Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel'in özür çağrısına kulak asmadı: Asıl polise taş atanlar özür dilesin
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde konuştu.
Özgür Özel, Dilruba'nın konuk edilmesi sonrası Erdoğan'ın özür beklentisini yerine getirmiş ve Gezi'ye katılan vatandaşları için kullandığı çürük ve sürtük ifadeleri için Erdoğan'dan özür beklediğini ifade etmişti.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan özür dilemeyeceğini açıkladığı konuşmasında "Çıkıp özür dilemesi gerekenler polise saldıranlar, esnafın camını çerçevesini indirenler" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar bu şekilde:
Marmara Üniversitesi'nden 1981 yılında mezun oldum. Siyasi hayatım boyunca aldığım fahri doktora ünvanlarımdan en anlamlısını 2013 yılında üniversitemden aldım.
Marmara Üniversitesi'nde mezun olmaktan gurur duyuyorum.
Burası askeri kışlaydı, parmakla gösterilecek eğitim yeri olması için çalıştık. Marmara Denizi'ne hakim külliye projesinin ilk etabını 2021 yılında tamamladık. Külliyenin iki etabından mühendislik ve eğitim fakültesi, siyasi bilgiler fakültesi, hangarlar, öğrenci merkezleri de yer alıyor. 12 milyarlık yatırımla Türkiye’nin bilim alanındaki hedeflerine biraz daha yaklaşıyoruz.
Şehrimize ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum. Külliyemizin inşasında emeği olanlara teşekkür ediyorum. 141 yıllık köklü tarihinde Marmara Üniversitemizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Dünya’nın 198 farklı ülkesinde 340 bin öğrenci var. Yüzde 95’i kendi imkanları ile okuyor. Misafir öğrencilerin katkısı 3 milyar dolar civarında. Ülkemiz açısından övünülecek bir durumdur.
"İbrahim Tatlıses'in bir sözü vardı: 'Şanlıurfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik' Ülkemizin 81 ilinde üniversitemiz var artık"
"Irkçı faşizm konusu sürekli kaşınıyor"
Bir nefret dalgası oluşturulmak isteniyor. Kimseyi rengine diline göre ayırmadık. Muhalefet adayının nefret siyaseti karşısında yanındaki tek bir cümle kuramadı. Irkçı faşizm konusu sürekli kaşınıyor. Irkçılığın yabancı düşmanlığının bayraktarı oldular. Irkçılık adı altında Türk-İslam düşmanlığı yapılmaktadır. Irkçılık sosyal medyada yükseliyor.
Biz asırlar boyunca 3 kıta 7 iklimde hükümranlık kurmasına rağmen tarihinde sömürgecilik ayıbı olmayan bir devletiz.
Gençlerimizi birbiri ile kırdıranlar aynı kaynaklardı. Türkiye’nin böyle tuzağa düşmemesi için çok dikkatli olduk. Bizim karşılaştığımız sıkıntılar ile gençlerimiz karşılaşmasın diye çalıştık. Darbelerin bedelini milletimiz ödedi.
Özür beklentisini Gezi'ye bağladı
Gezi olayları çok katmanlı bir senaryonun parçası olduğunu anlayacaktır. Biz bunları meşru eylem olarak göremeyiz. Birileri çıkıyor sapla samanı karıştırarak gündeme getiriyor. Kendilerince bir özür bahsi açıyorlar. 11 sene olsa da samimi nedamet cümlelerine ihtiyaç vardır. Gezi olayları sebebiyle çıkıp özür dilemesi gereken birileri varsa bunlar tabii ki demokrasiyi ve milli iradeyi savunanlar değildir. Bu hadisede asıl özeleştiri vermesi gerekenler, haftalarca sokakları ateşe, kaosa, gerileme, kargaşaya boğanlardır. Asıl öz eleştiri vermesi gerekenler haftalarca sokakları kargaşaya boğanlardır.
Çıkıp özür dilemesi gerekenler polise saldıranlar, esnafın camını çerçevesini indirenler, Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık fatura çıkaranlardır. "İbrahim Tatlıses'in bir sözü vardı: 'Şanlıurfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik' Ülkemizin 81 ilinde üniversitemiz var artık. Yüksek öğrenim imkanını ülkemizin en ücra noktasına kadar taşıdık.
Kaynak:Haber Merkezi