Mehmet Şandır

Mehmet Şandır

Türkiye kötü yönetilmektedir.

Dost, sözü dolandırmadan söyler.
Ülkenin yönetiminde siyasetçi olarak sorumluluk yüklenmiş, bu gün emekli, kenardan izleyen bir vatandaş olarak bir tespit yapmak/uyarmak için söylüyorum.
Dostça ve üzülerek söylüyorum.
Türkiye gerçekten çok kötü yönetiliyor!
Bugün birçok konuda yaşadıklarımız Türkiye’ye yakışmıyor. Bir vatandaş olarak bu sonuçlara müstahak olmadığımızı düşünüyorum; Bu ülkenin insanları çok daha iyi bir yönetimi/yaşamı hak ediyorlar.
Sayın yöneticiler, “Milli Felaket” diye tanımladığınız orman yangınları veya doğal afet diye nitelediğiniz sel ve heyelan faciaları sonrasında yaşadığımız acılar, yerine konulamaz kayıplarımız, toplumun sırtına yüklenen ilave yükler/maliyetler için vicdanlarınızda bir muhasebe, muhakeme ve müzakere yapmalıyız diyor musunuz?
Gelecek nesiller adına emanetçisi olduğumuz ormanlarımız yanıyor, topraklarımız denizlere akıyor, üzerlerindeki tüm varlıklarımızla ve içinde barındırdıkları tüm canlılarla beraber yok oluyorlar. Bir orman yangınına yanan ağaçlar üzerinden bakıyoruz, gökleri kaplayan kara dumanlara ve kırmızı alevlere boş gözlerle seyirciyiz; şu kadar hektar orman alanı yandı diyor, geçiyoruz.
Halbuki bir orman yangınında, ormanın içinde yaşayan binlerce tür canlının canlı canlı yanmasını, yılanların, kaplumbağaların, sürüngenlerin, tavşanların, tilkilerin, kirpilerin, kuşların… canhıraş çığlıklarını, yanan ağaçların, çalıların farklı seslerle inlemesini, kulaklarınızla dinleyin, yüreğinizle hissedin; düşünün ki anneniz babanız yavrunuz öldü… Tabiat Ana’nın duyduğu acı işte odur!
Bir orman mühendisi ve çok sayıda orman yangını yaşamış birisi olarak ben bu acıyı birçok kez yaşadım, hissettim. Yanan bir yılanın kadın çığlığına benzeyen sesini kulaklarımla duydum, çırpınışını gözlerimle gördüm.
Hele o bin bir tondaki güzelim yeşil örtünün yerini kirli gri bir kasvete bırakmasını, cennetin cehenneme dönüşmesini seyredin, neler hissedeceksiniz?
Orman yangınlarını ilk defa yaşamıyoruz!
Şimdi soralım, neden yeterince tedbir almıyoruz.
Ülkemiz yangın kuşağında, havalar sıcak ve kuru, rüzgarımız da çok,
Düşmanımız da çok; terör örgütlerinin hatta bazı dostlarımızın(!) orman yangınları üzerinden ülkemizi tehdit ettiğini biliyoruz, bir günde aynı anda birçok yerde ormanları ateşe verdiklerini daha önce birçok defa yaşadık, unutmadık.
Silahlı mücadeleyi kaybedenlerin her türlü yola başvuracaklarını da biliyoruz.
Hatta orman yangınları üzerinden siyasi komplo senaryoları yazan gafilleri/hainleri de biliyoruz!
Tecrübemiz yeterli, bilgimiz yeterli, çok köklü bir orman teşkilatımız ve çok fedakar ormancı kadromuz da var.
Un var şeker var helvacı yani siyasi irade/ülke yöneticileri nerede?
Neden yeterince tedbir zamanında alınmıyor?
Bir günde Aydın/Didim’den Osmaniye Kadirli’ye kadar tüm Akdeniz sahillerinde Muğla, Antalya, Mersin ve Adana illerinde 17 yerde 58 adet orman yangını çıktı.
Orman yangını erken müdahele ve SU ile söner/söndürülür.
Bir dakika önce müdahale ve bir damla ilave su binlerce canı kurtarır.
Anlaşıldı ki 3 uçak 13 helikopter yetmiyor.
Neden, 13 uçak, 53 helikopter veya havadan su taşıyacak yeterince araç hazırlanmıyor, satın alınmıyor, kiralanmıyor, neden?
THK uçakları neden devre dışı bırakıldı? Bu konuda basında çıkan “yolsuzluk” iddiaları mutlaka cevap bulmalıdır.
20 yıllık kesintisiz ve tek başına bir iktidarın hiçbir mazereti kabul edilemez!
Bu gün bir sonuç olarak; Yanan ciğerlerimizdir.
Ve bir gayri nizami savaşın içindeyiz.
“İtibardan tasarruf olmaz” gerekçesiyle kendilerine uçak filosu kuranların ve saray koleksiyonu yapanların “sonuçtan sorumluluk” terazisinde tartılacaklarını ve Milletin vicdanında mahkum olacaklarını unutmamaları gerekir.
“Deneme yanılma” metoduyla devlet yönetilmez.
“aldatıldık, yanıldık, hakkınızı helal edin” diyerek sorumluluktan kurtulamazsınız!
BENCE
“Türkiye kötü yönetiliyor” ifadesi iddialı bir beyan olmanın ötesinde bir sitemi ve hayıflanmayı da muhtevidir.
Yanan ormanlar, pandemi, yaşanan ekonomik sıkıntılar, Suriyeli sığınmacılar ve nihayet bardağı taşıracak son damla; “Afgan göçmenler meselesi”, her konuda “kutuplaşan Türkiye”de toplumu %84 oranında bir araya getirdi; “artık sığınmacılar bir şekilde ülkelerine geri gönderilsin” diye bir milli mutabakat oluştu. (Bilgi Üniversitesi’nin 2017 tarihli araştırması)
“Milletin Adamı” olmakla övünen Sayın Cumhurbaşkanı, milletin bu çığlığına “Hayır, biz iktidarda olduğumuz sürece bu mümkün değil” diye rest çekti.
Millet’in desteği olmadan, rızalığı alınmadan sorunları nasıl çözeceksiniz?
Allah korusun her türlü provokasyona açık yaşıyoruz.
Bir yanda terör örgütleri eliyle ormanlarımız yanarken sosyal yangınlara da hızla zemin hazırlandığına dikkatinizi çekmek istiyorum.
Ülkeyi yönetenler, tehlikenin farkında değil…
Tekrar soruyorum;
Sorumluluk duygusu ve sağduyu içinde düşünelim.
Sizce Türkiye iyi yönetiliyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Şandır Arşivi