Alanya gözlemleri

Geçtiğimiz hafta Alanya’da idim. Dim Medya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dim’in daveti üzerine gittiğim Alanya’da hem Corendon Alanyaspor-Galatasaray maçına gittim ertesi gün de Dim Medya tarafından organize edilen etkinlikte aralarında Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası eski Başkanı Mehmet Şahin, MÜSİAD Alanya Başkanı Mustafa Durusoy, ALSİAD Başkanı Ali Kamburoğlu, bölgenin önemli turizm yatırımcılarından Uğur Sipahioğlu’nun da yer aldığı çok sayıda iş insanı ile bir araya geldik.

Konu malum; seçim ve geçim.

Yurdumuzun dört bir köşesinin ana iş kolu haline gelen inşaat sektörü Alanya’da durma noktasına gelmiş. Bölgenin iş insanları Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yabancılara konut satışının yasaklanacağı yönündeki sözlerinin sektörü durdurduğunu söylediler.

Bölgede yabancıya konut satışının Türkiye’ye ciddi bir döviz girişi sağladığını, hele bugünlerde Türkiye’de döviz piyasasındaki likidite bu kadar kısılmışken bu parayı ıskalamanın hem bölgeye hem ülkeye zarar vereceğini vurguluyorlar.

Burada konudan bağımsız çok önemli bir sosyal tespiti de vurgulamak isterim.

Mevcut uygulamanın bir düzenlemeye ihtiyacı olduğu konusunda herkes hemfikir. Ancak yasaklamanın ekonomik açıdan da doğru olmayacağını yasak kelimesinin artık Türkiye’nin gündeminden kalkması gerektiğini söylüyorlar.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri ile konuyu konuştuğumda ise bir yasaklamanın söz konusu olmadığını ancak yabancılara konut alımı karşılığında vatandaşlık hakkı verilmesinin durdurulacağını söyledi.

Her zaman şikâyet ettiğimiz iletişim sorununun bir örneğini daha sahada yaşayarak görmüş olduk. Siyasi kanat böyle bir yasaklamanın olmayacağını söylüyor ama bu kadar fazla sayıda insanın hepsinin yanlış anlaması da pek mümkün değil.

Toplumun en küçük yapısı olan aileden başlamak üzere bu iletişim sorunumuzu ortadan kaldırmamız gerekiyor.

Başta turizmciler olmak üzere sanayiciler, ticaret yapanlar herkes maliyetlerden şikâyetçi. Geçtiğimiz günlerde doğalgaz ve elektrikte indirim yapılsa da enerji maliyetleri ana şikâyet konusu olmaya devam ediyor.

Bir diğer risk ise yaşanan deprem felaketi nedeni ile turizm sezonunun zayıf geçebileceği konusunda. Hatta bugünlerde açılması beklenen sezonun yavaş seyrettiğini söylüyor turizmciler.

Diğer konu elbette döviz kurları.

Son zamanlarda yukarı yönlü hareket hızlansa da iş insanları kurun halen baskı altında tutulduğu görüşünde.

Yine son zamanlarda TCMB tarafından açıklanan döviz kurları ile Kapalıçarşı’daki döviz kurları arasında oluşan yaklaşık %5-6’lık fark hem anlamlandırılamıyor, hem de fiyatlama konusunda ciddi bir belirsizlik yaratıyor. Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Alanya’da da genel beklenti döviz kurlarındaki yükselişin süreceği yönünde.

Gayrimenkul almayı düşünen yabancılar da seçim sonucunu görmeyi tercih ediyorlar. “Onlara ne yahu” diyebilirsiniz ama işin realitesi bu. Bir de kurda herkes tarafından beklenen yükseliş yabancıyı da bekleme moduna almış. Daha yüksek bir kurdan dövizini bozma beklentisi ağır basıyor gibi.

Bir diğer önemli konu seçim.

Ekonomi gerçekten durmuş durumda. Kime ne sorsan, ne söylesen “Seçim geçsin, bakarız” cevabı ile karşılaşıyorsunuz.

Ama iki önemli gözlemimi paylaşayım.

Siyasi tercihi ne olursa olsun, istek işin ilk tursa bitmesi. İkinci tura kalmasının piyasaların tansiyonunu daha da yükselteceğinden endişe ediliyor.

Bir diğer gözlemim ise gençlerin siyasi tercihi ile yaşlıların tercihi arasındaki farklılık.,

Deprem felaketi sürecinde Alanya oldukça fazla göç alan yerlerden biri oldu. Alanya’ya gelen çok sayıda depremzedenin büyük bir kısmı Alanya’dan ayrılmış durumda. İnsanların büyük bir bölümü kendi memleketlerine dönerken, daha az sayıda vatandaşımız farklı şehirlere göç etmiş. Geçtiğimiz aylarda tanışma fırsatı bulduğum bu gittiğimde de ziyaret etme şansı bulduğum Alanya Kaymakamı Dr. Fatih Ürkmezer’i de içtenlikle kutluyorum. Ekibi ile birlikte kurdukları harika sistem neredeyse sürecin Alanya’da sorunsuz yaşanmasına zemin oluşturmuş. Bunu neden kaleme aldım; bizde pek çalışmaz ama eğer iyi çalışan bir sistem kurabilirseniz hayat herkes için kolaylaşıyor.

Son söz; Merkez Bankası seçim öncesindeki Para Politikası Kurulu toplantında faiz oranlarını değiştirmedi ve %8,5’te sabit bıraktı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mert Yılmaz Arşivi