Uğur Emek
Yap-İşlet_Devret projelerinde borç üstlenim taahhüdü mekanizması
20 Mart 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7297 sayılı Kanunla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına bağlı özel bütçeli kamu idareleri tarafından imzalanacak borç üstlenim anlaşmalarına, ilgili idarenin borç üstlenim anlaşmasından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesini sağlayacak şekilde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın da taraf olmasına imkân sağlandı.
Düzenleme geriye yürütülerek 15 Mart 2020 tarihinden sonra ihalesi yapılmış, ancak 21 Mart 2021 tarihine kadar henüz uygulama sözleşmesi imzalanmamış, yurt dışından finanse edilmesi planlanan YİD sözleşmeleri de kapsama alındı.
Özellikle sosyal medyada bu düzenleme, hatalı biçimde, Kanal İstanbul’a hazine garantisi getirildi şeklinde değerlendirildi.
Gelin biz işin doğrusuna bakalım.
Borç Üstlenimi
Borç üstlenimi, özel sektörün KÖİ projelerinde sağladığı proje finansmanının borç servisini yapmadığında, taahhütte bulunan idarenin devreye girmesini gerektirmektedir.
4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki borç üstlenimi mekanizmasında Hazine ve Maliye Bakanlığı taahhütte bulunmaktadır.
Değişikliğin yapıldığı 3996 sayılı YİD Kanunu kapsamında ise borç üstlenim taahhüdünü sözleşmeyi imzalayan idare vermektedir. 3996 sayılı Kanun’daki mekanizmanın adı da "kredi üstlenimidir".
4749 sayılı Kanun’daki mekanizma genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin sözleşmelerini kapsamakta ve taahhüdü Hazine vermektedir. Bu kapsamda Hazine yedi ulaştırma YİD sözleşmesinde 17,2 milyar dolar tutarında borç üstlenim taahhüdünde bulundu (Hazine KÖİ sözleşmelerinde bunun dışında garanti vermiyor).
Hazine, İstanbul Havalimanında taahhütte bulunamadı. Çünkü bu sözleşmedeki idare Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) kamu iktisadi teşebbüsüdür ve 4749 sayılı Kanun kapsamı dışındadır. Bu nedenle DHMİ bütün kamu kurumlarını kapsayan 3996 sayılı Kanun kapsamında kendisi kredi üstlenim taahhüdünde bulundu.
Nedendir bilmiyorum, Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri için Hazine’den borç üstlenim taahhüdü talep etmedi.
Bu değişiklik neden yapıldı?
İsterseniz şimdi de 20 Mart 2020 tarihinden sonra ihalesi yapılan ulaştırma YİD sözleşmelerine bakalım. Öncelikle belirtelim ki Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın özel bütçeli kuruluşları Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’dür.
30 Haziran 2020 tarihinde Nakkaş-Başakşehir ve 3 Temmuz 2020 tarihinde de Aydın-Denizli otoyolları YİD yöntemiyle ihale edildi. Bu sözleşmelerde KGM kredi üstlenim taahhüdünde bulundu.
Hazine’nin borç üstlenim taahhüdünde bulunabilmesi için YİD sözleşmelerinde asgari yatırım tutarı bir milyar TL olmalıdır. Asgari yatırım tutarının tespitinde Yüksek Planlama Kurulu’ndan (şimdi Cumhurbaşkanı) onay alınırken beyan edilen fizibilite raporundaki yatırım tutarı esas alınmaktadır.
Nakkaş-Başakşehir otoyolunun YPK onayı tarihindeki fizibilitesinde yatırım tutarı bir milyar TL’nin altında olduğundan, Hazine borç üstlenim taahhüdünde bulunmadı.KGM bunun için kendisi kredi üstlenim taahhüdü verdi.
Kanunun gerekçesinden anlıyoruz ki yabancı kreditörler KGM’nin gelirlerinin harcamalarını karşılayamayacağını ve yükümlülüklerini ifa etmekte yetersiz kalabileceğini tespit etmişler (Osmangazi Köprüsü ve diğer otoyollarda gerçekleşmeyen trafik nedeniyle işletmecilere yaptığı garanti ödemelerinden olmasın?). Bu nedenle de KGM’nin verdiği taahhüde güvenmemişler. (Bu nedenle, proje daha başlamadan Kanun'la sözleşme koşullarında değişiklik yapıldı. İhaleyi kaybedenler, Rönesans Grubunun kazandığı ihalenin uygulama sözleşmesinde bu tür bir değişiklik yapılacağını biliyorlar mıydı acaba?).
KGM’nin taahhüdünün itibarını artırmak için de bundan sonra bu tür projelerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı kendisi de kefil olacakmış.
Düzenlemenin özü bu.
Yani Kanal İstanbul ile bir ilgisi yok.
3996 sayılı YİD Kanun kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yapacağı Kanal İstanbul’un yatırım maliyeti 60 milyar doları bulacağından, Hazine borç üstlenim taahhüdünde zaten bulunur. Mevcut düzenlemeler buna imkân sağlamaktadır. Tabii Kanal’ın yapımına başlanırsa ve yabancı bankalar da kredi verirlerse.