ATO Başkanı Baran: Kredi kartı komisyonları yiyecek içecek sektörünü zora sokuyor, KDV oranlarının farklılığı kafa karıştırıyor

ATO Başkanı Baran: Kredi kartı komisyonları yiyecek içecek sektörünü zora sokuyor, KDV oranlarının farklılığı kafa karıştırıyor
ATO Başkanı Baran, yiyecek içecek sektöründeki harcamaların kredi kartı komisyonu nedeniyle sıkıntılı olduğunu açıkladı.

Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Abdurrahman Işıksever, ATO Meclis Divan Kâtibi ve 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Güner, Meclis Üyesi Ayşe Nilay Çelik, Komite Meclis Üyeleri Hakan Sancur ve Meriç Çağlayan ile Komite Üyesi Aykut Altıntaş, ATO’nun Yiyecek ve İçecek Sektörü Çalışma Grubu Üyeleri Servet Alkan ve Beril Anaç ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti.

Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykotlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ATO Başkanı Baran’a aktaran Işıksever, kentteki lokanta, restoran ve kafelerin sorunları hakkında bilgi verdi.

En çok etkilenen sektör yeme-içme sektörü

Ziyaretin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini hatırlatarak, pandeminin ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda arzında ortaya çıkan sıkıntılar, iklim değişikliğinin etkileri ve enflasyonun sektörü etkilemeye devam ettiğini belirtti.

Yiyecek-içecek sektörünün hizmet sektörünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu ifade ederek, ekonomideki önemine değinen Baran, "Komitemiz, denetimler başta olmak üzere, yaşadıkları sorunları aktardı." dedi.

Sektör ekonomik gelişmeye dinamizm sağlıyor

Baran, insanın temel ihtiyacını karşılayan yiyecek-içecek sektörünün tüm dünyada ekonomik kalkınmaya kaynaklık eden tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı.

Türkiye’de ekonominin yaklaşık üçte ikisini oluşturan hizmet sektörünün ekonomik yapının iskeleti durumunda olduğunu kaydeden Baran, hizmet sektörü içinde de yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi.

Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını belirten Baran, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, Katma Değer Vergisi’nin (KDV) farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Baran, sektörün kira, işçilik, enerji gibi işletme giderlerinin artmasından da etkilendiğini söyledi.

"Olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir"

Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur.

Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın." dedi.