AKP’de 'Erdoğan korkusu' kulisi: 'Kararsız seçmen muhalefete kayıyor'
Gazeteci Nuray Babacan, Nefes’te yayımlanan son yazısında, siyaset kulislerinde konuşulan dikkat çekici analizleri kaleme aldı. Babacan’a göre AKP içinde yapılan değerlendirmelerde, kararsız seçmenin artık muhalefete yöneldiği ve kamuoyunda “Erdoğan sevgisinin yerini Erdoğan korkusunun aldığı” görüşü öne çıkıyor. Babacan, parti içindeki sessizliğin ise “ürkütücü bir tablo” yarattığını belirtiyor.
Yazının tamamı şöyle:
Bunca tozla duman arasında siyasetin nereye evrildiğini anlamaya çalışanların analizleri dikkat çekici. Son anketlerde kararsız seçmen hareketliliği konusunda siyasetçilerin ilginç gözlem ve analizleri var. Onlara göre kararsız seçmen artık muhalefetin yanında hizalanmaya başladı ve ‘Erdoğan sevgisi yerini Erdoğan korkusuna’ bırakıyor.
Farklı bakışı ve sözü olan siyasiler, her zaman ilgi çeker. İktidar partisi içerisinde çözüm sürecinin geleceği, lider aday adaylarının potansiyelleri, ABD gezisindeki kayıp ve kazançlarının yanı sıra son bir yıl içerisinde seçmen tavrındaki değişiklikler ve tabandaki kayıplar da değerlendiriliyor.
***
AKP’de yapılan analizleri göre, seçmenin 19 Mart’tan sonra CHP’li belediyeleri yapılan operasyonlar ve iddialar konusunda kafası netleşmeye başladı. İlk üç ay ‘yolsuzluk iddialarına’ inanan ve şüpheyle izleyen seçmen tabanı artık bunun siyasi bir operasyon olduğuna kanaat getirdi.
Bunun sonucu olarak oldukça yüksek görünen kararsızlar artık ‘tercih noktasına’ geliyor. Araştırma şirketlerinin görmeye başladığı bu durum, partideki bazı isimler tarafından şöyle analiz ediliyor:
- CHP’li belediyelere yapılan operasyonlar başlangıçta başka bir his yaratmıştı. Bu operasyonların yolsuzluklarla bağını kurma çabası, ilk başlarda sonuç almıştı.
- Türkiye’de seçim sonuçlarını belirleyen yüzde 15 kararsız kitle bile ‘yolsuzluklarla mücadele’ hikayesini almak için uzun süre tavır değiştirmedi.
- Ancak iş öyle bir hal aldı ki; rakip olabilecek herkesi sistemin dışına düşürme çabası olarak algılanabilecek her operasyon, her tutuklama farklı kesimlerde etki yaratmaya başladı.
- Kitleler bunu anlamakta güçlük çekti. Çünkü bir taraftan yolsuzlukla suçluyorsun, diğer tarafından hakkında yolsuzluk iddiaları olanları partiye transfer ediyorsun. Pazarlık odaları kurup, parayla insan devşiriyorsun.
- Birkaç ay içerisinde tablo aleyhimize dönmeye başladı. Farklı kesimlerde korku oluştu. Bunun sadece CHP seçmeninin sorunu olmadığı algısı oluşmaya başladı.
- Örneğin sermaye, zaman zaman yapılan kapalı tehditler ve ardından gelen operasyonlardan sonra ‘acaba sıra bize mi geliyor, bir bahaneyle biz de potaya girer miyiz?’ endişesi yaşamaya başladı. Zira bunu bize iletenler var.
- Muhalif belediye başkanlarından sonra iş insanları, bürokrasi, sanatçılar, hatta sıradan insanlar arasında bu endişe ve korku yayılmaya başladı.
- Bütün bunları, ‘Erdoğan korkusu’ olarak yorumlayanlar var.
- Seçim sonuçlarını belirleyen kararsız kitle artık kararsız değil.
- Özellikle son aylarda tercih yapmaya başladılar ve tercihi biz değiliz…
***
Bu analizleri yapanlar, partinin içinde yönetici pozisyonlardaki isimlerin ‘sessizliğini de ürkütücü” buluyor. Zaten partide yapılan yanlışların ve hataların kamuoyunun önünde konuşulması beklenmiyor.
Son yıllarda hükümet adına alınan kararların parti organlarında konuşulma geleneği tamamen ortadan kalktığı için tüm analiz ve yorumlar küçük gruplar içinde kalıyor. Sonuç alamayacağını gören uzaklaşıyor. Sessiz kalanlar ise sistemin bir parçası olarak avantajlardan yararlanmayı tercih ediyor.
Sohbetten son bir anekdot;
“Kendi aramızda konuştuğumuzda şöyle şeyler söyleyenler oldu; ‘Her şey biz yaşarken oluyor, her şeye şahitlik ediyoruz. Hiçbirimiz bunun dışında değiliz…’
Demokrasi, hukuk devleti, adalet açısından kayıplar ortadayken;
“HEPİNİZ ORADAYDINIZ” denebilir bir gün…
Kaynak:Haber Merkezi