YÖK 2020 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarını Yayınladı

2019 yılından bu yana Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporları yayınlayan YÖK, 2020 raporlarını 25 Kasım 2021’de yayınladı (

Raporlara bakıldığında ülkemizdeki üniversiteler arasında büyük farklılıklar olduğu çok net. Dağılımların hemen hepsi negatif üstel—yani az sayıda üniversite çıktıların çoğunu sağlıyor, çok sayıda üniversite ise oldukça zayıf çıktılar üretebiliyorlar.  Sadece bir örnek vereyim: Öğrencilerin yaptığı endüstriyel projelerin toplamı 5.689.  193 üniversitemiz için ortalama 29,5 olmuş. Verilere baktığımızda, bu projelerin yarısından fazlasını sadece 7 büyük üniversitenin yaptığını görüyoruz.  Öte yandan 71 üniversitede öğrenciler tarafından yapılan endüstriyel proje sayısı sıfır!  Böylesine asimetrik bir dağılımda ortalama istatistiği çok yanıltıcı olur.  Onun yerine yine çok basit bir istatistik olan “ortanca” (median) istatistiğinin verilmesi daha uygun olur.  Bu çıktının ortancası üç. Yani 193 üniversiteyi bu çıktıya göre yukarından aşağıya dizdiğinizde, tam ortadaki (yani 97. sıradaki) üniversitede sadece 3 proje yapılmış. Aşağıda ortanca istatistiklerimizi bulacaksınız.

Ortanca Üniversite (Bu, her kategoride ortanca istatistiğe sahip olan sanal bir üniversite.)

  • Mezun olan doktora öğrenci sayısı: 11
  • Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavlarında (ALES) ilk %5’lik dilime giren program sayısı: 0
  • Uluslararası sempozyum, kongre veya sanatsal sergi sayısı: 5
  • Öğrencilerin yaptığı sosyal sorumluluk projelerinin sayısı: 12
  • Öğrencilerin yaptığı endüstriyel projelerin sayısı: 3
  • Teknokent veya Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) projelerine katılan öğrenci sayısı: 1
  • Mezun takip sistemi içerisindeki mezunların oranı: %39
  • Öğrencilerin kayıtlı oldukları program dışındaki diğer programlardan alabildikleri ders oranı: %14,4
  • Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda akredite olduğu belirtilen program sayısı: 0
  • Üniversite kütüphanesinde öğrenci başına düşen basılı kitap sayısı: 4,7
  • Üniversite kütüphanesinde öğrenci başına düşen e-yayın sayısı: 16,4
  • Ulusal hakemli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın: 0,2
  • SCI, SCI-Expanded, SSCI ve AHCI endeksli dergilerde yayımlanmış öğretim elemanı başına düşen yayın: 0,377
  • Sonuçlanan patent, faydalı model veya tasarım sayısı: 1
  • TÜBİTAK tarafından verilen ulusal ve uluslararası destek programı sayısı: 22
  • Ulusal ve uluslararası özel veya resmi kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen Ar-Ge projesi sayısı: 13
  • Üniversite laboratuvarlarında Ar-Ge, inovasyon ve ürün geliştirme kapsamında sunulan hizmetlerden elde edilen gelir miktarı: 0
  • Ar-Ge’ye harcanan bütçe oranı: %1,28
  • Endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı: 2
  • Yayın alımının bütçeye oranı: %0,44
  • İstihdam edilen yabancı uyruklu öğretim üyesi: 4
  • İstihdam edilen yabancı uyruklu doktoralı öğretim görevlisi ve araştırmacı: 1
  • Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğretim elemanı sayısı: 0
  • Uluslararası değişim programları kapsamında gönderilen öğretim elemanı: 0
  • Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğrenci sayısı: 4
  • Üniversitenin yaptığı sosyal sorumluluk projesi sayısı: 4
  • Kariyer Merkezi çalışmaları kapsamında öğrenci ve mezunlara yönelik gerçekleştirilen faaliyet sayısı: 12
  • Kamu kurumları ile birlikte yürütülen proje sayısı: 4
  • Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal entegrasyon ve kapsayıcılığa ilişkin yapılan faaliyet sayısı: 4
  • Üniversiteye kazandırılan bağış miktarı: 183.560 TL
  • Öğrenci başına yapılan harcama miktarı: 11.584 TL

Ortanca üniversitemiz maalesef pek mütevazi istatistiklere sahip. Hatta bu kuruma üniversite demek epey zor. Ortancanın altındaki kurumlara ne denmesi gerektiğini okuyucuya bırakıyorum. Bunların yanında bazı kategorilerde 0 (yazı ile sıfır) çeken üniversite sayılarının yüksekliği de dikkat çekici. Aşağıdaki tabloda üniversitelerimizin yüksek sayıda 0 çektiği farklı kategorileri ve 0 çeken üniversite sayılarını bulacaksınız.  

