Fatma Acar Ünlü

Fatma Acar Ünlü

İSTER SATIŞ İSTER ALIŞ; KONUT PİYASASINDA İŞLER KARIŞIK

İnşaat sektörünün dünya üzerindeki pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de önemli bir yeri vardır. Önemli ölçüde istihdam ve katma değer yaratması açısından ülkemizde tarım sektöründen sonra gelen ikinci büyük sektördür. Yaklaşık %80’ini konut inşaatlarının oluşturduğu inşaat sektörü, kendisine bağlı birçok sektörü harekete geçirmesi nedeniyle lokomotif sektör olarak tanımlanabilir.

İnşaat sektörü çok fazla meslek dalını doğrudan ilgilendirmesi sebebiyle ulusal sermayeyi, istihdam ve üretimi önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca emek yoğun bir sektör olduğu için büyük istihdam olanakları sağlayarak “sünger sektör” olarak adlandırılmaktadır.

İnşaat sektörü, dolaylı ve dolaysız olarak oluşturduğu katma değer ve işgücü imkânlarıyla ekonomiler için her zaman bir büyüme aracı olmuştur.

KONUT İNŞAATLARI

Konut sektörü ile inşaat sektörü aynı anlamda kullanılsa da birbirinden farklıdır. Üretim ve kullanım yönleri dikkate alındığında konut sektörü inşaat sektörünün bir bileşenidir.

Konut, mal piyasası açısından bir nihai maldır. Fakat vergi ve harç cinsinden kamu gelirlerine ne kadar katkı yaptığını göz önüne aldığımızda, devlet ve belediyeler için mikroekonomik boyutundan daha çok makroekonomik boyutunun öne çıktığını görebiliriz. Özellikle az gelişmiş ülkelerde yüksek kâr beklentileri oluşturur. Yarattığı istihdam ve katma değer verileri bakımından Türkiye’de tarım sektöründen sonra gelen ikinci büyük sektör olma özelliğindedir.

İKTİSADİ ANLAMDA KONUT

Konut sektörünün ekonominin önemli bir yapı taşı olduğu aşikârdır. Hem istihdam yaratma oranı hem de kredi kullandırma etkisi ile oldukça büyük bir paya sahiptir. Ayrıca konut sektörü emek yoğun bir sektör olarak ekonomiler için önemli bir istihdam alanıdır. Konut sektörüne yatırım yapılarak çok farklı üretim sektörlerini de harekete geçirmek, ekonomiyi canlandırmak mümkündür. Bu durum, konut sektörünün geri bağlantılarının güçlü etkiye sahip olmasından kaynaklanmaktadır.

Altın, döviz, mevduat gibi para piyasalarından ve hatta hisse senedi ve tahvil gibi sermaye piyasası araçlarından umduğunu bulamayanlar konut sektörünün potansiyel müşteri kitleleridir. Ülkemizde inşaat sektörünü konut yapımcılığına yönelten etken sanayileşme ile birlikte ortaya çıkan sosyo-ekonomik değişimlerdir.

Konut sektörünün geri bağlantısı, alt sektörleri harekete geçirebilmesinden gelmektedir fakat konutun kendisi nihai bir ürün olduğu için ileri bağlantısı ekonomik açıdan değerlendirildiğinde sıfırdır.

Kamu ve özel sektörün üzerine birlikte yoğunlaştığı inşaat sektörü, ülke ekonomisini doğrudan uyarması ve diğer sektörlerle olan yoğun ilişkisi sayesinde en önemli sektörlerden birisidir.

Sektör, durgunluk dönemlerindeki ekonomiyi harekete geçirme özelliği sayesinde ekonomik kalkınma ve büyüme süreci içerisinde etkin bir rol üstlenmektedir. Bu sektörün nihai malları olan baraj, köprü, otoyol, fabrika, liman, hastane, okul, konut vs. bütün yapılar yatırım malları olarak değerlendirilmektedir.

