Namık Tan'dan Osman Kavala'ya Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü verilmesine ilişkin açıklama: Demokrasi tarihimizde iz bırakacak bir olay!

Namık Tan'dan Osman Kavala'ya Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü verilmesine ilişkin açıklama: Demokrasi tarihimizde iz bırakacak bir olay!
CHP İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Namık Tan, Osman Kavala’ya verilen Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü hakkında basın açıklamasında bulundu. Namık Tan, "Demokrasi tarihimizde...

CHP İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Namık Tan, Osman Kavala’ya verilen Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü hakkında basın açıklamasında bulundu. Namık Tan, "Demokrasi tarihimizde iz bırakacak bu olay, bize iki duyguyu bir arada yaşattı. Türkiye’de insan hakları ve demokratikleşme uğruna uzun yıllardır yaptığı çalışmalarıyla bilinen Osman Kavala’nın adı böylelikle dünya çapında bilinen insan hakları savunucularının arasına yazıldı. Biz bu ödülün en başta Türkiye’yi, ayrıca ülkemizde insan hakları adına mücadele veren herkesi ve elbette Kavala’nın ve arkadaşlarının şahsında yargılanan Gezi Parkı Hareketini onurlandırdığına inanıyoruz. Yaşadığımız ikinci duygu ise ülkemizin adının böyle bir hukuk ayıbı yüzünden AKPM gündemine gelmiş olmasının yarattığı üzüntüdür. Osman Kavala’nın şahsında onurlandırılan Türkiye olduğu gibi, onun haklarını pervasızca ihlal eden iktidarın başındaki kişinin şahsında kınanan da Türkiye’dir. Osman Kavala’ya verilen bu ödülle Türkiye’de tek adam iktidarı yüzünden demokrasimizin aldığı yaraların bir kez daha tüm Avrupa önünde altı çizildi" dedi.

Osman Kavala'ya Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde takdim edilen Uluslararası Vaclav Havel Barış Ödülü'ne dair yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"9 Ekim 2023 günü, Strazburg’da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) sonbahar oturumu için yapılan toplantıda Sayın Osman Kavala, Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülüne layık görüldü. AKPM Başkanı Tiny Kox tarafından açıklanan ödül, Cumhuriyet Halk Partisini AKPM’de temsil eden milletvekillerinin de katıldığı törende Kavala’nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra Kavala’ya takdim edildi.

"Demokrasi tarihimizde iz bırakacak bu olay, bize iki duyguyu bir arada yaşattı"

Demokrasi tarihimizde iz bırakacak bu olay, bize iki duyguyu bir arada yaşattı. Türkiye’de insan hakları ve demokratikleşme uğruna uzun yıllardır yaptığı çalışmalarıyla bilinen Osman Kavala’nın adı böylelikle dünya çapında bilinen insan hakları savunucularının arasına yazıldı. Biz bu ödülün en başta Türkiye’yi, ayrıca ülkemizde insan hakları adına mücadele veren herkesi ve elbette Kavala’nın ve arkadaşlarının şahsında yargılanan Gezi Parkı Hareketini onurlandırdığına inanıyoruz. Yaşadığımız ikinci duygu ise ülkemizin adının böyle bir hukuk ayıbı yüzünden AKPM gündemine gelmiş olmasının yarattığı üzüntüdür. Osman Kavala’nın şahsında onurlandırılan Türkiye olduğu gibi, onun haklarını pervasızca ihlal eden iktidarın başındaki kişinin şahsında kınanan da Türkiye’dir. Osman Kavala’ya verilen bu ödülle Türkiye’de tek adam iktidarı yüzünden demokrasimizin aldığı yaraların bir kez daha tüm Avrupa önünde altı çizildi. Anayasamızın olmazsa olmaz ilkelerinden olan hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığını ihlal eden tek adam iktidarı, Gezi Parkı Hareketine duyduğu şahsi kin uğruna on altı kişiyi, hukukun temel ilkelerine aykırı olarak yargıladı. 12 gün önce de Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’nun hapis cezalarını onadı.

"AİHM kararları, tek adam iktidarı tarafından ısrarla reddedildi"

Türkiye’nin de imza koyduğu ve kurallarına uymakla yükümlü olduğu Avrupa Konseyi ve onun organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ve arkadaşlarının hukuka uygun olarak yargılanmadığına dair kararları, tek adam iktidarı tarafından ısrarla reddedildi, yok sayıldı. Ülkemizin dünyadaki itibarı bu tutumdan dolayı büyük zarar gördü ve görmeye devam ediyor.

"Cumhuriyet Halk Partisi olarak Osman Kavala ve arkadaşlarının yanındayız"

Osman Kavala davası, en başından beri bir hukuk davası olmaktan uzak olup, bir siyasi dava olarak işleme konulmuştur. Kavala ve arkadaşları, Gezi Parkında ve ülkemizin diğer şehirlerinde siyasi iktidarın keyfi kararlarını anayasamızda belirtilmiş demokratik haklarını kullanarak protesto eden milyonlarca vatandaşımızın temsilcisi olarak yargılanmıştır.

Bizler başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, Osman Kavala ve arkadaşlarının hukuksuzca mahrum bırakıldığı haklarının en başından beri takipçisi olduk. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi heyeti olarak da Osman Kavala ve arkadaşlarının yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye’de hukukun gerçekten uygulandığı, yargının siyasal iktidarın elinde bir araç olmaktan kurtarıldığı bir Türkiye’yi yeniden kurmak için elimizden geleni yapacağız. Osman Kavala ve arkadaşlarının özgürlüğe kavuşacağı, milletvekili arkadaşımız Can Atalay’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gelerek yemin edeceği güne kadar mücadeleyi bırakmayacağız."

Ne olmuştu?

AKPM 2023 Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü, Osman Kavala'ya verilmişti. Dışişleri Bakanlığı, Osman Kavala'ya ödül verilmesine tepki göstermişti.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, “2023 Vclav Havel İnsan Hakları Ödülü’nün, ülkemizde hakkında yargı tarafından hükmedilen kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmiş olması kabul edilemez. Bu ödülün, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin rehberliğinde faaliyet göstermesi gereken Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) çatısı altında verilmesi, Avrupa Konseyi’nin insan hakları idealine yönelik müktesebatının ve bu ideal uğruna uzun yıllardır sarfedilen müşterek çabanın hiçe sayılması anlamına gelmektedir. Ödülün, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan bir kişiye verilmesi hukukun siyasileştirilmesine yönelik girişimlerin bir uzantısıdır. Ortak değerlerin korunmasına hizmet etmesi beklenen uluslararası kuruluşlar, bu tür siyasi gündem oluşturma arayışlarına alet edilmemelidir. Yargı kararına saygısızlık oluşturan bu tasarrufla, AKPM’nin itibar ve inandırıcılığı ciddi şekilde zedelenmiştir” denilmişti.

Vaclav Havel kimdir?

5 Ekim 1936 tarihinde Prag’da dünyaya gelen Vaclav Havel, Çekoslovakya‘da kültürel ve politik faaliyetlerde bulunan tanınmış, girişimci ve entelektüel bir ailede yetişmiştir. 1950’lerin ilk yarısında bir kimya laboratuvarına 4 yıllık çıraklık eğitimi almış, bunun yanında da akşamları da ikincil eğitimini devam ettirmekteydi.

Politik nedenlerden ötürü lisans düzeyinde gitmeyi planladığı İnsani Bilimler Fakültesi’nden kabul alamadı ve onun yerine Çek Teknik Üniversitesi Ekonomi Fakültesine başvurdu. Bu fakülteyi ise 2 yıl sonra bıraktı. Makinistlik, ışıkçılık ve sekreterlik gibi işlerde çalıştı. Yazdığı oyunlarda çağdaş toplumun açmazlarını dile getirdi. Görüşlerinden ötürü 1977 ve 1979’da mahkûm edildi.

2 Şubat 1993 tarihinde Vaclav Havel yeniden seçilerek Çek Cumhuriyeti‘nin Devlet Başkanı oldu. 1998 yılında yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Havel, Şubat 2003‘te eski siyasi rakiplerinden Václav Klaus tarafından yenilgiye uğratıldı ve Cumhurbaşkanlık dönemi sona erdi.

1985 yılında Amsterdam‘da bir kültür vakfınca kendisine Erasmus Ödülü verildi. Vaclav Havel, 1996 yılında akciğer kanseri yüzünden ameliyat oldu akciğerinin bir bölümü alındı.