SIFIR ÇEKEN ÜNİVERSİTE SAYILARI

  • Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavlarında (ALES) ilk %5’lik dilime giren program sayısı: 98 üniversite
  • Öğrencilerin yaptığı sosyal sorumluluk projelerinin sayısı: 36 üniversite
  • Öğrencilerin yaptığı endüstriyel projelerin sayısı: 71 üniversite
  • Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kılavuzunda akredite olduğu belirtilen program sayısı: 105 üniversite
  • Sonuçlanan patent, faydalı model veya tasarım sayısı: 89 üniversite
  • Üniversite laboratuvarlarında Ar-Ge, inovasyon ve ürün geliştirme kapsamında sunulan hizmetlerden elde edilen gelir miktarı: 121 üniversite
  • Endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı: 82 üniversite
  • Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğretim elemanı sayısı: 123 üniversite
  • Uluslararası değişim programları kapsamında gönderilen öğretim elemanı: 101 üniversite
  • Kariyer Merkezi çalışmaları kapsamında öğrenci ve mezunlara yönelik gerçekleştirilen faaliyet sayısı: 27 üniversite
  • Kamu kurumları ile birlikte yürütülen proje sayısı: 47 üniversite
  • Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal entegrasyon ve kapsayıcılığa ilişkin yapılan faaliyet sayısı: 41 üniversite
  • Üniversiteye kazandırılan bağış miktarı: 54 üniversite

En büyük farklılıkların göründüğü göstergelerden birisi de öğrenci başına yapılan harcama miktarı. Maşallah dedirten 97.555 TL ile Koç Üniversitesi’ni başını çektiği bu göstergede ortanca harcama inanması güç olan bir seviyede: 11.584 TL. Tam 157 üniversite 2019-20 yılında epey düşük bir özel okul ücreti olan 20.000 TL’nin altında harcamış.  En “dikkatli” harcayan 76 üniversitemiz ise yılı öğrenci başına 10.000 TL’nin altında bir harcama ile kapatmayı başarmış.  Aslında bu gösterge diğer birçok göstergeyi de açıklıyor. Her şehre üniversite açma politikasının sonucu olarak üniversitelerimizi son derece düşük bütçeler ile yönetilmeye mahkûm ediyoruz.  Anaokulu yönetilemeyecek bir bütçe ile üniversite yönetmeye kalktığınız zaman ne araştırma oluyor ne kaliteli eğitim ne endüstriyel iş birliği ne de topluma hizmet!

YÖK raporlarındaki verileri normalize ederek (yani her kriter için verileri en yüksek rakama bölüp her kriterden en fazla 1 alınmasını sağlayarak) ve tüm göstergelerin normalize skorlarını toplayarak (yani kriterler arasında sübjektif bir değerlendirme yapmadan) bir üniversite sıralaması oluşturmak mümkün.  Raporlardaki 45 kriterin uluslararası üniversite sıralamaları haricinde kalanları üzerinden bir sıralama yaptık. Bu sıralama YÖK raporunda olmayacak, ama tümüyle YÖK raporlarındaki verilere dayalı. 

Listenin en yukarısındaki 20 üniversite şunlar (skorlardaki hızlı düşüşe dikkat):

Bitirirken bu tür sıralamalara dikkatli yaklaşmak gerektiğini belirleteyim. Hem devlet hem vakıf üniversiteleri, hem tıp fakültesi olanlar hem olmayanlar, hem küçükler hem büyükler, hem eskiler hem yeniler aynı sıralamada. Fakat yine de bu sıralamalar elimizdeki en sağlıklı veriler olan YÖK verilerine dayandığından paylaşılması gerektiğini düşündüm.

Erhan Erkut, 15 Aralık 2021

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi