“100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi”nin sonuçları açıklandı

“100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi”nin sonuçları açıklandı
“100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi”nin sonuçları açıklandı.

2024 yılında MEXT iş birliği ile “100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi”ni başlatan İş Bankası, ülkemizde dijital ve yeşil dönüşümün tüm OSB’lere yayılmasını destekleme hedefiyle geçtiğimiz yıl Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile protokol imzalayarak “OSB'lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları”nı başlattı. “100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi”nin sonuçları paylaşıldı.

Türkiye ekonomisinin belkemiği konumundaki KOBİ’lerin bu sürece etkin şekilde katılımını desteklemek amacıyla İş Bankası tarafından, MEXT Teknoloji Merkezi iş birliğiyle hayata geçirilen “100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi” ile İş Bankası, KOBİ’lerin yalnızca ulusal değil uluslararası piyasalarda da rekabet gücünü artırmak için desteğe ihtiyaç duydukları dijital ve sürdürülebilirlik dönüşüm alanlarına odaklanma amaçlanıyor..

Proje kapsamında Türkiye’deki sektör, ölçek ve coğrafya çeşitliliğini yansıtan 100 KOBİ’ye saha ziyaretleri gerçekleştirilmiştir. Saha ziyaretlerinde, işletmelerin dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yetkinlikleri değerlendirilmiştir. Her bir işletme için özel yol haritaları hazırlanmış ve ilk değerlendirmeyi takiben bir yıl boyunca ilerlemeleri takip edildi.

İkiz dönüşüm stratejik zorunluluk haline geldi

“İkiz dönüşüm”, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarının eş zamanlı dönüşümünü ve entegre şekilde planlanarak yönetilmesini ifade etmektedir. Dijital dönüşüm ile verimlilik, esneklik ve karar destek kapasitesi artırılırken; sürdürülebilirlik dönüşümü ile çevresel etkiler azaltılmakta ve yasal uyum güçlendirilmektedir. İkiz dönüşümün eş zamanlı yürütülmesi, dönüşümde kaynak kullanımının optimize edilmesini ve şirket performansında çarpan etkisi yaratılmasını sağlamaktadır.

İkiz dönüşüm, bir değer yaratma aracı olmanın ötesinde müşteri ve pazar beklentilerindeki değişim, artan yasal uyum baskısı ve rekabet gücünü sürdürme ihtiyacı nedeniyle KOBİ’lerin uzun vadeli başarıya ulaşmaları için stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir.

İncelenen 100 KOBİ’nin 16’sı küçük, 71’i orta, 13’ü büyük ölçekli

  • Projeyle 16 küçük ölçekli, 71 orta ölçekli, 13 büyük ölçekli firma değerlendirilmiştir.
  • Söz konusu işletmeler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Manisa, Tekirdağ, Aydın, Kayseri, Adana, Antalya, Eskişehir, Sakarya, Uşak, Balıkesir, Bilecik, Edirne, Gaziantep, Karaman, Kırklareli, Kütahya, Niğde, Sinop olmak üzere 24 ilde; Marmara, Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz olmak üzere 6 bölgede yerleşiktir.
  • Firmalar genel imalat, ulaşım, ileri imalat, kimya, tekstil, metal-maden, elektronik, hızlı tüketim ürünleri, ilaç-sağlık, enerji, kâğıt, biyoenerji olmak üzere 12 sektörde faaliyet göstermektedir.

Çalışmanın sonucunda elde edilen bulgular, Türkiye’deki KOBİ’lerin dijital ve sürdürülebilirlik dönüşüm yolculuklarına yol gösterici olmayı ve hayata geçirilebilir çözümlere ulaşabilmelerini desteklemeyi hedeflemektedir. Çıktılar, tüm proje sürecinin bağımsız bir kurum tarafından objektif şekilde ele alınarak, KOBİ’lerin ikiz dönüşüm süreçlerinde yol göstermek üzere Türk sanayisinin bilgisine sunulması amacıyla - Bain & Company firması katkılarıyla - “100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi İçgörü Raporu”nda ortaya konulmuştur.

100-kobi-3.png

Yatırımların 2,5 yılda geri dönüşü öngörülüyor

Bir yıllık değerlendirme sonucunda, KOBİ’lerin dijital ve sürdürülebilirlik alanlarında anlamlı ilerlemeler kaydettikleri görülmüştür. İlerlemenin hızı, alanlar arasında farklılık göstermektedir. Bu bağlamda dijitalleşme tarafında ölçülü, sürdürülebilirlik tarafında ise daha hızlı ve görünür bir gelişim kaydedilmiştir.

Yatırımların etkisi ve sağlanan somut kazanımlar, projede yer alan 100 KOBİ’nin dönüşüm yatırımları, kısa sürede operasyonel ve finansal açıdan somut faydalar sağlamıştır.

Yatırımların; verimlilik, enerji tasarrufu ve kaynak yönetiminde sağlanan kazanımlar sayesinde 2,5 yıl gibi kısa bir sürede geri dönüş sağlaması öngörülmektedir.

Raporun özet detaylarına aşağıda yer verildi.

100 KOBİ küresel ortalamanın altında dijital olgunluk düzeyinde

Proje kapsamında incelenen 100 KOBİ’nin dijital dönüşümde başlangıç durumuna bakıldığında, küresel ortalamanın altında bir dijital olgunluk düzeyinde oldukları görülmektedir. Küresel ölçekte olgunluk seviyeleri genel olarak düşük olmakla birlikte gelişim potansiyelleri bulunmaktadır.

Dijital dönüşüm yolculuğunda; “teknolojik olgunluk” ve “organizasyon yapısı ve yetenek hazırlık” başlıkları iki temel gelişim alanı olarak öne çıkmaktadır:

  • Teknolojik olgunluk başlığındaki gelişim fırsatları

Üretim otomasyonu, bağlantılı sistemler ve veri işleme gibi boyutlarda yatırım maliyetleri nedeniyle uygulamalar henüz sınırlı olmakla birlikte; tesis düzeyinde teknoloji entegrasyonu ve OT/BT (Operasyonel Teknoloji/Bilgi Teknolojileri) sistem uyumu gibi boyutlarda önemli ilerleme potansiyeli bulunmaktadır.

  • Organizasyon yapısı ve yetenek hazırlık boyutlarındaki gelişim fırsatları

Çalışanların dijital yetkinliği, ekipler arası iş birliği ve liderlik katılımı gibi boyutlardaki gelişim potansiyeli yüksek düzeydedir. Organizasyonel hazırlık, teknoloji yatırımlarına göre daha düşük maliyetle yüksek etki yaratabilecek bir alan olup hızlı kazanım fırsatları barındırmaktadır.

KOBİ’ler, sürdürülebilirlikte dijitalleşmeye kıyasla daha geride

Proje kapsamında incelenen 100 KOBİ’nin sürdürülebilirlik dönüşümündeki başlangıç durumuna bakıldığında ise dijitalleşmeye kıyasla daha geride konumlandıkları ve tüm başlıklarda küresel firmalara göre daha erken aşamalarda yer aldıkları görülmektedir.

Mevcut tablo dört temel gelişim alanını öne çıkarmaktadır:

  • Stratejik Netlik ve Kaynak Planlamasının Güçlendirilmesi

Finansal baskılar nedeniyle kısa vadeli hedeflere odaklanılmaktadır. Sürdürülebilirlik konusunda uzun vadeli strateji ve hedeflerin netleştirilmesi ve bu hedeflerin bütçeyle hizalanması konusunda somut gelişim alanları bulunmaktadır.

  • Değer Zinciri Yaklaşımının Geliştirilmesi

Tedarikçi değerlendirme ve seçim süreçlerinde sürdürülebilirliğin ağırlığı düşük kalmaktadır. Bu durum hem mevcut tedarikçilerin değerlendirilmesinde hem de yeni tedarikçilerin belirlenmesinde sürdürülebilirlik kriterlerine daha yüksek önem vermenin bir gelişim alanı olduğunu göstermektedir.

  • Teknolojik Altyapı ve Veri Yetkinliklerinin Güçlendirilmesi

İşletmelerin üretim ve tesis verilerinin takibine yönelik teknolojilerde erken aşamalarda bulunması, çevresel veri takibi ve sürdürülebilir teknoloji kullanımında gelişim alanı sunmaktadır.

