TİP, Can Atalay için Çağlayan Adliyesi’ndeki nöbetini sürdürüyor

TİP, Can Atalay için Çağlayan Adliyesi’ndeki nöbetini sürdürüyor
TİP PM üyesi avukat Özgür Urfa, Çağlayan Adliyesi’nde Can Atalay’ın tahliye edilmesi için tuttukları nöbette “Hiç kimse tahliye kararı dışında bir karar vermeyi aklının ucundan geçirmesin.” dedi.Türkiye İşçi Partisi...
TİP PM üyesi avukat Özgür Urfa, Çağlayan Adliyesi’nde Can Atalay’ın tahliye edilmesi için tuttukları nöbette “Hiç kimse tahliye kararı dışında bir karar vermeyi aklının ucundan geçirmesin.” dedi.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Parti Meclisi (PM) üyesi avukat Özgür Urfa, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Gezi davası tutuklusu Hatay Milletvekili Can Atalay’ın seçilme ve kişi hakkının ikinci kez ihlal edildiğine hükmetmesinin ardından bir karar vermek için “gerekçeli kararı” beklediğinin kendilerine iletildiğini söyledi. Urfa, “Bir dakika bile gecikmeden Anayasa Mahkemesi (AYM) gerekçeli kararını yazmalı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de tahliye kararını vermelidir” ifadelerini kullandı.

AYM’nin Atalay’ın seçilme hakkı ve kişi hakkının bir kez daha ihlal edildiğine hükmetmesi üzerine yerel mahkemenin vereceği karar bekleniyor. Karar öncesi Çağlayan Adliyesi’nde Atalay’ın avukatları, arkadaşları ve hukukçular nöbet tutmaya başladı. TİP’in çağrısıyla çok sayıda partili de Çağlayan Adliyesi’nin önünde bir araya geldi. TİP PM üyesi avukat Özgür Urfa, hukuki sürece ilişkin şöyle konuştu:

Can Atalay 222 gündür cezaevinde siyasi bir esir olarak tutuluyor. Dün bu husus ikinci kez tescillendi. Artık bu keyfiyete son verilmek zorunda. Herkes oturduğu makamın koltuğu sorumluluğuyla hareket etmek zorunda. Bu ülkeyi daha büyük krizlere, siyasi krizlere, ekonomik krizlere sürüklemeye hiç kimsenin hakkı ve yetkisi bulunmuyor. Herkes bu ciddiyetle işini yapsın. Biz buradayız. Yargı darbesine bugüne kadar nasıl direndiysek bugünden sonra da direnmeye devam edeceğiz. Hiç kimse tahliye kararı dışında bir karar vermeyi aklının ucundan geçirmesin.”

“AYM, bir dakika bile gecikmeden gerekçeli kararını yazmalı”

Urfa, Anayasa’yı yok saymanın, AYM’nin kararını tanımamanın “Bu ülkede artık rejimi ortadan kaldırdık, hukuku ortadan kaldırdık canımız ne isterse onu yapacak demek” anlamına geldiğini belirtti. “O zaman birileri Anayasa’yı tanımıyorsa, birileri mahkemeye kararlarını tanımıyorsa bu hak herkes için doğar.” diyen Urfa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkeyi böyle bir tehlikeye kimsenin sürükleme hakkı, yetkisi yok. Herkes sorumlulukla hareket etmeli. Bir dakika bile gecikmeden Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını yazmalı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de tahliye kararını vermelidir.”

Ne olmuştu?

Gezi Davası’ndan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan, 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Can Atalay, 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten milletvekili seçilmişti.

Milletvekili seçilmesine karşın tahliye edilmeyen Atalay için AYM’ye başvuru yapılmıştı. AYM, Atalay hakkında hak ihlali kararı vererek cezaevinden tahliye edilmesine hükmetmişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararını vermeyerek, dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesine göndermişti.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Atalay hakkında verilen AYM kararına direnmiş ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

Atalay’ın avukatları karar üzerine AYM’ye yeniden başvurmuştu.

21 Aralık’ta ikinci kez kararını veren AYM, Atalay hakkında hak ihlali kararını tekrarladı ve dosyayı yeniden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.