'Erdoğan bırakıp gitmeyi göze alamaz'

'Erdoğan bırakıp gitmeyi göze alamaz'
T24 yazarı Mehmet Yılmaz’a göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, otoriter rejimlerin ortak kaderini yaşıyor: Kaybetme ihtimalini görüyor ama iktidardan vazgeçemiyor. Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı hamleleri de bu korkunun tezahürü.

“Emri hak vaki olana kadar buradayız” mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada, “Yolcu değil hancıyız. Emri hak vaki olana kadar buradayız” diyerek iktidarı bırakmaya niyeti olmadığını bir kez daha ilan etti. Ancak T24 yazarı Mehmet Yılmaz, Erdoğan’ın bu sözlerinin arka planında iktidarı kaybetme korkusunun yattığını savunuyor.

Yılmaz, bugünkü yazısında Erdoğan’ın siyasi iklimi kendi lehine dönüştürmeye çalıştığını ancak artık bu gücün mutlak olmadığını belirtiyor.

“Erdoğan artık kendisi gitmek istese de gidemez. Tek adam olma hevesiyle çıktığı yolda öyle bir 'hukuk' yarattı ki tek çaresi emri hak vaki olana kadar o koltukta oturmanın yolunu bulmak.”

“Seçimi kaybedebileceğini görüyor”

Mehmet Yılmaz’a göre Erdoğan, otokratların ortak açmazını yaşıyor: Normal bir seçimi kaybetme ihtimali ile yüzleşiyor. Bu nedenle seçim yarışını kazanma şansının düşük olduğu adaylara karşı yargı mekanizmasını devreye sokuyor.

Ancak Yılmaz, bu çabanın da yeterli olmayabileceğini vurguluyor:

“Ekrem İmamoğlu’nu hapiste tutmak, seçimde kaybedeceği kesin bir adayla yarışmanın garantisini vermeyecek. CHP başka bir aday çıkarabilir ve Erdoğan’ı öyle de yenebilir.”

Yılmaz’a göre memleketin “bağımsız yargısının” CHP Kurultayı hakkında vereceği karar da bu stratejik çabanın parçası olabilir.

“Demokrasi ortak paydasında buluşmaktan başka çare yok”

Mehmet Yılmaz yazısını, 21 Mart 2025 tarihinde kaleme aldığı bir yazısına atıfla bitiriyor:

“Demokrasi ortak paydasında buluşmaktan ve haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı bir arada durmaktan başka çare yok. Bu arada çok can yakarlar, bunu da artık hep birlikte göze almak zorundayız.”

“Parayı taşa toprağa yatırmanın sonucu”

Yılmaz, yazısının ikinci bölümünde ise Erdoğan’ın ekonomi yönetimine dair tavrını eleştiriyor. Cumhurbaşkanı’nın faize karşı açıklamalarını değerlendirirken, Erdoğan’ın bugünkü ekonomik tabloyu Şimşek’in sırtına yükleyerek sorumluluktan kaçmaya çalıştığını belirtiyor:

“Recep Tayyip Erdoğan, halktan yetkiyi aldığı günden beri bu memlekette olup biten her şeyin tek sorumlusu. Sanki muhalefetteymiş gibi konuşması garip.”

Yılmaz’a göre, 23 yıldır süren politikaların sonucu olarak Türkiye ürettiğinden fazlasını tüketmeye alıştı. Özelleştirmelerle elde edilen gelirler ise üretim yerine betona ve ranta yönlendirildi.

“Bu sermaye üretime yatırılmış olsaydı ülkenin geleceği için hayırlı bir iş yapılmış olurdu. Ama bazı müteahhitlerin zenginleşmesi tercih edildi.”

“Faize karşıyım” demekle olmuyor

Mehmet Yılmaz’a göre Erdoğan’ın kapitalist sistemde kalıp aynı anda faizi gayrimeşru ilan etmesi de tutarsız:

“Faiz, paranın fiyatıdır. Bedava su bile verilmeyen bir düzende, bedava para da verilmez. Parayı kendin kazanmalısın; bunun için de kaynaklarını doğru kullanmalısın.”

Yılmaz, son tahlilde Erdoğan’ın hem ekonomik hem siyasi çıkmaz içinde olduğunu ve bu nedenle iktidarı bırakma ihtimalini göze alamadığını savunuyor.

Kaynak:Alıntı

Öne Çıkanlar