Çiğdem Toker: İşlevi farklı da olsa Moody's'in adres oluşu "IMF'siz, IMF" programını teyit ediyor

Çiğdem Toker: İşlevi farklı da olsa Moody's'in adres oluşu "IMF'siz, IMF" programını teyit ediyor
T24 yazarı Çiğdem Toker, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye için yayımladığı rapor ve sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in rapora ilişkim memnuniyet içeren mesajlarını köşesinde değerlendirdi.Dün...

T24 yazarı Çiğdem Toker, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye için yayımladığı rapor ve sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in rapora ilişkim memnuniyet içeren mesajlarını köşesinde değerlendirdi.

Dün Moody's, Türkiye'nin ortodoks politikalara dönüşünü "olumlu" olduğunu içeren bir rapor yayımlamış, söz konusu politikaların devamı halinde ise kredi notunun pozitife dönebileceğini belirtmişti. Şimşek ise bu rapora karşı memnuniyetini sosyal medyadan duyurarak "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kural bazlı ve öngörülebilir politikaya geçmesinin ülke kredi görünümü ve notu açısından olumlu olduğu değerlendirmesi yaptı. Makro-finansal istikrarı sağlamak ve ülkemizin şoklara karşı dayanıklılığını artırmak için kurala dayalı, uluslararası normlara uygun politikaları uygulama konusunda kararlıyız. Bunun kredi notumuza yansıyacağına inanıyorum" dedi.

Toker, söz konusu gelişmeyi yazısında "İçinde bulunduğumuz bu orijinal dönemde kapısı çalınan bir IMF yok. Ancak onun yerine işlevi farklı da olsa yine uluslararası finans açısından ağırlığı olan bir kredi değerlendirme kuruluşunun "adres" oluşu, IMF'siz IMF programını yeniden teyit ediyor" diye yorumladı.

Toker yazısında şu bilgileri de ekledi:

"Bundan "tam beş yıl önce, Berat Albayrak'ın ekonomiyi yönettiği sırada hazırlanan YEP (Yeni Ekonomi Programı) için de uluslararası danışmanlık şirketi Mc Kinsey'nin rolü tartışılmıştı anımsarsınız. Rolü uzun sürmemiş olsa bile neticede beş yıl arayla IMF'nin formel olarak adının geçmediği ama küresel finans sisteminin önde gelen aktörlerinin olumlayıcı söz sahibi olarak konumlandığı bir dönemin içindeyiz"