Çikolatanın Dibine Vurmak: Wonka

Çikolatanın Dibine Vurmak: Wonka
Willy Wonka, annesinden çocukluk yaşlarından itibaren kaliteli çikolata yapmanın yollarını öğrenmiştir. Annesi en önemli sırrını onunla paylaşmadan ölür ve ona üzerinde Wonka’nın sembolü olan bir çikolata bırakır. Genç...

Willy Wonka, annesinden çocukluk yaşlarından itibaren kaliteli çikolata yapmanın yollarını öğrenmiştir. Annesi en önemli sırrını onunla paylaşmadan ölür ve ona üzerinde Wonka’nın sembolü olan bir çikolata bırakır. Genç Willy, hayata tutunmak için annesinden öğrendiği bu zanaatı icra edebileceği ve dünya çapında bilinen en önemli mekân Gallery Gurme’de bir çikolata dükkânı açmak istemektedir. Bilmediği ise en önemli sırrın sevdiği şeyleri değer verdiği insanlarla paylaşmak olduğudur.

Çikolata muhtemelen haz veren yiyecekler arasında birinci sırada olmalı. Radikal sağlık problemi olanlar dışında, çikolatayı sevmeyen yoktur sanırım. Çocukluk yıllarımda evdeki stoklardan çaktırmadan aşırdığım çikolatalar nedeniyle vücudumun kabardığını hatırlıyorum.

SİNEMA SANATI VE MÜZİK

Sinema sanatı salt ciddi filmler ve onların ürettikleri yoğun ve ağır mesajlardan bağımsız, ortalama insanlara keyifli zaman geçirme vaadinde de bulunan bir sanat dalı. En önemli avantajlarından biri ise, kendinden önce var olan büyük ve derinlikli sanatların olanaklarından da yararlanması: Müzik sanatı gibi… Bu bağlamda klasikleşmiş ve azıcık da yavanlaşmış bir tanımlamayla sinema için bütün sanatların sentezi de denilir.

“Wonka”, müzikal formunda kapitalizmin defektleri ve kar hırsı hakkında inceden inceye kafa bulup, eleştirel yaklaşımını satır aralarına yerleştirip, güçlü bir prodüksiyon ve etkili oyunculuklarla meramını keyifle anlatan bir film. Bu sihirli fantezi aslında tüm zamanların en çok satan çocuk kitaplarından Roald Dahl’ın yazdığı “Charlie’nin Çikolata Fabrikası”na paralel bir dünyanın görselleştirilmiş sunumu olarak seyirciyle buluşuyor.

Diğer yandan  Willy Wonka & the Chocolate Factory Roald Dahl'ın Charlie'nin Çikolata Fabrikası romanından uyarlanan 1971 yapımı müzikal filmdir. Yönetmenliğini Mel Stuart'ın yaptığı filmde Willy Wonka karakterini Gene Wilder oynamıştır. Film Charlie Bucket adlı bir çocuğun altın bileti bularak dünyanın dört bir yanından gelen dört çocukla Willy Wonka'nın çikolata fabrikasını ziyaret etmesini konu alır. (1)

Willy Wonka (Timothée Chalamet) annesinden (Sally Hawkins) çocukluk yaşlarından itibaren kaliteli çikolata yapmanın yollarını öğrenmiştir. Annesi en önemli sırrını onunla paylaşmadan ölür ve ona üzerinde Wonka’nın sembolü olan bir çikolata bırakır. Genç Willy, hayata tutunmak için annesinden öğrendiği bu zanaatı icra edebileceği ve dünya çapında bilinen en önemli mekân Gallery Gurme’de bir çikolata dükkanı açmak istemektedir. Bilmediği ise en önemli sırrın, sevdiği şeyleri değer verdiği insanlarla paylaşmak olduğudur.

DÜNYANIN EN LEZZETLİ ÇİKOLATALARI

Willy’nin amacı dünyanın en güzel çikolatalarını yapmaktır. Hesaba katmadığı ise çikolata kartelinin bileşenleri Slugworth (Peterson Joseph), Prodnose (Matt Lucas) ve Fickelgruber (Mathew Baynton); çamaşırcı ve pansiyoncu Mrs. Scrubbit (Olivia Colman) ve polis şefidir (Keegan-Michael Key). Willy, sahtekâr çamaşırcı Mrs. Scrubbit’in onu kandırıp imzalattığı evraklarla, onun çamaşırhanesinin kölesi olmuştur. Güçlü Slugworth’un küçük yeğeni ve bu çamaşırhanede köleleştirilmiş Noodle (Calah Lane), Willy’nin hayallerinin hayata geçmesinde en büyük yardımcısı olur.

“Wonka”, soğuk kış günlerinde sıcak bir sinema salonunda, sinemanın büyüsüne kapılmak için koltuğunuza gömüldüğünüzde, içinizin mutlulukla dolmasını sağlayan bir film. Görsel olarak fantezi dolu sihirli bir dünyaya tanıklık etme fırsatı veren sinema sanatının bu eğlenceli örneği, sinemanın anlatım olanakları ve dijital teknolojinin yardımıyla bu düşsel dünyayı beyaz perdede yeniden inşa ediyor. 

BAŞARILI SİNEMATOGRAFİK UNSURLAR

Teması bağlamında filmin gereksindiği her şey başarıyla kotarılmış. Filmin öne çıkan sinematografik unsurlarının başında ise mekân kullanımı, dolayısıyla sanat yönetmenliği ve görüntü yönetmenliği geliyor. Güney Koreli görüntü yönetmeni Chung-hoon Chung, yönetmen Paul King’in dünyasını iyi içselleştirip, böyle bir filmin en önemli dayanağı olan atmosferi yaratmakta önemli bir başarı elde etmiş. Şüphesiz bu başarıda dijital efektlerin payını da es geçmeyelim.

Filmin şüphesiz diğer başarılı unsurları arasında oyunculuk performansları geliyor. Başrolde Timothée Chalamet, Willy Wonka karakterine salt inandırıcılık katmayıp dans ve şarkılarla da boyut katıyor. Genç oyuncu 2012'de fenomen olan televizyon dizisi Homeland'de kariyerinde sıçrama sağlamadan önce, kısa filmlerdeki performansları onun önünü açmıştı. Film kariyerindeki esas sıçramayı ise “Men, Women & Children” (2014) ile yaptı. “Call Me by Your Name” (2017) filmindeki Elio karakteri ile Akademi ve Golden Globe Ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu dalında adaylık elde etti. Rol aldığı diğer filmler arasında “Lady Bird” (2017), “Beautiful Boy” (2018), “A Rainy Day in New York” (2019) sayılabilir.

Ayrıca çamaşırhane sahibi entrikacı Mrs. Scrubbit rolünde Olivia Colman’ın, 2018 yapımı “Sarayın Gözdesi” (The Favourite) filmindeki Kraliçe Elizabeth karakterinden, “Wonka”da çamaşırhane işleten üçkağıtçı Mrs. Scrubbit’e dönüşen ve şapka çıkarttıran oyunculuk performansına da atıfta bulunmadan geçmezken; polis şefine güçlü bir oyunculuk nefesi üfleyen Keegan-Michael Key’in performansının da altını çizelim.

KAYNAKLAR:

{{unknown}}