Pazarda çürük peşinde

Koronavirüs salgını döneminde muhalefet partileri sıklıkla iktidarı ekonomi yönetimi üzerinden eleştirerek yoksulluğun yaygınlaştığını dile getirdi. İktidar ise “yoksulluk yok” sözleriyle ekonominin iyi olduğunu savundu. Semt pazarlarında akşam saati ortaya çıkan görüntüler ise yoksulluğu gözler önüne serdi.
Kadıköy Salı Pazarı’nda tezgahlar toplandıktan sonra yerlere dökülen ya da tezgahların üzerinde kalan ezik- çürük meyve ve sebzeleri toplayan bir kadın, “Ne yapalım? Akşam üzeri biraz ucuz olur daha ucuz bir şey alırız diye geliyoruz. Emekli maaşı ne yapalım? Elektrik, su faturaları var. Ondan yani.” dedi.
Tezgahını toplayan bir pazarcı esnafı ise, “İnsanlar bir çürük elmaya muhtaç. ‘Bana sağlam elma verme’ diyor. ‘Bana çürük ver yeter ki ben çoluk çocuğuma götüreyim de bir fayda görsün.’ İnsanlar alamıyor. Bir çürük patates ne? Çürük patatesi götürüp evine çoluk çocuğuna yemek yapıyor. Anlıyor musunuz insanlar aç. Vallahi aç. Böyle gelip görseniz onları insanların içi acıyor. İnsanlar çok aç.” sözlerini sarf etti.
Tezgahların arasında yiyecek toplayan bir genç kadın ise, üniversite mezunu olduğunu ancak iş bulamadığı için son çaresinin “burası” olduğunu söyledi.
Alibeyköy Semt Pazarı’nda da manzara aynı. Yerden yiyecek toplayan yaşlı çift, “Vallahi aç kaldık, topluyoruz. Ne yapacağız? Boşuna mı geldik buraya. Halimiz belli. Ne emekli parası, dokuz tane çocuğumuz var” ifadelerini kullandı.