Peker’i susturma unutturma taktiği mi

Peker’i susturma unutturma taktiği mi
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ilk videosunu yayınladığı 2 mayıstan bugüne kadar 47 gün geçti. Her biri çok ağır suçlamalar, itiraflar ve ifşaatları Türkiye nefesini tutarak dinledi. Siyaset kurumu dahil toplumun...

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ilk videosunu yayınladığı 2 mayıstan bugüne kadar 47 gün geçti. Her biri çok ağır suçlamalar, itiraflar ve ifşaatları Türkiye nefesini tutarak dinledi. Siyaset kurumu dahil toplumun her kesimi tartışmaya girdi ama bütün çağrılara rağmen savcılar iddiaları da suçlamaları da, tarafları ve tanıkları olmasına rağmen duymazdan geldi.

Siyasetçiler ise ya sessiz kaldı ya da İçişleri Bakanı örneğinde olduğu gibi önce sessiz kaldı, sonra konuştu ve ardından yeniden sessizliğe büründü.
Bu sessizliğe şimdi Sedat Peker’inki eklendi.
Peker suikast tehlikesi nedeniyle Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinin video çekmesine izin vermediklerini açıkladı. Yani, savcılar duymazdan gelse bile açıklamaları ile Türkiye’de fırtınalar estiren Sedat Peker fiilen susturuldu. Twitter üzerinden verdiği mesajlar ise eskisi gibi gündem oluşturmuyor.
Muhalefet dışında kimsenin üzerinde konuşmadığı iddialar ise unutturulmaya bırakılmışa benziyor.

O İDDİALAR NEYDİ
Peker’in ilk önemli itirafı Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’nın öldürülmesi ile ilgiliydi. Cinayet için Korkut Eken’in talebi ile kardeşini görevlendirdiğini itiraf etti. Zorla da olsa Atilla Peker’in ifadesini vermesini sağladı ancak adli süreç orada kaldı. Savcılar Eken’e veya o ziyarete tanıklık ettiklerini beyan edenlere tek bir soru sormadı.
Sedat Peker, “yurt dışına çıkmam için işareti Soylu verdi” iddiası da adli bir takibe uğramadı. Tıpkı eski Silivri Emniyet Müdürü’nün intiharının, Soylu’nun ‘aranan isimleri serbest bırak’ talimatı üzerine hayatına son verdiğine ilişkin iddiası gibi.

Peker’e koruma verilmesi, Sezgin Baran Korkmaz ile İçişleri Bakanlığı’nda pazarlık ve iki iş adamı arasındaki alacak verecek meselelerine Soylu’nun müdahalesine ilişkin iddialar için de kimse kılını kıpırdatmadı.
10 bin dolar alan siyasetçi iddiasını bizzat İçişleri Bakanı gündeme getirdi, Peker daha fazlasını verdim dedi, Metin Külünk’ün ismini andı ama ama dosya bir türlü savcının önüne gitmedi.
Ziraat Bankası ise ‘iltimas’ geçildiğine ilişkin onca belge ve bilgiye rağmen Demirörenlere verilen kredi için ticari sır dedi başka bir şey demedi.
Bu süreçte sadece baba oğul Ağar’lar Yalıkavak Marina’daki görevlerini bıraktı. Peker ile Soylu arasında arabuluculuk yapmakla suçlanan Özışık kardeşler televizyon ve gazetelerdeki işlerini kaybetti, son olarak da Veyis Ateş Habertürk’ten istifa etti.
Peker sustuktan sonra diğer iddialar, en azından suçlanan isimler ve iktidar tarafından soğutucuya alındı.

5 dakikalık video izni bekliyor

Sedat Peker neden video çekmediğini Twitter hesabından duyurdu.
Peker, “En üst derecede suikaste uğrayacağım yönünde bilgiler olduğu için video çekmem mümkün olmuyor. 15 gün sonra ikinci bir durum değerlendirmesi yapacağız. Eğer ki yine video yayınlamamın risk teşkil ettiği söylenirse başka bir ülkeye geçeceğim” dedi. Peker Birleşik Arap Emirlikleri yetkililerinden 5 dakikalık bir video için izin istediğini de açıkladı: “Kısaca sağlığım yerinde, cezaevinde değilim, hayattayım diye bir video çekeyim dedim. Şu an bu konuyla alakalı haber bekliyorum. Cevap gelince böyle bir video yükleyeceğim…”