Karamollaoğlu: Yolsuzluk sebep, yoksulluk sonuçtur, israf sebep, borç sonuçtur!

Karamollaoğlu: Yolsuzluk sebep, yoksulluk sonuçtur, israf sebep, borç sonuçtur!
Gazete Pencere Haber MerkeziSaadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek “Yolsuzluk sebep, yoksulluk sonuçtur! İsraf sebep, borç sonuçtur! Yanlış yatırım anlayışı sebep, enflasyon...

Gazete Pencere Haber Merkezi

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek “Yolsuzluk sebep, yoksulluk sonuçtur! İsraf sebep, borç sonuçtur! Yanlış yatırım anlayışı sebep, enflasyon ve işsizlik sonuçtur!” dedi.

Haftalık basın toplantısında konuşan Saadet lideri, iktidarın IMF reçetesine sarıldığını, borç-faiz-borç sarmalından çıkamadığını belirterek şöyle konuştu:

“Hiç şaşmaz; ‘Borç alan, emir alır.’ Önce kaynaklarımızı çarçur ettiniz, sonra borç üstüne borç aldınız, sonra borçları ödeyemeyince yüksek faizle daha çok borç aldınız; şimdi de size ne deniliyorsa onu yapıyorsunuz. Hatta artık demelerine bile gerek kalmadan siz onların ne isteyeceğini bildiğiniz için harfiyen uyguluyorsunuz.

Pusulanız şaştı! Faizle ilgili ‘nas’ı artık hiç dile getirmiyorsunuz. Çünkü ekonomi; sadece faizden etkilenmiyor. İsraf ve yolsuzluktan bir türlü vazgeçemiyorsunuz! Yolsuzluk sebep, yoksulluk sonuçtur! İsraf sebep, borç sonuçtur! Yanlış yatırım anlayışı sebep, enflasyon ve işsizlik sonuçtur! 85 milyonu temsil etmesi gereken, herkesin hakkını gözetip koruması gereken Cumhurbaşkanı, sırf yerel seçimlerde 3-5 belediye daha fazla kazanabilir miyim düşüncesiyle, milyonlarca vatandaşını terör parantezine sıkıştırmaya çalışıyor.

İşte biz 2017’den beri bu sisteme bunun için karşı çıktık. İşte bunun için, sırf bu sistemi değiştirmek için seçim ittifakları yaptık. Cumhurbaşkanlığı makamı ile bir siyasi partinin genel başkanı olmak arasındaki farkı çok iyi biliyor, bunun yol açacağı sorunları da öngörebiliyorduk. Seçim kazanma hırsının, devlet yönetme sorumluluklarının önüne geçeceğinden adımız kadar emindik çünkü! Nitekim de öyle oldu. Ne yazık ki yine haklı çıktık. Ne yazık ki diyorum, zira ülkemizin ve milletimizin hayrına en azından bu kez haksız çıkmayı canı gönülden isterdik. Tıpkı adalet, eğitim, tarım, sağlık ve dış politikadaki öngörülerimizde en az bir kez dahi olsa haksız çıkmış olmayı istememiz gibi.

-Biz biliyorduk vazgeçmeyeceklerini, fakat keşke onlar israf ve yolsuzluktan vazgeçmiş olsalardı da

-Biz biliyorduk Irak işgali ve Suriye politikasının devamı mahiyetinde İslam aleminin dertleri ile değil, sadece mali imkanlarından yararlanmak için yol aradıklarını ve BOP’un eşbaşkanlığını üstlenerek Ortadoğu’da sınırları yeniden çizecek bir anlayışa zemin hazırladıklarını…

-Fakat keşke biz yanılmış olsaydık da onlar “şahsiyetli bir dış politika”yı benimsemiş olsalardı.

-Keşke onlar faiz ekonomisine hakikaten sırt çevirmiş olsalardı da biz çıkıp kendilerinden özür dileseydik.

-Keşke onlar çiftçinin, fındık ve mısır üreticisinin hakkını eksiksiz verselerdi de biz çıkıp kendilerini alkışlasaydık!

-Keşke onlar emeklinin, asgari ücretlinin, işçi ve memurun “İnsanca Yaşam” standartlarına kavuşacağı zam oranları belirleselerdi de biz de gidip kendilerine canı gönülden teşekkür etseydik.

İnsanımız sınırlarımızın adeta kevgire dönüşü karşısında paniğe kapılırken, uyuşturucu ve asayiş olayları karşısında korku ve öfkeye kapılırken; iktidar bu problemlere çözüm üretmek yerine bunları dile getirenleri susturma telaşı ve gayretine düşmüş gözüküyor.

Şehirlerimizin orta yerinde evlatlarımıza zehir satılıyor, her gün bir başka kan donduran cinayet işleniyor. Peki bunlar karşısında iktidar ne yapıyor, hangi adımları atıyor veya atacak?

Soruyoruz ve cevaplarını bekliyoruz:

-Önce büyükşehirlerde, ardından da 81 ilimizin tamamında büyük bir krize ve aynı zamanda huzur ve güvenlik problemine de yol açan kira fiyatları için planınız nedir?

-Sözde bir zamanlar dershaneler kapatılacaktı, hatırlayın. Peki şimdi ne oldu? Özel okul ve dershane ücretleri birbiriyle yarışır hale geldi. Sadece olup biteni izlemeye devam mı edeceksiniz?

-Okullar açılacak; aileler kantin ve kırtasiye masraflarına, servis ücretlerine nasıl yetişeceklerini kara kara düşünüyorlar; peki siz iktidar olarak hangi çözümü düşünüyorsunuz veya hiç düşünüyor musunuz?

-Üniversiteler açılacak; yurt bulabilmek, bulduktan sonra ücretini ödeyebilmek, burs bulabilmek ve bulsa bile o bursla geçinebilmek gençlerimiz için artık çok zor. Bu konuda hangi adımları atmayı planlıyorsunuz veya bir şey planlıyor musunuz?

-Vergileri ve faizi arttırmaktan başka bir planınız var mı? Örneğin israf ve yolsuzluklardan vazgeçmeyi hiç ama hiç düşündünüz mü?”