  • Liderlik Sahiplenmesi ve Yetenek Gelişiminin Güçlendirilmesi

Liderlik düzeyinde dönüşümün stratejik değerinin daha iyi anlaşılması, sürdürülebilirlik kültürünün kurum geneline yerleşmesini ve çalışan yetkinliklerinin gelişimini hızlandırma potansiyeli taşımaktadır.

İkiz dönüşümde firmaların yaşadığı ortak zorluklar

KOBİ’lerin dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yolculuklarında karşılaştıkları zorluklar, büyük ölçüde ortak yapısal faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu zorluklar, yatırımların ertelenmesine, dönüşüm hızının yavaşlamasına ve kurumsal kapasitenin sınırlı kalmasına neden olmaktadır. KOBİ’lerin uzun vadeli bir dönüşüm yoluna girmesini yavaşlatan önemli zorluklar incelendiğinde şu zorluklar öne çıkmaktadır:

  • Makroekonomik durum ve belirsizlikler: Yüksek enflasyon, faiz oranları ve döviz kurlarındaki volatilite nedeniyle ikiz dönüşümü destekleyecek uzun vadeli yatırım kararları zorlaşmaktadır.
  • Kaynağa erişim zorluğu: Kredi imkânlarının yetersizliği, değerliliği yüksek teminat talepleri ve destek mekanizmalarının karmaşıklığı nedeniyle dönüşüm yatırımlarının önünde engel oluşmaktadır.
  • İş gücü yetkinliği eksikliği: Dijital ve sürdürülebilirlik alanlarında gerekli teknik becerilerin eksikliği ve uzman desteğine erişimin sınırlı veya kolay olmaması, dönüşüm projelerinin kalitesini etkilemektedir.
  • Yönetim düzeyinde stratejik vizyon ve sahiplenme eksikliği: Üst yönetim kademelerinde ikiz dönüşüm hakkında net hedeflerin olmaması ve yönetişim mekanizmalarının zayıflığı, dönüşümün kurum genelinde sahiplenilmesini yavaşlatmaktadır.
  • Teknoloji ve ekipman altyapısı yetersizlikleri: Yüksek hızlı internet erişiminin sınırlı olması, temel dijital araçların düşük kullanım oranı ve eski üretim makineleri dönüşüm kapasitesini kısıtlamaktadır.
  • Tedarik zinciri olgunluğu düşüklüğü: KOBİ yatırımlarının etkili olabilmesi için bu yatırımların tedarik zinciri genelinde benimsenmesi gerekmektedir. Paydaşların düşük entegrasyonu ve büyük firmaların dijital ve sürdürülebilirlik dönüşümünü tedarikçi seçiminde önceliklendirmemesi, ikiz dönüşümünün verimlilik ve rekabet avantajı potansiyelini sınırlamaktadır.
  • Ekosistem eksiklikleri: Birçok KOBİ, danışmanlık hizmetlerine erişim ve bu hizmetlere yönelik farkındalıkta eksiklik yaşamaktadır. Rehberlik mekanizmalarının ölçek ve kapsam yetersizliği, özellikle dönüşüme yeni başlayacak işletmeler için uygun rehberliğe erişimi zorlaştırmaktadır.
  • Mevzuat erişimi ve uyum süreçlerinde zorluklar: Sürekli değişen teknik gereklilikler, raporlama yükümlülüklerini karşılayacak çalışan eksikliği nedeniyle KOBİ’lerin dönüşüm sürecine adım atmalarını zorlaştırmaktadır.

İlerleme yapısal alanlardaki destekleyici gelişmelere de bağlı

İkiz dönüşüm konusunda firmaların yaşadıkları ortak zorluklar, ikiz dönüşümün hem dijital hem de sürdürülebilirlik tarafında istenen hızda ilerlemesini engellemektedir. Bu nedenle, ikiz dönüşümde ilerleme sağlanması, yalnızca işletme seviyesindeki çabalara değil, aynı zamanda yapısal alanlardaki destekleyici gelişmelere de önemli ölçüde bağlıdır.

