Çoktaan Yettiii

Çoktaan Yettiii
TFF Başkanı Büyükekşi gitsin tabii, gidecek ama kim gelecek, asıl mesele bu.  Muhtemelen ders aldıkları için futbol dünyası içinden “kullanışlı bir isim” arayacaklar. Diyelim ki Büyükekşi gayet düzgün bir yönetici,...

TFF Başkanı Büyükekşi gitsin tabii, gidecek ama kim gelecek, asıl mesele bu.  Muhtemelen ders aldıkları için futbol dünyası içinden “kullanışlı bir isim” arayacaklar. 

Diyelim ki Büyükekşi gayet düzgün bir yönetici, açık ve net Galatasaraylılığına rağmen tarafsız bir TFF Başkanlığı yapmaya çalışıyor, tüm bu saçmalıklar ona rağmen gerçekleşiyor, yine de o koltukta oturabilir mi sizce? Her geçen gün yeni bir kaos yaşanan bir futbol dünyasını başarıyla yönettiğini söylemek mümkün mü? Peki bu kadar başarısızken o koltukta oturturlar mı onu?

Kaldı ki Büyükekşi bir enstrüman, kim ne üflerse onu çalan bir enstrüman, zaten tam da bu nedenle o koltuğa oturtuldu. Ama kısa bir süre sonra bu enstrüman bir işe yaramadığı için sahipleri tarafından da bir kenara atılacak. Baksanıza Galatasaray, Başakşehir ve Gaziantep dışında neredeyse bütün takımlar Büyükekşi gitsin diyor.

Gitsin tabii, hatta gitti bile Büyükekşi, sadece farkında değil. Halet-i ruhiyesini çok merak ediyorum. Neden bu kadar kaotik bir ortamda o koltukta oturmakta ısrar ediyor? Yıllarını futbola vermiş bir adam olsa anlarım, o koltuğun getirdiği imkanlara muhtaç olsa yine anlarım, neyin hırsını yaşıyor, neyin inadında anlamıyorum. Bu kadar mı boynu kıldan ince?

Gitsin tabii, istese de bu kadar kaosun üstünde oturamaz, gidecek. Baksanıza Türk futbolu her gün bir tarafından patlak veriyor. Hakeme dayağın yaraları sarılmadan, bir kulüp başkanı hakemi protesto edip takımı çekiyor. “La havle” demeye fırsat kalmadan, yediği yumruk sonrasında mağduriyetin keyfini süren Hakem Umut Meler, fazla havaya girmiş olmalı ki, uzun bir söyleşi verip, “beni dövdüren Emre Belözoğlu’dur” demeye getiriyor. “Baksanıza” diyor “benden özür bile dilemedi. Herkes diledi Emre dilemedi”. Tabii Emre derhal yalanlıyor, soyunma odası koridorlarında üç hakemden özür dilediği anın görüntüleri ortaya çıkıyor. Üstelik Meler ve Belözoğlu sarmaş dolaş yürüyor. Herhalde Büyükekşi, bu görüntüleri seyrederken “La havle” çekmiştir.

Gitsin tabii, hatta gitti bile. Onu oraya getirenler, bu kadar beceriksizliğe tahammül etmez. Ne kollaması gereken takımları hakkıyla kollayabilir artık, ne engellemesi gereken takımları engelleyebilir. Üstelik kontrolü elden kaçırdığı için, olmadık sırlar, tezgahlar ifşa oluyor. Baksanıza Hakan Şükür bile sattı Fatih Terim’i, “Amerika’ya kaçmama yardım eden odur” dedi, referans mektupları yazdığını söyledi. Böyle giderse ifşaatlar yukarı doğru gidecek. Allah muhafaza. Yakında Galatasaray bile istemez olur, görürsünüz. Gitsin tabii, gidecek ama kim gelecek, asıl mesele bu. Bu sistemin, bu tezgahın düzenleyicileri, kullanılmaz hale gelen Büyükekşi’yi alıp yerine daha kullanışlı birini getirmeye çalışacaklar elbet. Muhtemelen ders aldıkları için futbol dünyası içinden “kullanışlı bir isim” arayacaklar. Buna engel olamazsa kendini daha çooook Kayseri’de bulur Fenerbahçe, ne olduğunu anlamadan. İngilizce bilmeyen Zorbay Küçük’ler daha çok İngilizce küfür cezası verir…