Ümit Özdağ'dan "bakanlık" açıklaması

Ümit Özdağ'dan "bakanlık" açıklaması
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Bakanlık meselesi hükümet kurulmadan konuşulacak bir mesele değil. Ben ve partim bunu ister ama bu ayın 28'inden sonra Cumhurbaşkanı olacak Kılıçdaroğlu'nun yetkisi dahilinde diğer paydaşlarıyla...

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Bakanlık meselesi hükümet kurulmadan konuşulacak bir mesele değil. Ben ve partim bunu ister ama bu ayın 28'inden sonra Cumhurbaşkanı olacak Kılıçdaroğlu'nun yetkisi dahilinde diğer paydaşlarıyla konuşacağı konudur" dedi.

Özdağ, Sözcü TV'de Gazeteci İpek Özbey'in Zafer Partisi'nin ikinci tur kararı ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Ümit Özdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"28'inde Türkiye bir seçim yapacak. Bu seçimde Atatürk çizgisinde Türk milliyetçileri kuruluş esaslarını, Anayasa'nın ilk 4 maddesini ve 66. maddesini savunan seçmenler ve bunlar bizim seçmenlerimiz değil. Bir çok partide bizim gibi düşünen seçmenler var. Çok kirlilik vardı bu konularda, Türklük çıksın gibi. Biz Zafer Partisi olarak buraya kadar dedik ve bu noktada seçmenin büyük bir çoğunluğunun ortak talebi olan Anayasa'nın ilk 4 maddesinden vazgeçilmeyeceği hususunu gündeme getirdik.

"Ben de orada yeni bir Afganistan oluşur dedim"

Süreçte ikinci adım geldi. Kök mesele olan 13 milyon sığınmacıyı iki tarafla da paylaştık, onlar da bize katıldı. AK Parti temsilcisi Numan Bey, çözüm önerilerini anlattı bana, 5 milyon Suriyeli olduğunu söyledi. Onların geri dönüşüyle ilgili Suriye'nin kuzeyinde proje yaptıklarını, 1 milyon kişiyi göndereceklerini söyledi. Ben de orada yeni bir Afganistan oluşur dedim. Rusya ve İran'la yapmış olduğunuz Astana Anlaşması'na göre aykırı dedim. 

"Kemal Bey'i desteklemeyi kabul ettik"

Görüşmeler bu noktada tıkandı. CHP Genel Başkanı ise bizim önerimiz olan 13 milyon sığınmacının 1 sene içerisinde vatanlarına dönmesi konusunda ortaya koyduğumuz projeyi kabul etti. Bundan dolayı biz de Kemal Bey'i desteklemeyi kabul ettik.

"Kemal Bey'e oy verin dedik"

Sabah yaptığım açıklamada tüm seçmene seslendim. Ülkemizin göçmenistan olmasını istemiyorsanız, sınırlarda tekrar güvenlik sağlansın istiyorsanız, çocuğunuza babanızdan aldığınız Türkiye'yi vermek istiyorsanız, ülkemizin varlığını konuşuyoruz; onun için Kemal Bey'e oy verin dedik. Türkiye'nin güvenliği konusunda Kemal Bey ile anlaştık.

"Ben isterim, partim de ister"

Bakanlık meselesi hükümet kurulmadan konuşulacak bir şey değil. Altılı Masa da arasında konuşmamış. 28 Mayıs'tan sonra konuşuruz kararına bağladık.  Ben isterim, partim de ister. Cumhurbaşkanı olacak Sayın Kılıçdaroğlu'nun yetkisi dahilinde diğer paydaşlarıyla konuşacağı konudur. Biz bunu sadece Kemal Bey ile konuşuruz.  Bizim için önemli olan Cumhuriyet'in kuruluş ilkelerinin muhafaza edilmesi, terörle, devletin varlığını savunacak politikaların savunulması ve sığınmacıların dönüşünü protokol ile netleştirdik. 

"Hukuk içinde sağlanabileceğini düşünüyorum"

Bu gerçeklerden kopup İsviçre'deki uygulamayı burada yapalım... Siz Türkiye'deki olayları İsviçre'ye taşıyın bakalım İsviçre neler yapıyor. Fransa neler yapıyor, Almanya neler yapıyor. Türk halkının sokakta can ve mal güvenliğinin sağlanmasını ve bunun da hukuk içinde sağlanabileceğini düşünüyorum. İstiklal Harbi'ni bile hukukla yaptık.

"Suriyeliler, Afganlar kalsın, yenileri de kalsın diyorsanız huzur içinde Erdoğan'a verebilirsiniz"

Benim tüm Türk halkına çağrım şu: Bir konuda karar verin. Sığınmacıların kalmasını istiyor musunuz? Yılda 11 milyar dolar harcamak istiyor musunuz? 2011'den bu yana her Türk vatandaşının cebinden bin 800 - bin 900 dolar çıktı sığınmacılar için harcanan. Benim param bol, harcamalar devam etsin, Suriyeliler Afganlar kalsın, yenileri de kalsın diyorsanız huzur içinde Erdoğan'a verebilirsiniz.

"Söz 1 sene içerisinde hızlı ve hukuka uygun bir şekilde vatanlarına göndereceğiz"

Hayır gitsin diyorsanız; onlar gidince kiralar düşsün, enflasyon, hayat pahalılığı azalsın, biz işimizi kaybetmeyelim diyorsanız, eşlerimiz çocuklarımız, annelerimiz sokağa çıktığında Türk kadınlarına cariye gözüyle bakan kitleler sokakları işgal etmesin diyorsanız o zaman Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğinizi verin ve söz 1 sene içerisinde hızlı ve hukuka uygun bir şekilde vatanlarına göndereceğiz. 

"Biz yasaları uygulayacağız"

İçerik olarak taviz vermeyiz, vermeyiz de zaten. Konuştuğumuz meseleler Türk halkının güvenliği ile ilgili meseleler. bunlardan taviz vermek Türk halkının geleceğini karanlığa atmak demektir ben bunu yapmam. Biz yasaları uygulayacağız. Yasalar, Suriye'de iç savaş bitince geri dönüş esastır diyor. Biz bunu uygulayacağız.

"500 milyar dolardan fazla çalınan paradan bahsediyoruz"

Devr-i sabık yaratmak politik bir projedir.. Burada hukuki bir süreçten bahsediliyor. Yolsuzlukların, Türk halkından çalınan paraların Türk halkına iadesinden bahsediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'na göre 418 milyar dolar, bizdeki kaynaklara göre 500 milyar dolardan fazla çalınan paradan bahsediyoruz. Bahsettiğimiz para vergisiz, rüşvet şeklinde Türk halkından çalınmış paralar. Burada Sayıştay'a Merkez Bankası'na MASAK'a büyük bir görev düşüyor. Bu aşamada Meclis'te bunun ne kadar ilerleyebileceği şüpheli fakat önemli adımlar atılmalı. 

"Gençlerin bir dayıya ihtiyacı olmayacak; onların dayısı, sahip oldukları bilgi olacak"

Devlette liyakatin sağlanması konusunda Kemal Bey ile el sıkıştık. İçiniz rahat olsun, ortakların da içi rahat olsun. Cumhuriyet yurttaşı bilgili ve akıllı olmanın bundan sonra yetecek bir bürokratik yapıdan bahsediyoruz. Bu konuda mutabık kaldık. Gençler bir dayı aramayacak, bir dayıya ihtiyacı olmayacak, onların dayısı sahip oldukları bilgi olacak."

Ayrıntılar gelecek…