Erdoğan Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni'nde konuştu

Erdoğan Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni'nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. İsrail zulmü altında olan devletlerin yanında olmaktan vazgeçilmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs'ten geri adım atmayız" dedi.

Gazete Pencere- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı Yerleşkesi Temel Atma Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. İsrail zulmü altında olan devletlerin yanında olmaktan vazgeçilmeyeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kudüs'ten geri adım atmayız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar:

-Bakanlığımızın yeni yerleşkesinin temellerini atacağımız bugünde sizlerle olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

-Milletimizin kalbine de şanla şerefle ve hüzünle yazılan tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.

-Yine buradan sizlerin vasıtasıyla devletimizi temsil eden diplomatlarımıza sevgi ve saygılarımı gönderiyorum. En sonunda içimize sinen bir projeyle bu ihtiyacı gideriyoruz. Bazı bilgileri sizlerle paylaşmak isterim.

-Dışişleri Bakanlığımızın Dr. Sadık Ahmet Caddesi üzerindeki binası tam 37 yıldır kuruma hizmet veriyor ancak bu bina bakanlığımızın son yıllarda artan ihtiyaçlarına cevap vermekte yetersiz kaldı.

-Bakanlığımızın yeni yerleşkesi toplam 548 bin metrekare büyüklüğünde bir arsa üzerinde konumlanıyor. Yeni hizmet binamız diğer kamu kurumlarına da yakın olacak.

-Yerleşik günlük 6 bin kişiye hizmet verecek bir kapasiteyle tasarlandı. Bin 600 araçlı otoparkı 750 kişilik konferans salonu ve 2500 kişilik yemekhane ve 1 adet 80 kişilik ve 2 adet 40 kişilik basın toplantısı salonuyla verimliliği yüksek bir eser olacaktır.

-Başkent Ankara'ya yeni bir siluet Türkiye'ye dış ilişkilerde güçlü bir temsil kazandırmayı hedefledik. Şurası tartışmasız bir hakikattir ki hariciye teşkilatımız devletimizin yüz akı olmuş bir kurumdur. Tarih boyunca müstesna bir mevkiye sahip olan bakanlığımız ülkemizin dışarıya açılan kapısıdır.

-Dışişleri ve Çevre Bakanlarımız başta olmak üzere bu projeye katkı yapan herkese başarılar diliyorum.

-Uluslararası siyaset giderek daha da öngörülmez bir hal alıyor. Bilhassa içinde bulunduğumuz bölgede her sabah gözlerimizi yeni bir krize açıyoruz, tüm bu krizleri ve belirsizlikleri memleketimizin ali menfaatlerine halel getirmeden yönetmenin gayretindeyiz.

-Gerektiğinde sesimizi yükseltiyoruz, gerektiğinde çatışan tarafları aynı masa etrafında buluşturuyoruz, krizleri çözmeye çalışıyoruz, kimi zaman yumuşak gücümüzü kimi zaman da sert gücümüzü kullanıyoruz. Şunu dost düşman artık herkes görmüş, kabullenmiştir, Türkiye haklının güçlü olduğu bir dünyaya inanmakta ve bunun mücadelesini vermektedir. Bu mücadelenin küresel ölçekte adeta sembolü haline dönüşmüştür.

-Başları dara düştüğünde dost ve kardeşlerimize elimizi uzattık, ikili iş birliklerimizi genişleterek ekonomik kalkınmayı destekledik, hak ve çıkarlarını koruma konusunda destek verdik, büyük devlet refleksi neyi gerektiriyorsa ona göre davrandık. Aynı ilkeli tavrımızı bundan sonra da sürdüreceğiz.

-Türkiye'nin dış politikası nettir. İstikrarı korumak, huzuru büyütmek, barışı sağlamak ve kardeşlik bağlarını güçlendirmektir. Bugün Türkiye hem içeride hem de bölgesinde kendi oyununu kurma ve bunu uygulama kudretine sahiptir. Her bir hamlemizi en ince detayına kadar planlıyor ve soğukkanlılıkla hayata geçiriyoruz. Tuzağa düşmeyiz, provokasyona gelmeyiz, mikrofon ve klavye kabadayılarının kuru tehditlerine prim vermeyiz. Türkiye'nin dış siyaseti barış odaklıdır. Bölgemizi kan deryasına çevirmek isteyenlerin karşısında tarih boyunca olduğu gibi yine dimdik ayakta duracağız.

-Gazzeli mazlumların yanında olmamızı kimse engelleyemez. Suriye'den Yemen'e, Katar'a kadar İsrail haydutluğu karşısında kardeşlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Bölgemizi eser alan bu kanlı kilit eninde sonunda kırılacaktır. Masum çocukların hayatları pahasına kendilerine güvenli bir gelecek inşa edeceklerini zannedenler döktükleri kanda boğulacaktır.

-Asırlarca İslam'ın bayraktarlığını üstlenen bir millet olarak Kudüs'e hizmetkarlık yapmanın şerefini yaşadık. Kudüs'ü barış yurdu haline biz getirdik. Kalbimizin yarısı Mekke yarısı Medine'dir. Bunların üstünde de bir tül misali Kudüs vardır.

-Kudüs-ü Şerif'i namahrem ellerin kirletmesine izin vermeyiz. Biliyorum, Hitler özentisi tiplerin kuyruk acısı belki de hiç geçmeyecek. Varsın onlar öfke nöbetleri geçirmeye devam etsin. Biz Müslümanlar olarak, Doğu Kudüs üzerindeki haklarımızdan tek bir geri adım dahi atmayacağız.

-Kutsal kabul edilen Kudüs'ün tekrar barış şehri olması için sarsılmaz bir mücadeleye devam edilecektir. Başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet kurulması için de tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

-Bakanlığımızın bu beklentiyi karşılama noktasında en küçük bir zafiyete düşmeyeceğini biliyorum.

-Burada tüm dünyaya verilecek mesajlar ülkemizin küresel vizyonuna güç katacaktır.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar