BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI

Hocasıyla, topçusuyla cezalar yetmiyor bir de Milli Takım kamplarından yayılan covid eklendi listelere.
Galatasaray’da, Marcao, Luyindama, Yedlin cezalarından, Taylan Antalyalı ve Emre Kılınç virüs belasından, Kerem Aktürkoğlu da adale ağrısından Hatay’da yoktu.

Hatay’ın önemli silahı Boupendza da testlerinin negatif çıktığı duyurulmasına rağmen gerekli bekleme süresini doldurmadığı için kadroya alınmamıştı. Yine önemli isimleri Billong, Soner, Kone, Selim Ilgaz, Katranis de kadroda yer bulamadı.
Nefis bir zemine sahip Hatay’da karşılaşmayı cezalı Fatih Terim de tribünden takip etti. Terim’in Ozornwafor’u tüm hafta bu maç için çalıştırdığını duymuştuk ama ona ilk 11’de yer vermedi. Fernandes bu maçın zorunlu stoperi oldu. Ayrıca Milli Takım’dan henüz dönmesine rağmen Mohamed’i, Falcao’ya tercih etti.
Son dört maçının birini kazanabilmiş Galatasaray, elbette artık eksik gedik demeden her maçını final havasında oynamak zorundaydı.
Müsabakanın ilk tehlikesini Mostafa Mohamed yarattı. Jardel’i andıran vuruşundan top adeta direği yalayarak dışarı çıktığında dakika henüz 6’ydı.
Ancak sonrasında pozisyon yaratmakta sıkıntı yaşadı sarı kırmızılılar. Oysa Hatay, topu tümüyle Galatasaray’a bırakmıştı. 21. dakikaya kadar kontra toplarla pozisyon arayan Hatay, geriden geliştirdiği ilk atakla öne geçti. Mesut’un arka direğe ortaladığı topu kontrol eden Akintola, takımın ikinci golcüsü Mame Diouf’a adeta “Al da at” dedi. O da tek vuruşla maçın ilk golünü attı.
İlk golün şokunu atamayan Galatasaray, kendine güveni gelen Hatay’ın ataklarını daha yakından hissetmeye başladı. 29’da farkı 2’ye çıkaran golü, ceza sahası dışından jeneriklik bir vuruşla Riberio attı. Bu Riberio’nun Türkiye kariyerindeki ilk golüydü.
Bu dakikalarda Galatasaray yüzde 60 topa sahip görünüyordu ama tempoyu yükseltmek ya da düşürmek inisiyatifini Hatay’ın elinden alamıyordu. Hatay, orta sahayı neredeyse hiçbir dirençle karşılaşmadan geçiyordu.
Koskoca 45 dakikada 2 şut atabildi Galatasaray, ikisinde de isabet sağlayamadı. Ve notlarımdaki tek tehlike bu şutlardan biriydi. Hatay, ilk yarı istediğini fazlasıyla elde ederek soyunma odasına gitti.
İkinci yarıya, radikal değişikliklerle başladı Galatasaray ve tam dört değişikliği birden yaptı. Mohamed’in yerine Falcao, Feghouli’nin yerine Babel, Saracchi’nin yerine Linnes ve Arda’nın yerine Halil Dervişoğlu oyuna dahil oldu. Fernandes orta sahaya, Şener stopere, Linnes sağ beke, Ömer Bayram da sol beke geçti.
İlk yarıya oranla bir nebze daha istekli başladı Galatasaray. Nitekim 58’de Falcao’nun şahane kafası yan direkte patladı. 69’da yine Falcao’nun kafasını, kaleci Münir çeldi. Babel vurdu. Top çizgiden çıkarıldı.
Atamayana atıyorlar. 73’te kontra topla buluşan Diouf kendisinin ikinci maçın üçüncü golünü tabelaya yazdı.
Popov, Onyekuru’nun bariz gol şansını faulle engelleyince VAR yardımıyla kırmızı kart görüp Hatay’ı 10 kişi bıraktı.
Ama Galatasaray’ın adeta dermanı yoktu. Terim’in kenarda olmaması, kadrodaki eksiklikler ziyadesiyle öne çıktı.
Nitekim sezonun en farklı yenilgisini yaşadı Galatasaray.
Şampiyonluk yolunda ağır bir yenilgi oldu Galatasaray adına. Şu maçtan alınacak üç puan büyük moral, üstünlük getirecekti. Ama olmadı.
Bu hayal kırıklığı toparlanır mı? Zor ama imkansız değil. Fatih Terim’in tribünde değil sahada olması gerekiyor ama her şeyden önce.
Ve bu kadar isteksiz, bu kadar dağınık futbolcu topluluğunun ciddi bir psikolojik desteğe ihtiyacı olduğu görülüyor. Şampiyonluk bu oyunla, bu istekle gelmez.