Ne girişimi?!?

İnteraktif ajansların ilk zamanlarıydı. Müşterilerin bir kısmı web sitelerinin güncellemelerini yapmak istiyorlardı. Önce veri tabanlı bir içerik yönetim sistemi programladım. Müşteri sayımız artınca, aylık gelen güncelleme işleri ciddi zaman almaya başlamıştı. Sonra bütün müşterileri tek bir güncelleme sistemine bağlamayı planladım. Sonra bu projeyi KOSGEB’e götürdüm. Beğenildi… Ancak hibe için istenen teminat mektubunda tıkandık.

Amerika’da aynı dönemde bir proje aldı yürüdü… İsmi Wordpress. Dünya içerik yönetimi pazarının yüzde 70’ine sahip. Beyaz Saray ve New York Post gibi yapılar tarafından kullanılıyor.

Doğan Grubu’nda yönetici olduğum dönemde, kanalların canlı yayın internet maliyetlerini düşürmek için P2P streaming projesini ortaya attım. Netaş’tan ayrılıp, Doğal Zeka isimli kendi şirketini kuran Altuğ Şimşek ile konuşup, projeyi teknik olarak yaptık, test ettik. Sözleşme CFO’nun önünde aylarca bekledi. Sonra vazgeçtik.

İsveç’te aynı dönemde bir proje aldı yürüdü. İsmi Spotify. P2P streaming’den sonra hibrid uygulamalar da geliştirdiler. Pazarın da büyük kısmına sahip oldular.

Geçenlerde Netflix’de Spotify ile ilgili yeni yayınlanan belgesel dramayı seyrediyordum. Spotify’ın başarısını farklı gözlerden anlatmaya çalışmışlar. Ancak bu fedakarlıkların arasına, ülkelerinde girişimciliği kolaylaştıran yöneticileri eklemeyi unutmuşlar. Baktıkları yerden bu o kadar doğal ki; bunun nasıl büyük bir lüks olduğunun farkında bile değiller.

Türkiye’de yıllardır girişimcilik için eğitimlerde fikir bulmadan, geliştirmeye kadar birçok konuyu detayıyla anlatıyorum ama finansa ulaşmakta zorluk çekeceklerini, bu topraklarda girişimci olmanın ne kadar zor olduğunu söylemeye dilim varmıyor.

  • Her yerde yüksek hızlı internet reklamları görüyoruz. Ama almaya kalkınca kimseden alamıyorsunuz.
  • Her yerde krediye ulaşım olduğu söyleniyor. Banka müdürlerini geçip basit bir krediyi bile almak mümkün değil.

İnternet yok! Para yok! Girişim nasıl oluşacak?  İnsanlar nasıl yenilikler yapacaklar?

Eğri oturup doğru konuşalım. Haberlerde “iki doktora öğrencisinin tezinden ortaya çıkan arama motoru” diye anlatılan bir proje bu ülkede bu kafayı değiştirmezsek hiçbir zaman olmayacak, olamayacak!

Türkiye, Fiber İnternete Erişimde Avrupa’nın Ancak Yarısında

Alışveriş, eğlence ve iş süreçlerinin dijitalleşmesi, yüksek hızlı internete erişimin küresel ekonomideki rolünü artırdı. Öte yandan küresel salgın kaynaklı yavaşlama, artan enflasyon ve yükselen resesyon endişeleriyle dünyada ekonomik açıdan zor zamanlar yaşanması, internet maliyetlerini ve internete erişim oranlarını da etkiledi. Diğer tarafta Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin 2022 Küresel Bağlantılılık Raporu’nda yer verilen araştırma sonuçlarında, internet hızındaki %1’lik artışın, ülke ekonomilerinin büyümesine de %0,1 artış olarak yansıdığı görüldü. İnternet hızının ekonomik büyümeye karşı bu dolaylı etkisinin fark edilmesiyle, dijitalleşen bir ekonomide artan internet hızının ve erişim oranlarının resesyon olasılığına karşı bir çözüm olabileceği konusu tartışmaya açıldı.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan internet servis sağlayıcısı GIBIRNet’in Kurucusu Halim Ak, “Dünya Bankası’nın tahminleri, bu yıl küresel gayrisafi yurt içi hasılanın %60’ının dijital iletişim teknolojilerine dayanacağını gösteriyor. İnternet üzerinden yürütülen ekonomik aktivite, toplam içindeki payını her yıl artırıyor. Bu durumda hızlı interneti daha çok kişi için erişilebilir kılmak, küresel ekonomik büyümeyi de doğrudan destekleyecek” dedi.

“İnternete erişimin maliyeti %300’e yakın arttı”

Avrupa Birliği’nin Dijital Ekonomi ve Toplum Endeksi 2022 araştırmasında Avrupa’da her 2 haneden birinin fiber internete erişebildiği görüldü. Buna rağmen rapor, KOBİ’lerin internete erişimde ve dijitalin olanaklarından yararlanmada geride kaldığını gösterdi. Türkiye’deki hanelerin fiber internete erişimde Avrupa’nın henüz gerisinde olduğunu söyleyen Halim Ak, “Ülkemizde 4 haneden yalnızca birinin fiber internete erişebildiğine dair veriler var. Data Reportal verilerine göre 2022’nin başında ülkemizdeki internet penetrasyonunun %82 olduğu görülüyor. Bizim tespitlerimiz, yılın başından bu yana internete erişim maliyetlerinin %300’e yakın arttığını gösteriyor. Bu artışların pek çok hane için interneti erişilmesi güç bir noktaya taşıdığını düşünüyorum. GIBIRNet olarak genel internet kullanıcıları, video oyuncular ve esnaflar için oluşturduğumuz özel ve uygun fiyatlı internet paketleriyle, herkesin yüksek hızlı internete karşılanabilir maliyetlerle erişebilmesini sağlıyoruz. Kullanıcılar, tarifeleri kapsamında ek masraflarla, sürpriz ücretlerle karşılaşmıyor; her ay yalnızca paket tutarını ödüyor” dedi.

Türkiye, Ulusal Sürdürülebilirlik Raporlama Oranı En Fazla Düşen Üç Ülkeden Biri Oldu

1993 yılından bu yana her iki yılda bir yayımlanan Küresel KPMG Sürdürülebilirlik Araştırması’nın bu yılki sayısında 58 ülkeden 5 bin 800 şirketin sürdürülebilirlik ile çevre, sosyal ve yönetişim (ESG) temalı raporları analiz edildi. Açıklanan bulgular küresel ölçekte sürdürülebilirlik konulu raporların istikrarlı bir şekilde arttığını ortaya koyuyor. G250 olarak bilinen dünyanın en büyük 250 şirketinin neredeyse tamamı sürdürülebilirlikle bir şekilde ilişkili raporları sunarken bu şirketlerin yüzde 96’sı tamamen sürdürülebilirlik veya ESG konularında raporlar hazırlıyor.

Ayrıca, N100 (analiz edilen ülkelerdeki en büyük 100 şirket) olarak adlandırılan şirketlerin bu yöndeki raporları da istikrarlı ve tutarlı bir şekilde artıyor. On yıl önce, N100 şirketlerin yaklaşık üçte ikisi sürdürülebilirlik raporları yayımlarken bu rakam KPMG’nin son araştırmasına göre günümüzde yüzde 79’a kadar yükselmiş durumda.

KPMG’nin ortaya koyduğu bulgulara göre 2020 yılından bu yana üç ülkede sürdürülebilirlik raporlamasında önemli bir büyüme kaydedildi, bunlar: İzlanda (yüzde +39 puan), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde +22 puan) ve Güney Kore (yüzde +22 puan). Sürdürülebilirlik raporlamasında ciddi düşüşün olduğu üç ülke ise Arjantin (yüzde –16 puan), Meksika (yüzde –16 puan), ve Türkiye (yüzde -12 puan) oldu. Türkiye’nin 2020 yılında yüzde 56 olan ulusal sürdürülebilirlik raporlama oranı 2022 yılında yüzde 44’e kadar geriledi. Asya Pasifik Bölgesi, sürdürülebilirlik raporlamasında başı çeken bölge oldu. Bu bölgedeki şirketlerin yüzde 89’u sürdürülebilirlik raporlaması yapıyor. Asya Pasifik Bölgesi’ni; Avrupa (yüzde 82), Amerika (yüzde 74), Orta Doğu ve Afrika (yüzde 56) takip ediyor.

