, 'Bu yapı ile ortak hareket eden üst rütbeli subaylar var mı?' demesi...

'Yeni bir tasfiyenin mesajı mı?' yorumunun ötesinde; gel de 'TSK'da Atatürkçülüğün yasaklanmasının hazırlıkları mı?' diye sorma?!

Dincilerin ve bölücülerin el ele Şeyh Sait'i yücelttiği zamanlardan geçiyoruz; olur mu olur!.."