İkiz Dönüşümde Başarı Faktörleri

Türkiye'deki ve küresel uygulamalardaki örnekler incelendiğinde, ikiz dönüşümde yüksek performans gösteren şirketlerin yalnızca teknoloji yatırımlarına değil stratejik planlama, ölçüm-izleme ve insan odaklı dönüşüm kültürüne de güçlü şekilde odaklandıkları görülmektedir.

  • İkiz dönüşümde başarıyı belirleyen temel faktörler
  • Net strateji ve güçlü yönetişim yapısı
  • Etkin ölçüm ve izleme kültürü
  • İnsan ve yetkinlik odaklı dönüşüm kültürü
  • Dijitalleşmede başarı faktörleri
  • Tanımlanmış iş süreçleri
  • Gelişmiş teknolojik altyapı ve yetkinlikler
  • Güçlü organizasyonel yapı ve yönetişim
  • Sürdürülebilirlikte başarı faktörleri
  • Gelişmiş stratejik hedef belirleme ve çevresel risk yönetimi
  • Operasyonlara yönelik yüksek sürdürülebilirlik yetkinlikleri
  • Gelişmiş teknolojik altyapı ve yetkinlikler
  • Güçlü organizasyonel yapı ve yönetişim

100-kobi-2.png

İkiz dönüşümün somut kazanımları

İkiz dönüşümün sağladığı somut kazanımlar, KOBİ’ler için doğrudan ölçülebilir nitelikte olup işletme performansına yansıyan etkiler yaratmaktadır.

Dijitalleşmeyle faaliyet karında %20-30 arasında artış potansiyeli

  • Projede yer alan 100 KOBİ’nin ortalama ciro verisine göre, yıllık cirosu yaklaşık 10 milyon ABD doları olan bir işletmenin, ikiz dönüşümde elde ettiği ilerleme sayesinde yıllık 320 bin ila 550 bin ABD doları arasında maliyet tasarrufu ve kâr artışı potansiyeline sahip olduğu görülmektedir.
  • Dijitalleşme; satış-planlama, tedarik zinciri ve üretim süreçleri dahil olmak üzere birçok alanda verimliliği artırarak maliyetleri düşürmektedir. Türkiye’deki sektörlerin hacimleri ve gider kalemleri incelendiğinde dijitalleşme ile faaliyet kârında ortalama %20 ile %30 arasında artış potansiyeli tespit edilmiştir.
  • Projede yer alan bir KOBİ, dijitalleşme yolculuğu kapsamında ERP–MRP entegrasyonu sayesinde veri kaybını en aza indirerek stok miktarını %7 oranında azaltmıştır. Ayrıca, MES ve görüntü işleme sistemleriyle üretim izlenebilirliği ve verimliliği artırılarak genel hat verimliliğinde %8’lik bir artış sağlanmıştır. Bu dönüşüm adımları sonucunda söz konusu KOBİ, operasyonel kârlılığını %18,5’ten %24 seviyesine yükseltmiştir.

Ambalaj inovasyonuyla karbon salımı %68, su tüketimi %18 azaldı

  • Sürdürülebilirlik yatırımları, özellikle AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında oluşabilecek maliyetleri azaltmada kritik bir rol oynamaktadır. SKDM, yüksek karbon yoğunluğuna sahip sektörlerde ihracat yapan işletmeler için net kârın önemli bir kısmına denk gelebilecek ek maliyetler yaratma potansiyeline sahiptir.
  • İhracat ağırlıklı sektörler incelendiğinde, en yüksek maliyet riskinin çimento, demir-çelik, diğer metaller ve genel imalat sektörlerinde olduğu görülmektedir. Bu sektörlerde kârın %60’ından fazlası risk altında bulunmaktadır. Emisyon azaltımı ve enerji verimliliği sağlayan uygulamalar, bu maliyetleri sınırlamakta ve ihracatta rekabetin korunmasına katkı sağlamaktadır.
  • Projede yer alan bir KOBİ, ikiz dönüşüm yolculuğu kapsamında ambalaj inovasyonu sayesinde karbon salımını %68, su tüketimini ise %18 oranında azaltmıştır. Ayrıca, geri dönüştürülebilir atık oranını %45 artırarak çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkı sağlamaktadır.

