Bahçeli’den yeni yol haritası: 7 maddede barış süreci nasıl ilerleyecek

Bahçeli’den yeni yol haritası: 7 maddede barış süreci nasıl ilerleyecek
MHP lideri Devlet Bahçeli, barış sürecinin nasıl ilerleyeceğine ilişkin açıklamada bulundu. Bahçeli’nin sunduğu 7 maddelik öneride Meclis’te komisyon kurulması ve bu komisyonun görevleri yer aldı. Bahçeli ayrıca siyasileri polemik konusunda uyardı.

Gazete Pencere- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı nenediyle bir mesaj yayınladı.

MHP lideri Devlet Bahçeli, barış sürecinin nasıl ilerleyeceğine ilişkin açıklamada bulundu. Bahçeli’nin sunduğu 7 maddelik öneride Meclis’te komisyon kurulması ve bu komisyonun görevleri yer aldı. Bahçeli ayrıca siyasileri polemik konusunda uyardı.

“Bölücü terör örgütü PKK’nın 12 Mayıs 2025 tarihinde silahları bırakma ve örgütsel fesih kararını ilan etmesiyle hassas, nazik, kırılgan ve bir o kadar da sabır gerektiren yeni bir aşamaya geçilmiştir” diyen bahçeli siyasilere şu uyarıyı yaptı:

“Provokasyon ortamının tahrik ve tahkimine, sudan sebeplerden dolayı yeşerecek alınganlıklara ve yanlış anlamalara fırsat verilmemelidir. Herkesin sorumlu bir dil kullanması, sonu uçuruma açılan polemik dehlizlerine kapılmaktan uzak durulması, siyasi ve ideolojik çıkar hesaplarına itibar edilmemesi, sağduyu ve aklıselimin çizgisinden sapılmaması hayati değer ve önemdedir. Papaza kızıp oruç bozmak bizim itikat ve inancımızda olmayan bir şeydir.”

‘Komisyon kurulması akla en yatkın seçenektir’

Bahçeli meclis’te komisyon kurulması teklifini yaparak bu komisyonun nasıl çalışacağını ise şöyle anlattı:

“Bu kapsamda önümüzdeki dönemin yol haritasını belirlemek üzere anayasal görev, yetki ve sorumlulukla birlikte milli iradenin tecelligahı olan TBMM’nde bütün toplumsal kesimlerin temsilcileri olan siyasi partilerin katılımı ile bir komisyon kurulması akla en yatkın seçenektir.

Teamüllere uygun olarak TBMM Başkanı’nın çağrısı ile “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulması samimi teklif ve temennimizdir

Evvelemirde, komisyon çalışmalarının geniş katılımlı ve şeffaf yürütülmesi amacıyla, Gazi Meclis’te temsil edilen 16 siyasi parti temsilcilerinin bulunacağı komisyon 100 üyeden oluşmalı, çalışma şartlarına göre komisyonlar kurulmalıdır.

İkinci olarak, TBMM’de temsil edilen her siyasi parti en az bir üye ile temsil edilmeli, diğer üyeler grubu bulunan partilerin temsil oranına göre belirlenmelidir.

Üçüncü olarak, TBMM’de temsil edilen her siyasi parti komisyonda çalışmak üzere alanlarında uzman iki kişi görevlendirebilmelidir.

Dördüncü olarak, komisyon çalışma usul ve esaslarını kendi belirlemelidir.

Beşinci olarak, TBMM Başkanı komisyona başkanlık etmelidir.

Altıncı olarak, komisyonda kararlar salt çoğunlukla alınmalıdır.

Yedinci olarak da, komisyonda alınan kararlar milletvekilleri tarafından teklif haline getirilerek ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır.”

‘19 Mayıs 1919, 29 Ekim 1923’ün kuluçkasıdır’

MHP Lideri Bahçeli 19 Mayıs’a ilişkin ise şunları ifade etti:

“Hiçbir emperyalist komplo, hiçbir yabancı senaryo ve oyun, hiçbir yalan ve dedikodu aramıza giremeyecek, millet çınarında buluşan ebedi dost ve kardeşliği heba ve israf edemeyecektir.

19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışının bariz ve bilinen motivasyonu topyekun Türk milletinin bağımsızlığına duyduğu emsalsiz hayranlık, hürmet ve haysiyetli bağlılık olduğu tartışmasız bir tarih gerçeğidir.

