CHP’li Namık Tan’dan Bakan Yardımcısı Yılmaz’a yanıt: Hakan Fidan Dışişleri’nde ne yapmaya çalışıyor?
Gazete Pencere- Türkiye, Lahey Grubu tarafından 15-16 Temmuz'da Kolombiya'da düzenlenen toplantı sonucunda kaleme alınan ortak bildiriye imza atma kararı kaldı.
Ankara, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı 30 ülke temsilcisinin bir araya geldiği toplantıda 6 maddelik eylem planına imza atmamış, durum muhalefet tarafından eleştirilmişti.
Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısında Türkiye'nin İsrail’e karşı eylem planına katılacağını bildirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından dün yaptığı bir paylaşımda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yönelik eleştirilerde bulundu.
CHP lideri Özgür Özel şu açıklamayı yaptı:
“Önce Türkiye, Filistin'in haklarını korumak için bir araya gelen Lahey Grubu'nun Bogota'da yaptığı toplantıda, İsrail'e yönelik yaptırım kararlarına imza atmıyor. Bu duruma her kesimden tepkiler yükselince atanmış Bakan, kendini savunmak için skandal açıklamalar yapıyor.
İlk olarak, ‘Biz İsrail'e zaten yaptırım uyguluyoruz, bunun ne önemi var?’ deniyor ama tutmuyor. Sonra Hakan Fidan, konuyla hiç ilgisi olmayan 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni (UNCLOS) bahane ederek, ‘biz bildiriye imza atsaydık Yunanistan'ın Ege tezleri güçlenecekti’ gibi manasız bir açıklama daha yapıyor.
İşin aslında, sadece serin salonlarda İsrail ile kayıkçı kavgası yaptıklarını, cayır cayır devam eden ticareti kesmeye cesaret edemediklerini herkes biliyor.
Yükselen tepkilerin ardından, Hakan Fidan’ın açıklamalarından birkaç gün sonra, Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, New York’ta, imzalamadıkları Bogota bildirisine katılma kararı aldıklarını açıklıyor.
Şimdi, bize laf yetiştirmeye çalışan bu atanmış dışişleri sekreterine sesleniyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizin nerede menfaati varsa, Eurofighter meselesinde de Filistin meselesinde de Türkiye’nin ve mazlumların hakkını cesaretle savunan partidir. ‘Bildiriye imza atsaydık Yunan tezlerini desteklerdik. CHP, Yunan tezlerini mi destekliyor?’ deyip, şerh koyup imza atılmasını önerdiğimizde, ‘bir bilene sorsunlar’ deyip, bugün bildiriye imza atan Hakan Fidan, CHP’nin kurumsal kimliğinden özür dilemelidir.”
Nuh Yılmaz’dan mesaj
CHP lideri Özgür Özel, Hakan Fidan’ı CHP’den özür dilemeye davet ederken Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz’dan hakaret içerikli mesaj geldi.
Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz sosyal medya hesabından “Konu İsrail olunca düğmeye basılmış gibi harekete geçiyor kifayetsiz monşerle atanamayan monşer” mesajını yayınladı.

Namık Tan’dan yanıt
CHP Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, kendisini ve CHP lideri Özgür Özel’i hedef alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz’a yanıt verdi. Tan, Hakan Fidan bakanlıkta ne yapmaya çalıştığını anlattı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan’ın mesajı şöyle:
HAKAN FİDAN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞINDA NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Hariciye bürokrasisini daha geniş *“güvenlik bürokrasisi”* (asker, jandarma, polis, istihbarat, hariciye) ağının entegre parçası olarak gördüğünü her fırsatta tekrarlıyor.
Fidan’ın yapmaya çalıştığı şey aslında 2007, 2010 ve 2017 anayasa referandumlarıyla yürütülen, “Türk tipi başkanlık sistemi” çerçevesinde düşe-kalka ilerleyen otoriterleşme sürecinin son aşaması…
Bu süreçte, Türkiye aşamalı şekilde demokratik rejim niteliklerini yitirdi. Yargı ile sivil-askeri bürokrasi siyasallaştı.
Buradaki mesele, ‘güvenlik bürokrasisi’ni yeniden kurgulamak, hak ve fırsat eşitliğine dayalı yurttaşlık üzerine kurulu laik ve demokratik cumhuriyet değerlerinin özünü değiştirmek ve temelini çökertmekten ibaret…
Erdoğan’ın da, Fidan’ın da tekrarladıkları bürokraside “zihinsel kod değişimi” ifadesiyle ikrar edilen, kurulmak istenen otoriter rejimi sırtlayacak “yeni bürokrasi” kurgusunu ortaya koyuyor.
Burada kurgulanan yeni bir otoriter *“güvenlik devleti”*. Tanıdıklara, “güvenilir kişilere”, birbirlerine yaptıkları yatırımla ve torpille, güvenlik devletinin kadrolarını mutemet kişilerle yeniden inşa etmek istiyor.
Mesela, Fidan’ın acemi yamağı, Bakan Yardımcısı @nuhyilmaz’ın kızının Bakanlık sınavını birincilikle kazanması buna iyi bir örnek…
*”Güvenlik devleti”* konusunda otoriterleşme literatüründe zengin bir araştırma birikimi var. Mısır, Rusya, Azerbaycan, OAC, İran, Venezuela çokça çalışılmış. Bunların tamamı, yarı/tam kapalı *”şahsım rejimleri”* . Anayasalar önemsiz, mahkemeler de öyle. Liyakat aranmıyor, sorgusuz biat ve sadakat temel kriter…
Türkiye’de *”sürekli reform”* iddiasının ardında yapılan şey, günün sonunda bu kurguyu gerçekleştirmeye yönelik bir *“devlet kurumlarını ele geçirme (state capture)”* hamlesinden ibaret…
Bunun etkilerini ekonomiden tarıma, yoksullaşmadan yolsuzluğa, dış politikadan savunmaya, çevre felaketlerinden eğitim ve sağlığa kadar her alanda her gün ağırlaşarak görüyor ve yaşıyoruz.
Kaynak:Haber Merkezi