Uygun finansmana erişim kolaylığı

  • Kamu teşvikleri ve uluslararası fonlarla desteklenen bankacılık mekanizmaları, dönüşüm yatırımları için kaynak sağlamaktadır. Türkiye’deki en büyük 5 özel banka bugüne kadar yaklaşık 1,2 trilyon TL yeşil ve sosyal finansman sağlamıştır. Bu hacmin 2030’a kadar 5 trilyon TL’ye çıkarılması hedeflenmektedir.
  • Ayrıca EBRD (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ve IFC (Uluslararası Finans Kurumu) gibi uluslararası kalkınma finans kuruluşları doğrudan yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve KOBİ yatırımlarını desteklemeye yönelik kredileri ticari bankalar aracılığıyla KOBİ’lerin erişimine sunmaktadır. Örneğin, Mayıs 2024’te EBRD tarafından İş Bankası’na sağlanan 5 yıl vadeli 106,9 milyon ABD doları tutarındaki kaynak, KOBİ’lere dijital dönüşüm, iklim finansmanı, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği amaçlarıyla kullandırılmak üzere tahsis edilmiştir. Kaynaklara erişimin artması ve destek alanlarının çeşitlenmesi, işletmelere dönüşüm süreçlerini hızlandırma imkanı sağlamaktadır. Bu fonların verimli kullanımı ise ikiz dönüşümün yaygınlaşması ve kalıcı hale gelmesinde kritik rol oynamaktadır.

Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum %10 daha düşük maliyetle finansman sağlıyor

  • Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayan işletmeler, piyasa ortalamasına kıyasla yaklaşık %10 daha düşük maliyetli finansmana ulaşarak faiz yüklerini azaltabilmektedir. Bu finansal avantaj, birkaç faktör sayesinde elde edilmektedir. Bu işletmeler, daha düşük risk profili sergilemektedirler. Yatırımcı güvenini artırarak sermaye piyasalarına erişimleri kolaylaşmaktadır. Uzun vadeli nakit akışları ile operasyonel dayanıklılıkları güçlenmektedir.
  • Uygun finansmana erişim imkânı, özellikle borçluluk oranı yüksek sektörlerde net kârı önemli ölçüde artırma potansiyeli taşımaktadır.

100-kobi-1.png

Enerji maliyetlerinde tasarruf

  • Yenilenebilir enerji yatırımları (ör. çatı GES) ve enerji yönetim sistemleri, kısa sürede geri dönüş sağlayarak elektrik giderlerini azaltmaktadır. Projede yer alan 100 KOBİ arasında incelenen bir vaka çalışmasında, 1 MW’lık çatı GES yatırımı yaklaşık 630 bin ABD doları maliyetle kurulmuş olup, yatırımın yıllık 140 bin ABD doları elektrik tasarrufu sağlayarak 5 yıldan kısa sürede geri dönüş sağlaması beklenmektedir.
  • Söz konusu vaka çalışmasının sonuçları, Türkiye genelinde gerçekleştirilen ticari GES yatırımlarında genellikle gözlemlenen 3 ila 5 yıl arasındaki geri dönüş süreleriyle de uyumluluk göstermektedir.
  • İşletmeler için yenilenebilir kaynaklardan enerji üretimi kadar, tüketimi azaltmaya yönelik yatırımlar da önemli maliyet tasarrufu potansiyeli sunmaktadır. İncelenen vaka çalışmalarında, makinelerin yenilenmesiyle ileri imalat sektöründe yaklaşık %70 tasarruf ve 0,6 yıl yatırımın geri dönüş süresi elde edilirken, genel imalat sektöründe %20–50 arasında tasarruf sağlandığı görülmüştür.
  • Bu örnekler, enerji verimliliği yatırımlarının hem kısa vadede geri dönüş sağlayan hem de uzun vadeli rekabetçiliği destekleyen stratejik fırsatlar sunduğunu açıkça göstermektedir.

Teşviklerden yararlanma fırsatı

KOSGEB, TÜBİTAK ve uluslararası finans kuruluşları kaynaklı programlar; yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, yeşil bina ve atık yönetimi gibi alanlardaki yatırımları desteklemektedir. Bu teşvikler, yatırım maliyeti yükünü azaltarak dönüşüm projelerinin hayata geçmesini hızlandırmaktadır.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar