Nuri Bilge Ceylan: Belki de artık hiç film çekmem

Nuri Bilge Ceylan: Belki de artık hiç film çekmem
76. Cannes Film Festivali’nde Merve Dizdar’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandıran filmi "Kuru Otlar Üstüne" filminin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan dikkat çeken açıklamalarda bulundu.Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından...
76. Cannes Film Festivali’nde Merve Dizdar’a En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandıran filmi "Kuru Otlar Üstüne" filminin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından düzenlenen 56'ıncı SİYAD Türkiye Sineması Ödülleri'nden 9 ödülle ayrılan Kuru Otlar Üstüne filmin yönetmeni Nuri Bilge Ceylan, yeni film projelerine dair konuştu.

Yönetmen , 20. Akbank Kısa Film Festivali'ne onur konuğu olarak katıldı. Akbank Sanat'ta gerçekleşen programda gençlerle ve sinemacılarla buluşan Ceylan, ilk filmi "Koza"nın gösteriminin ardından sinema hayatına dair açıklamalarda bulundu.

Sinemaya adım attığı yıllarda henüz video kameraların, internetin olmadığını belirten Ceylan, "Çocukluğum Çanakkale Yenice'de geçti. O küçücük kasabada bir sinema vardı ve her gün film değişirdi. Nasıl yaşamamız gerektiğini ve ne olmak istediğimizi o sinemadan öğrendik. Filmler değiştiği için de her gün hayallerimiz değişirdi. Mehmet Eryılmaz'ın bana çok büyük faydası olmuştur. O olmasaydı ben sinemaya başlamamış bile olabilirdim." dedi.

Ceylan, Eryılmaz'ın çektiği bir kısa filmde kendisini başrolde oynatmak istediğinden bahsederek, "Bütün aşamalara dahil olmak koşuluyla, sinema yapmayı öğrenebilirim düşüncesiyle kabul ettim. Filmi çektik, montajına girdim. Her şey mucize gibi geliyordu. Sonra bir kamera satın aldım. Aklıma gelen fikirleri not ediyordum ve onları çekiyordum. Öğrenmenin en iyi yolu kesinlikle hata yapmaktır. Çünkü hatalar doğruyu öğretiyor insana." ifadelerini kullandı.

"Belki de artık hiç film çekmem, bilmiyorum"

Ceylan, gelecekteki çalışmalarına ilişkin de şunları anlattı:

"Şu an ne yapacağımı bilmiyorum. Çekmecesinde bir sürü projesi olan yönetmenlerden hiçbir zaman olamadım. Çünkü bir film yapmak insanı değiştiriyor. Mesela iki tane projem olsa, birinciyi çektiğim zaman öyle bir pozisyona geliyorum ki ikinciyi çekmeyi istemez bir halde oluyorum. Dolayısıyla duygularıma bırakıyorum, bekliyorum, kitap okuyorum, geziyorum sonra kendiliğinden bir şey yavaş yavaş hakimiyet kuruyor üzerimde. Film çekmek için onu bekliyorum. Belki de artık hiç film çekmem, bilmiyorum. Proje bazlı film çeken biri değilim. Bu aralar fotoğrafla uğraşıyorum, daha çok hoşuma gidiyor."