Aytuna Tosunoglu

Aytuna Tosunoglu

ALTTÜRLÜ DÜNYA

Hemcinsimiz beş günlük bir kayak tatili için İsveç’e gitmiş.

Fakat Omicron yaptırımlarıyla karşılaşacağından habersizmiş. Uçaktan iner inmez karantina oteline almışlar ve on gün burada kal, ondan sonra tatilini yap demişler. Bu durumda tüm tatil planları suya düşmüş, hüzünlü gözlerle otelin balkonundan İsveç’e bakmakta.. Üzülme kardeş! Derdin bu olsun!
Dünya artık böyle. Önceden yaptığın planlar geçerli değil. Biz, dünyanın bulunduğumuz kısmına denk gelenler olarak, çayıra salınmış durumdayız. Bizde kırılgan ekonomi diye bir şey yok. Ekonominin politikası da yok. Kum tanesi kadar parçalara ayrılmış, tuz buz olmuş bir durum var. Çayırda yuvarlanırken oraya buraya batıyor, kaşındırıyor, kanatıyor kerata. Oxfordlu ekonomist gurular, hayatın ekonomik yönden ne kadar kötüye gideceğini bilmenin hiçbir yolu yok, diyerek kayak tatili planlarımızı baltalayabilir. E, tabii.

Avrupa ülkelerine yeniden dönüş yapan pandemi kısıtlamaları seyahat etmeyi azalttı. Saldırgan ve aşıya dirençli bir suş (virüsün farklı alttürleri ve üstelik aralarında genetik farklılıklar bulunan gruplar yani) Avrupa ülkelerinin ekonomisini yeniden çıkmaza sokabilir, diyor konunun uzmanları. Tam tersi senaryo, hafif bir suşun sağlık sistemlerini olumsuz etkilemeyeceği ve dolayısıyla zincirleme bir bağlantıyla ekonomideki iyileşmenin tekrar rayına oturabileceği şeklinde yazılıyor.
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü yayınlanan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün raporunda dünya ekonomisinde geçtiğimiz 2021 yılı için büyümenin düzensiz gerçekleştiği söylenmişti. Buna rağmen, beklenenden daha hızlı toparlanmış. Öyle diyorlar. 2022 yılı içinse Omicron ve olası (doğmamış) akrabalarını göz önünde bulundurularak ekonomik büyümenin yavaşlayacağı uyarısında bulunmuşlar. Aynı raporda, ekonominin Avrupa ülkeleri için görünümünü “ihtiyatlı iyimser” olarak belirlemişler. Özellikle altını çizdikleri ve yineledikleri konu, ekonomik servetin korona virüsle olan ayrılmaz bağlantısı olmuş. Ekonomi politikasının önceliği insanları aşılamaktır, diyerek de noktayı koymuşlar.

Pandeminin gerilemesini, bitmesini umuyoruz. Günlük hayatın ve ticaretin normale dönmesine izin vereceğine dair umutlarımız tükenmedi. Ancak her defasında virüs tarafından hüsrana uğratıldık. Ekonomi yönetiminde hüsrana uğradığımızı söyleyemem, dört yıl öncesinden çöküşe gideceğimizi biliyorduk (gazete arşivlerine bakınız). Son zamanlarda yetkililerimizin şiirsel ve epik çıkışlarını yaratıcı düşüncenin bir aşaması olarak alabilirsiniz: Sinirsel boşalım, nevrotik atak gibi gibi.
Omicron’un ortaya çıkması belirsizlikler denizine bir deniz daha ekledi. O zaman soru şöyle: Omicron’dan sonra sırada ne var ve öldürücülüğü artarak mı gelir, azalarak mı? Kayağa gitme planı yapanınız varsa şimdilik yapmasın, beklesin. Biz çayıra salındık, Mevla kayıracak mı ona bakıyoruz, burada.
Sizin de yapacağınız bir şey var, elbet. İnsanın hayatı düzenlemek için ihtiyaç duyduğu veri yani bilgi yokluğunda sağlık ve hazine bakanlarının gözlerindeki pırıltıyı kaçırmamak için çaba harcayabilirsiniz, mesela. Ne görüyorsanız heterodokstur.

Buyurun, bir heterodoksluk da benden: Tarihte ülkeler, salgın hastalıklar ve dolayısıyla gelen ekonomik kriz sonrası hep savaş başlattı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aytuna Tosunoglu Arşivi