Mert Yılmaz
Faiz İndirim Döngüsünün Eşiğinde
Çarşamba akşamı Fed faiz kararını açıkladı ve faiz oranlarında 50 baz puanlık bir indirime gitti. Faiz indirim döngüsünün başlamış olması sürpriz değil. Birkaç hafta öncesine kadar piyasalar Fed’in 25 puanlık bir faiz indirimine gideceğini öngörüyorlardı. Son haftalarda gelen veriler resesyon endişelerini güçlendirince 50 baz puanlık faiz indirimi bekleyenlerin sayısı hızlıca artmaya başlamıştı.
Fed’in faiz konusunda atmış olduğu bu adım kasım ayı başında yapılacak ABD seçimleri için de son derece önemli. Yapılan faiz indirimi, hatta beklentilerden büyük atılan bu adım ABD’li seçmenin tercihini etkileyebilir. Yapılan faiz indirimi başta mortgage kredileri olmak üzere faiz oranlarına direkt yansıyacak. Bu tip adımlar genelde iktidara yarar. Zaten Demokrat aday Harris, Fed’in bu kararını memnuniyet verici olarak değerlendirirken, Cumhuriyetçilerin adayı Trump’ın alınan karardan memnun olmaması ve Fed’i hedef alan açıklamaları da bunun göstergesi.
Dün ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı vardı. Oradan da bir sürpriz çıkmadı ve TCMB, politika faizini %50’de sabit tuttu.
BU YIL MI, GELECEK SENE Mİ?
Dünyada bir faiz indirim döngüsünün ilk adımları atılmaya başlandı. Buna bizim Merkez Bankamız da eşlik edecek. Soru ise TCMB’den gelecek bu ilk adım 2024 yılında mı olacak yoksa 2025 yılını bekleyecek miyiz?
Metinde bir yumuşama sinyali yok.
Merkez Bankası ısrarla para politikasında sıkı duruş vurgusu yapsa da sizlerde son günlerde bankalardan cep telefonunuza gelen SMS’lerden ya da bildirimlerden sembolik de olsa faiz oranlarında bir indirime gidilmeye başlandığını fark etmişsinizdir.
Türkiye’nin en büyük kamu bankası konut kredilerinde indirime gitti. Düşmüş hali ile bile elbette ki faiz oranları çok yüksek. Ancak bunun bir sinyal etkisi olarak değerlendirilmesi gerekir.
Reel kesimin finansmana erişimindeki zorluklar sürüyor. Ekonomi yavaşlıyor. Üçüncü ve dördüncü çeyreklerde çok daha zayıf büyümeler göreceğiz. Hatta küçülme bile görebiliriz. Bu durum işsizlik oranlarında artışa neden olabilir. İşte tüm bunları alt alta koyduğunuzda “bir enflasyon baskısı yaratmayacak” nitelikte bir gevşeme ya da kredi musluklarının açılması söz konusu olabilir.
Ancak kredili mevduat hesapları (KMH), ihtiyaç kredilerinde faiz indirimi yönünde atılacak adımlara çok dikkat edilmeli.