Makroekonomi açısından bakıldığında inşaat sektörünün önemi, çarpan etkisinden kaynaklanarak, kendisine bağlı 250’den fazla sektörü doğrudan etkileme özelliği sayesinde gerek büyüme gerekse istihdam üzerindeki etkisi oldukça fazladır. Konut sektöründe ki bir birimlik artış, demir-çelik, çimento sektörlerinde direkt etkilerken, demir-çelik ve çimento sektörlerinde ki artış da ekonomideki pek çok sektörü etkileyerek dolaylı bir etki yaratır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayı konut satışları İstatistikleri, Ekim 2022

Ekim ayında geçen yıla göre daha az sayıda konut alım satıma konu oldu. Ekimde geçen yıldan dörtte bir daha az konut el değiştirdi.

  • Türkiye genelinde konut satışları ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %25,3 azalarak 102 bin 660 oldu.
  • Konut satışlarında İstanbul 16 bin 987 konut satışı ve %16,5 ile en yüksek paya sahip oldu.
  • Satış sayılarına göre İstanbul'u 8 bin 146 konut satışı ve %7,9 pay ile Ankara,
  • 6 bin 323 konut satışı ve %6,2 pay ile Antalya izledi.

Konut satışı, Ekim 2022

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları

  • Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %52,7 azalış göstererek 13 bin 268 oldu.
  • Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %12,9 olarak gerçekleşti.
  • Ocak-ekim döneminde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,2 artışla 241 bin 869 oldu.

     

Türkiye genelinde diğer konut satışları

  • Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %18,3 azalarak 89 bin 392 oldu.
  • Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %87,1 olarak gerçekleşti.
  • Ocak-ekim döneminde gerçekleşen diğer konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,7 artışla 917 bin 984 oldu.

Satış şekline göre konut satışı, Ekim 2022

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı,

  • Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %22,0 azalarak 32 bin 692 oldu.
  • Toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı %31,8 oldu.

Türkiye genelinde ikinci el konut satışları

  • Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %26,7 azalış göstererek 69 bin 968 oldu.
  • Toplam konut satışları içinde ikinci el konut satışının payı %68,2 oldu.


Satış durumuna göre konut satışı, Ekim 2022
 

Yabancılara yapılan konut satışları

  • Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,8 azalarak 5 bin 377 oldu.
  • Ekim ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %5,2 oldu.
  • Yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 2 bin 123 konut satışı ile Antalya aldı.
  • Antalya'yı sırasıyla bin 658 konut satışı ile İstanbul ve 490 konut satışı ile Mersin izledi.
     

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Rusya Federasyonu vatandaşlarına yapıldı
 

  • Ekim ayında Rusya Federasyonu vatandaşları Türkiye'den 2 bin 23 konut satın aldı.
  • Sırasıyla 498 konut ile İran,
  • 310 konut ile Irak ve
  • 216 konut ile Ukrayna vatandaşları izledi.

Son olarak; sektörün istihdam yaratmak bakımından olumlu etkileri bulunduğu; bununla birlikte yabancı sermaye girişine bağımlı ve ekonomik büyümeye yakından bağlı olan söz konusu sektörde, büyüme hızının yavaşladığı dönemlerde ciddi boyutlarda istihdam azalmasının gerçekleştiği görülmektedir. İnşaat sektörünün hızla büyüdüğü dönemlerde gerek bir bütün olarak ülke ekonomisinde gelir dağılımı eşitsizliğinin azalmadığı, gerekse de inşaat sektörünün kendi içinde ücretler ve verimlilik arasındaki makasın açıldığı görülmektedir. Çalışma koşullarında ise taşeronlaşmanın yaygın olmasının bir sonucu olarak, sektörde güvencesiz istihdamın, iş yoğunluğunun ve iş kazalarının arttığına işaret etmektedir. Tüm bu tespitler ışığında inşaat sektörünün, bir ülkenin kalkınmasında doğrudan olumlu etkilerinin olacağını sonucuna varmak mümkün değildir.

KAYNAKLAR:

  • NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ /SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ /İKTİSAT ANABİLİM DALI TÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜ ve TÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN ÜLKE EKONOMİSİNE ETKİLERİ Yüksek Lisans Tezi /Murat Celal Çınar /2018

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Acar Ünlü Arşivi