Bir tablonun anlattıkları: “Primavera”

Asıl adı Alessandro di Mariano di Vanni Filipepi (1 Mart 1445 – 17 Mayıs 1510) olan, ama daha çok Sandro Botticelli ya da Il Botticello (Küçük Fıçı) lakabıyla bilinen İtalyan ressamdır. (Küçük Fıçı) lakabı aslında kuyumcu ağabeyi Antonio Filipepi'ye aittir. Ancak resim eğitiminden önce ağabeyinin yanında çıraklık yaptığı süreçte Alessandro da aynı lakap ile anılmaya başlanmıştır. Kuyumcu çıraklığını bırakarak genç yaşta Fra Filippo Lippi'nin atölyesinde resim, desen ve geometri öğrenmiştir. İlk yapıtlarından olan Yudit Öyküleri'nde (1472, Floransa, Uffizi Galerisi) Lippi'nin ve Lippi'den sonra yanlarında çalıştığı Antonio del Pollaiolo ve Verrocchio'nun etkileri görülür. 1470 yılında, henüz ilk tablolarıyla büyük ün kazanmıştır. Özellikle Müneccim Kralların Tapınması (1475-1476, Uffizi Galerisi) ve Madonna (Louvre Müzesi) bunlar arasında sayılabilir.

Botticelli, Rönesans resim sanatının gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Kendisini deliliğin sınırına sürükleyen kaygısı, sanatına yön vermiştir. Uçucu ve coşkulu figürler çizmiştir. Ayrıca hastalık derecesine varan zarafet duygusu eserlerine kendine özgü, şiirsel bir hava verir. Yapıtlarında hareket ve duruşun inceliği, ince uzun bedenli, uzun boyunlu ve ciddi ifadeli kadının zarifliği zengin bir doku oluşturur. Botticelli dini konu alan tablolar yapmış olsa da, dinsel bir ressam değil, güzelliğe tutkun bir ressam olmuştur.
Sanat eleştirmenlerinin “hakkında en fazla konuşulan, en tartışmalı tablolardan” dediği Primavera tablosu, Venüs’ün Doğuşu tablosu gibi Botticelli’ye ait. Botticelli, 14-17. yy arasında Floransa’da yaşayan meşhur ve güçlü olan Medici ailesi için çalışan bir ressamdı. Dolayısıyla Primavera tablosunun Medici ailesinden birilerinin evliliği için yapıldığına dair düşünceler var. Tabloyu tartışmalı kılan şey, hikayesi konusunda fikir birliğine varılamaması. Tabloda klasik mitolojiden aşina olduğumuz bir grup figür resmediliyor ancak bu figürleri bir araya getiren şeyin ne olduğu, neden orada oldukları bilinmiyor.

Tabloya baktığımızda, ortada Roma tanrıçası Venüs’ü görüyoruz. Venüs’ün tabloda olması, o zamanlar Floransa’da klasiklere duyulan ilgiyle alakalı. Venüs’ün arkasında gözleri bağlı şekilde (Venüs’ün oğlu) aşk tanrısı Cupid’i görüyoruz. Cupid’in altındaki ağacın Venüs’ü korurcasına kemer biçimli olduğunu fark edeceksiniz. Bu, tanrıçanın tablodaki ayrıcalıklı konumunu ifade ediyor.
En sol tarafta mayıs ayı tanrısı Merkür, kış bulutlarını uzaklaştırmak için bir sopa taşıyor. Merkür’ü kanatlı sandaletlerinden tanımak da mümkün. Onun sağında, Üç Güzeller (Three Graces) yer alıyor. Bu üç kadın mitolojide bekaret, güzellik ve sevgi olmak üzere üç dişi erdemi temsil ediyor. Cupid’in okunu Üç Güzeller’e yöneltmiş olması, evlilik fikrini güçlendiriyor.

Sağ tarafta aralarında batı rüzgârı tanrısı Zephyrus ile tuttuğu Chloris adlı nemf (su perisi) bulunan bir başka grup var. Zephyrus Chloris ile evlendikten sonra bahar tanrıçası Flora’ya dönüşüyor. Burada Flora’yı elbisesinin eteklerine topladığı çiçekleri serpiştirirken görüyoruz. Bu hem doğurganlığı hem de baharı temsil ediyor. Bütün şekilde ele aldığımızda, Primavera barındırdığı tanrılar/tanrıçalar ve anlattıklarıyla gerçekten de evlilik üzerine yapılmış bir tablo gibi görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kubilay Kaptan Arşivi