Biri kadın, üçü çocuk 79 yolcu, altı at ve bir de otomobil ile 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra saat 16.30’da Galata Rıhtımı’ndan kalkan vapur üç günlük yolculuğun ardından 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a ulaşmıştı.

Samsun’a atılan ilk adım, girdiği dünya savaşında yıkılmış, parça parça edilmiş ve işgale uğramış mağrur İmparatorluğumuzun kırık dökük harabelerinden yeni bir Türk devletinin inşa amacıydı.

Bandırma Vapuru Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkülerini taşımıştı.

Şunu bir defa kaydetmek ve açık açık ifade etmek arzusundayım ki, 19 Mayıs atılımı o güne kadar temerküz ve temayüz etmiş Türk devlet şuurunun ayağa kalkışı, kuvveden fiille geçişi, ölü toprağını üzerinden atışıdır.

Nitekim 19 Mayıs 1919, Türk devletinin asırlar içinde oluşturup olgunlaştırdığı muhteşem bir mukavemet yeteneğidir.

Muhasım ve müstevli unsurların işgal ve istilası gözü kapalı izlenemez, aciz ve korkak halde seyredilemezdi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun üst düzey devlet ricali felaketleri göğüslemek, esaret ve sömürgeleşmeyi önlemek amacıyla ufuk ötesini kavrayan, muhtemel beka sorunlarını önceden sezen, aziz millet varlığının bekasını muhafaza için canını dişine takan bir akla, bir anlayışa, maşeri vicdanın sessiz çığlığına tercüman olan derin bir müktesebata haiz ve sahipti.

Bundan mütevellit, çareler aranmış, projeler hazırlanmış, bu süreçte de devletin her kademesinde görev alan vatansever ve milletsever kumandanlar ve siyaset insanları vazifeler üstlenmişti.

19 Mayıs hamlesi ezcümle Türk devletinin göz kamaştıran stratejik hamlesidir.

Yıkım sürecinde dahi yeni bir Türk devletinin kuruluşunı düşünmek, bunu da zora ve zorbalığa direnerek hayata geçirmek esasen Türk milletinin zamanlar üstü muvaffakiyet beratıdır.

19 Mayıs 1919, 29 Ekim 1923’ün kuluçkasıdır.

Tarihten ibret almayanların sonu ise vahi akıbettir.

19 Mayıs 1919’a müdrik olmayanların durmaksızın hamaset ve habaset saçmaları, tekrar Samsun’a çıkmayı duyuran aklıevvel ahmakların saçmalıkları aslında terörsüz Türkiye’den korkmaları, kendilerine ve küçücük siyasetlerine yer bulamayacaklarını hissetmiş olmalarından kaynaklanmaktadır.

Fakat korkunun ecele faydası yoktur.

19 Mayıs, zulme karşı milli onurun dik duruşu, taviz ve teslimiyeti reddeden şerefli tutumudur.

19 Mayıs, anlık dürtülerin veya dar bir kadronun kararı değil, Türk devlet aklının Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarıyla eyleme geçmesidir.

Dün vatanı kurtarmak için sergilenen milli diriliş, bugün yine Türkiye Yüzyılına taşıyacak iradeyi ortaya koymaktadır.

Ülkemizin karşı karşıya kaldığı badireler dikkate alındığında Cumhur İttifakı temelinde şekillenen tarihi ve milli mutabakata aziz milletimizin sonuna kadar destek vereceğinden de şüphem yoktur.

1919’dan 2025 yılına kadar geçen 106 yıllık dönem tarihin yeniden uyanışına ve büyük Türk milletinin şahlanışına şahitlik etmektedir.

Türk milletinin istiklal ve istikbali can pahasına korunacaktır.

Kim ne yarsa yapsın, hangi kirli ve karanlık hesabın içinde olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti devletini takatten düşürmeye kimsenin gücü ve nefesi yetmeyecektir.

19 Mayıs şuuru geçmişte olduğu gibi canlı, Samsun’a çıkan irade hala meydandadır.

Muhtaç olduğumuz kudret ise damarlarımızda akan kanda gizlidir.

Bu düşüncelerle, 19 Mayıs 1919’un 106’ıncı yıldönümünde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, Milli Mücadele kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi şükranla, minnetle ve rahmetle anıyor, muhterem hatıraları önünde hürmetle eğiliyorum.

Türk gençliğinin ve Türk milletinin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı yürekten kutluyorum.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar