TÜSİAD: Şüpheler giderilmeli

TÜSİAD: Şüpheler giderilmeli
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, ekonomiden hukuka siyasetten dış politikaya kadar bir dizi başlıkta...

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, ekonomiden hukuka siyasetten dış politikaya kadar bir dizi başlıkta iktidarı eleştirdi. İsim vermeden organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarına değinen patronlar, “Kamuoyu nezdinde dile gelen bu şüphelerin giderilmesi gerekiyor” dedi.
HESAPLAR TUTMUYOR
Başkan Tuncay Özilhan, dün YİK toplantısında şu açıklamaları yaptı: “Esnaf, KOBİ’ler ve iş dünyasının diğer mensupları yüksek enflasyon, TL’nin eriyen değeri ve tüm bunların sonucu olan yüksek faizlerden dertli; geleceğe dönük yapılan hesaplar tutmuyor, yüklü kredi borçlarının geri ödenme zorlukları iş insanlarını düşündürüyor. Yüksek dolaylı vergiler de hayat pahalılığına sebep oluyor; ağır vergiler vatandaşı eziyor, fakirleşmesine sebep oluyor. Vatandaşın ödediği vergilerle finanse edilen devletin harcamaları doğrudan insana hizmet etmeyen projelere akıtılırsa sürdürülebilir büyüme sağlanamaz.
KARANLIK İLİŞKİLER AĞI
Hepimizi son zamanlarda en çok düşündüren ve kaygılandıran konu ise hukuk devleti anlayışı ile hiçbir şekilde bağdaşmayacak, karmaşık, karanlık ilişkiler ağının mevcudiyetine ilişkin iddialar. Bu iddialar, yolsuzluklar, suç örgütleri, siyasi etik, medya etiği, iş etiği gibi başlıkların kamuoyunda yoğun biçimde tartışılmasına yol açıyor; kamuoyu nezdinde dile gelen bu şüphelerin giderilmesi gerekiyor.”
TÜSİAD BAŞKANI: EN KRİTİK SORUN KURUMSUZLAŞMA
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ise şunları söyledi: “Türkiye ekonomisinin bugün karşı karşıya olduğu en kritik sorun ‘kurumsuzlaşmadır.’ Siyasetin etkin ve saydam olması, demokrasimizin işlerliği için birinci koşuldur; siyasi partiler demokrasilerin en önemli unsurudur. Siyaseti, parti kapatmalarla, siyasetten yasaklamalarla değil demokratik kanalları açık tutacak şekilde ele alan, hesap verebilirliği geliştiren, siyasetin finansmanını siyasi etik ölçülerine göre düzenleyen, evrensel hukuk ve AB standartlarında bir yasal altyapı demokratik sistemimizi güçlendirecektir. Bireysel hak ve özgürlüklere yönelik kısıtlamaların kalkması, hukukun üstünlüğüne saygının tesisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulması, yeni bir onarım döneminin olmazsa olmaz adımlardır.”