Denizbank olayı aslında ne: Tefecilik mi, dolandırıcılık mı?

Denizbank olayı aslında ne: Tefecilik mi, dolandırıcılık mı?
Spor camiasından ünlü isimlerin "dolandırıldığı" iddiasıyla açılan soruşturmaya ilişkin olarak tartışmalar devam ediyor. Denizbank, yapılan işlemlerin kayıt dışı olduğunu belirtirken Avukat Cesim Parlak da işlenen suçun...

Spor camiasından ünlü isimlerin "dolandırıldığı" iddiasıyla açılan soruşturmaya ilişkin olarak tartışmalar devam ediyor. Denizbank, yapılan işlemlerin kayıt dışı olduğunu belirtirken Avukat Cesim Parlak da işlenen suçun "banka zimmeti" değil, "tefecilik" olduğunu belirtiyor.

İstanbul'da bir iş adamı, 5 milyon dolar dolandırıldığı iddiasıyla savcılığa şikayette bulundu. Bunun üzerine açılan soruşturmada Denizbank'ın bir şubesinin müdürü olan Seçil Erzan tutuklandı. Basına yansıyan kısmına göre soruşturmada Fatih Terim, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Fernando Muslera, Selçuk İnan, Semih Kaya spor dünyanın tanınan isimleri mağdur sıfatıyla yer aldı. Bu isimler milyonlarca dolar dolandırıldığını iddia ederken Denizbank, söz konusu isimlerin "piyasa koşulların ötesinde fahiş faiz getirileri elde etmek amacıyla bankacılık sistemlerinde bulunmayan işlemler gerçekleştirdiğini" belirtti. Bankanın açıklamasına göre bu isimler, "elde ettikleri gelirleri yine kayıt dışı ve nakit olarak aldı."

"KENDİ RIZALARIYLA VERDİKLERİ PARALAR, TİCARİ İŞLEMLE BATTI"

Soruşturma hakkında Ekran Haber'e konuşan avukat Cesim Parlak, “Burada ancak kendi rızalarıyla müşterilerin verdiği paraların bir ticari işlemle batırılması söz konusu” dedi.

Yaşanan olayda banka zimmeti veya sahtecilik gibi bir suçtan bahsedilmesinin mümkün olmadığına dikkati çeken Parlak, şunları söyledi:

“Bu ancak müşterilere verilen vade niteliğine göre olsa olsa tefecilik suçu oluşur. Yani eğer banka müdürü, elden aldığı paraları ben bankanın verdiğinden daha fazla faiz vereceğim ona göre işleteceğim şeklinde almış ve bu kişilere de faiz ödemiş ise bu artık tefecilik suçunu oluşturur."

"BAŞARIYA ULAŞAMAMIŞ İŞ İLİŞKİSİ"

“Hukuki olarak kanaatime göre, soruşturma sonunda bir suç olmadığı da ortaya çıkabilir” şeklinde konuşan Parlak, söz konusu dolandırıcılık olayını “tamahkârlık” sonucunda daha fazla para kazanma hırsıyla müşteriler ve banka müdürü arasındaki ticari ilişkide başarıya ulaşılmamış iş ilişkisi olarak değerlendirdi.

"ASIL ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN KONU…"

Parlak, saadet zincirine benzettiği olayın dolandırıcılık boyutunun yanında "etik" açıdan sorgulanması gerektiğine dikkat çekerek bahsi geçen para miktarlarının kayıt dışılığı olmasının ve spor camiasından önemli insanların bu kayıt dışılığa nasıl yeltendiğinin asıl üzerinde durulması gereken konu olduğunu söyledi.

Öte yandan soruşturmanın diğer tarafı da yüksek kazanç elde etmek için teslim ettiği paranın peşinde. Dolandırıldığını iddia eden isimlerden bazılarının avukatı olan Rezan Epözdemir, bugün konu hakkında bir açıklama yaptı.

"Müşteki mudi müvekkiller tarafından Denizbank A.Ş.’nin Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’ne yapılan ödemelerin tamamı banka içerisinde ve bizatihi şube müdürünü odasında gerçekleştirilmiştir" iddiasında bulunan Epözdemir, şunları kaydetti:

"Yapılan ödemelere ilişkin bankanın kaşesi ve şube müdürünün ıslak imzası ile antetli kağıda yazılı gerekli resmi belgeler alınmıştır. Halihazırda tutuklu bulunan Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü S.E., bankanın kurumsal bir fonunun olduğunu, bu kurumsal fonun Denizbank’ın adı iki yöneticisi tarafından yönetildiğini ve fonun başında bu iki ismin olduğunu mudi müvekkillere söylemiş ve müvekkillerden parayı Denizbank A.Ş.’nin kurumsal fonuna yatırılmak üzere tahsil edilmiştir. Bu husus, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde yürüyen dosyadaki şüpheli ifadesi ve müşteki mudi müvekkillerin beyanları ile sabittir."

DENİZBANK'IN AÇIKLAMASI

Denizbank ise yaptığı kamuoyu bilgilendirmesinde şunları kaydetmişti:

Basına yansıyan haberlerdeki para alışverişleri, piyasa koşullarının ötesinde fahiş faiz getirileri elde etmek amacıyla iddia sahiplerince şubelerimiz dışında nakit olarak verilip, getirilerinin de yine kayıt dışında nakit olarak alındığı anlaşılan, bankacılık sistemimizde hiçbir izi bulunmayan, bankamıza ait bir dokümanın ibraz edilemediği, İddia sahiplerinin ancak aralarındaki para hareketlerinde aksama olduğunda, Bankamızın durumdan haberdar edildiği işlemlerden ibarettir.

Ayrıca, ihraç edilmiş yatırım fonlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) sistemine kayıtlı olduğu ve Türkiye Cumhuriyet Vatandaşlık Numarası ile her zaman MKK’nın sitesinden veya e-Devlet üzerinden izlenebildiği bilinmektedir.

Konudan haberdar olduğumuz anda, aynı gün Teftiş Kurulumuz tarafından kapsamlı bir inceleme başlatılmış ve eş zamanlı olarak da bizzat Bankamız tarafından BDDK Başkanlığına ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerekli bildirimlerde bulunulmuştur."

Öne Çıkanlar