Dünyada 2023 girişimcilik trendleri; data depolama ve tekrar kullanılabilen elektronik malzemeler olacak

Keiretsu Forum Türkiye Genel Müdürü & Keiretsu Forum Londra Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Eren, “San Francisco’nun uluslararası şirketler tarafından konumlanmış olması, finansal erişimin kolaylığı, iyi üniversitelerin orada olması Silikon Vadisi'ni deneyimlenemez ve taklit edilemez hale getiren unsurlardan bazıları. Son 10 yılı üçe ayırıyorum. Pandemi öncesi, pandemi ve pandemi sonrasını hala yaşıyoruz ve bizi gelecekte neler beklediğini bilmiyoruz. Trendler değişti ve değişiyor. Yatırımcılar bazı sektörlerden biraz uzak ve yatırım konusunda çekinceleri var. Yaşanan pandemi de herkesin bildiği ezberleri bozdurdu. Çalışma sistemleri değişti, dünya hızla değişiyor.” dedi.

Artık tohum aşamasında yatırım yapmak tercih edilmiyor

Keiretsu Forum Türkiye & Keiretsu Forum Londra Şubeleri Eş Kurucusu Hülya Koç ise; istatistiklere bakıldığında Silikon Vadisi'nden çok fazla göç olduğunun altını çizerek, “Her endüstride bir başlangıç olur ve kalabalık yaşanır. En iyi idare edenler hayatta kalır, diğerleri yenilir. Pandemide teknolojinin bir patlaması oldu. Çifte bir darboğaz oluştu. Bir daha öyle bir darboğaz olmasın diye her sektör önlemlerini almaya çalışıyor. Büyük gelirler sağlandı, yüksek yatırımlar yapıldı. Şu an böyle mi dersek; 2022 başında tohum aşaması yatırımları müthiş artış gösterdi ancak enflasyondan dolayı bu sefer de VC (Seri A) aşamalarında değişimler gösterdiler. Çünkü enflasyon, dar boğaz ve ekonomik göstergeler var. Bu yüzden artık tohum yatırım tercih edilmiyor.” dedi.

Silikon Vadisi ve Türkiye'deki girişimcileri de değerlendiren Koç, şöyle devam etti:

Girişimciler hayallerini en baştan çok yüksekte tutmalı

“Türkiye'deki girişimcilerle Amerika’daki girişimciler arasında büyük farklılıklar var. Türkiye'deki girişimcilerin sunumları dünya standartlarında değildi ama o standarta geldi ve geçti bile diyebiliriz. Girişimciler hayallerini en baştan çok yüksekte tutmalı, küresel ve global olarak ismimi nasıl duyurabilirim demeli. Büyük düşünmeli. Türk girişimcilerimiz çok çabuk adapte olan, sürekli kendini yenileyen, yatırımcıların isteklerini takip eden bir seviyede. Çok cesur bir milletiz ve bunu girişimciler Silikon Vadisi'nde kanıtlıyor. Türkiye'de girişimlerde Exit azdı, yeni yeni olmaya başladı.

Türkiye'de maalesef ciro rakamlarına odaklanılıyor, girişimciye odaklanılmalı

Yatırımcı açısından bakarsak ise yine çok büyük farklılıklar var. Türkiye'de ne kadar ciro yapılmış buna bakılıyor. Finansal projeksiyon rakamlar tutarlı mı? Realist mi? Bunlara bakmak gerekiyor. Türkiye'de maalesef gerçekleşmiş ciroya odaklanılıyor, umarım bu da değişecek ve girişimcinin karakterine yatkınlık artacak.

Yeni trendler; data depolama ve tekrar kullanılabilen elektronik malzemeler

2023’te data depolama, tekrar kullanılabilen elektronik malzemeler ve sürdürülebilirlik projelerinin öne çıkacak trendler olduğunu görüyoruz. Hatta her şirketin ihtiyacı olan data depolama alanında büyük yatırımlar yapılıyor. Bunların dışında sürdürülebilirlik konusu da çok revaçta.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi