Turkovac verileri açıklandı, uzmanlar yetersiz buldu

Turkovac verileri açıklandı, uzmanlar yetersiz buldu
Turkovac Faz-3 çalışması sorumlu araştırıcısı Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, Prof. Dr. Serhat Ünal ile düzenlediği basın toplantısında, “Turkovac-CoronaVac karşılaştırmalı Faz-3 Çalışması” başlıklı araştırmanın...

Turkovac Faz-3 çalışması sorumlu araştırıcısı Prof. Dr. Mine Durusu Tanrıöver, Prof. Dr. Serhat Ünal ile düzenlediği basın toplantısında, “Turkovac-CoronaVac karşılaştırmalı Faz-3 Çalışması” başlıklı araştırmanın ara sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.

Araştırmada, vaka oranını CoronaVac aşısında yüzde 8,96, Turkovac’da ise yüzde 4,55 olarak tespit ettiklerini belirten Tanrıöver, “Turkovac’ın hastalanma riskini CoronaVac’a göre yarı yarıya azalttığını söyleyebiliriz» dedi.
Ünal, kıyas ürününün inaktif olması nedeniyle Çinli Sinovac firmasının geliştirdiği CoronaVac olduğunu belirtti.

Çalışmanın amacının 2 doz Turkovac ve 2 doz CoronaVac aşılamalarının Covid-19 vakalarına karşı etkinliğini değerlendirmek olduğunu anlatan Prof. Dr. Tanrıöver, daha önce Covid-19 olmayan, akut ve kronik hastalığı bulunmayan 18 ile 55 yaş arası gönüllülerin yarısına 28 gün arayla 2 doz CoronaVac, yarısına da Turkovac yapıldığını belirtti. Toplam bin 286 kişiye en az 1 doz, bin 158 kişiye ise 2 doz uygulama yapıldığını kaydeden Tanrıöver, “Toplam 2 bin 444 doz uygulama yapılmıştır. Protokol deviasyonu olanlar dışlandığında en az 1 doz aşılanmış olan bin 182 gönüllü etkinlik analizine dahil edilmiştir. Gönüllülerin yüzde 73’ü erkek, yüzde 27’si kadındır” bilgisini verdi.

‘YAN ETKİLER AYNI’
Turkovac’ın Covid-19’a yakalanma oranını CoronaVac aşısına göre yüzde 49,29 azalttığına dikkat çeken Tanrıöver, CoronoVac ile Turkovac’ın yan etkilerinin de aynı olduğunu ifade etti. Tanrıöver, “Turkovac en az Coronavac kadar güvenli ve etkin bir aşıdır. ‘CoronaVac’ın etkinliği bu kadar, Turkovac’ın şu kadar’ diyebileceğimiz durum yok. Dünyada artık kıyas ürünlerle yapılan çalışmalar var. Turkovac’ın en az CoronaVac kadar güvenli ve etkin bir aşı olduğunu söyleyebiliriz” ifadesini kullandı.

PROF. DR. MEHMET CEYHAN: 1.182 VAKAYLA FAZ-3 OLMAZ

Daha önce Faz-3 sonuçları açıklanmadan Turkovac’a acil kullanım onayı verilmesini eleştiren Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Sözcü’ye yaptığı açıklamada, “Bin 182 vakayla Faz-3 aşı çalışması olmaz” dedi.

Turkovac aşısının acil kullanım onayı sonrası kaç kişiye yapıldığını bilmediğini, eğer veri varsa bunun açıklanmasının iyi olacağını kaydeden Ceyhan, Sinovac’ın çalışmasının da zaten yetersiz olduğuna dikkat çekti. Ceyhan, “Zaten aynı ekip Sinovac çalışması sırasında, 10 bin üzerinde vaka aldıklarında, ‘o bile yetersiz’ dedik. Dolayısıyla tek başına çıkan sonuçlar yanıltıcıydı. Sinovac yüzde 83 etkin denildi, sonra Şili›de 10 milyon kişinin üzerindeki veri açıklandığında bunun yüzde 60›lar civarında olduğu görüldü. O yüzden bin 182 vakalı Faz-3 çalışması olmaz” dedi.

PROF. DR. BAŞER: 18-55 YAŞ, TOPLUM GERÇEĞİNİ YANSITMIYOR

‘Bidebunuizle’ yayınında Yavuz Oğhan’ın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Bengi Başer, TTB ve aşı konusunda uzman isimlerin eleştirilerinin haklı olduğunu söyledi. Aşının faz 2 ve faz 3 aşamalarıyla ilgili soru işaretleri olduğunu yineleyen Başer, denek sayısının yetersiz olması ve uluslararası hakemli dergilerde yayınlanmamış olmasının eleştirileri beraberinde getirdiğini aktardı. Soru işaretlerinden birinin de üretim yeri olduğunu söyleyen Başer, şöyle devam etti: “Önce aşı konusunda yetkin bir firmayla konuşuldu, sonra bir anda dönülerek daha çok hayvan aşıları üreten bir firmayla anlaşıldı. Yetkinliği bilinmiyordu ve inaktif aşının üretimi ciddiyet gerektirdiği için hatalı oluşumun aşılama sürecine zarar verebileceği söylendi. Yoksa eleştiren hiçbir hocamızın tıp düşmanlığı yok. Herkes bir an önce aşı yapılsın istiyor ancak oldu bittiye gelmesini istemiyor. Birincisi Turkovac aşı uygulanan denek sayısı Faz 3 için çok düşük. Biontech 40 bin, Sinovac 60 bin denek ile Faz 3’ü açıkladı. Oysa bilim açıklık gerektirir, soru işareti olmamalıdır. İkincisi 18-55 yaş arası, toplumun gerçeğini yansıtmıyor. Üçüncüsü Omicron ve Delta’ya karşı koruyuculuğu düşük bir inaktif aşıyla karşılaştırma yapılması ve onun kadar başarılıyız denmesi inandırıcılıktan uzaklaşmasına neden oluyor.”